Daniel Gabriel Fahrenheit, ya da Gabriel Daniel Fahrenheit. Alman fizikçi 24 Mayıs 1686 Gdanskda doğdu, 16 Eylül 1736 Den Haagda öldü. Hollanda ve İngiltere gezilerinde deneysel fizik ve meteoroloji alanlarında kullanılan kimi araçların yapımını öğrendi. 1710 da yaptığı termometre başlangıç noktası olarak soğuk bir karışımın sıcaklığını bitiş noktası olarak da ağız boşluğunun sıcaklığını ilke saydı. Daha sonra bu termometreyle ölçtüğü suyun donma sıcaklığını 32, kaynama sıcaklığını da 212 derece olarak saptayarak kısaca °F simgesiyle gösterilen Fahrenheit derecesi ölçeğini ortaya koydu. 1720 termometresini daha da geliştirerek ispirto yerine ilk kez civayı kullandı. Maddenin kaynama noktasının hava basıncıyla değiştiğini gösterdi. 1721de suyun aşırı soğuma özelliğini 1724te de içine tuz karıştırılan suyun donma ve kaynama sıcaklıklarının değiştiğini ortaya koydu. Edmond Halley; doğumu 8 Kasım 1656 - ölümü 14 Ocak 1742. İngiliz astronom, jeofizikçi, matematikçi, meteorolog, fizikçi ve mucittir. Zamanının büyük kısmını ay gözlemleri ile geçirmesine rağmen yer çekimi ile de ilgilendi. Keplerin gezegensel hareket yasalarının kanıtlanması kafasını kurcalayan bir problem idi. Ağustos 1684te Cambridge Üniversitesinde Isaac Newton ile bunu tartışmak üzere buluştu. Newton problemi çözmüş ama çözümü yayımlamamıştı. Halley onu yayımlamaya ikna etti. Newton Philosophiae Naturalis Principia Mathematicayı (1687) yazdı ve Halleyin parası ile yayımladı. 1690da uzun süre su altında kalabilen ve sualtı araştırmaları için penceresi bulunan bir araç olan dalma çanının planlarını tamamladı. Halleyin dalma çanında hava, yüzeyden gönderilen ağırlık bağlanmış varillerle sağlanıyordu. 1698de Dünya manyetizmasını kapsamlı olarak incelemek amacı ile HMS Paramore adlı geminin komutasına getirildi. Bu görevi, Atlas Okyanusunda iki sene süren ve 52° kuzey ilâ 52° güney enlemlerine uzanan bir yolculukla tamamladı. Sonuçlar Pusula Sapmasının Genel Haritası (General Chart of the Variation of the Compass) (1701) adlı kitapta yayımlandı. Bu, türünün ilk haritası ve isogonlar (ya da halley çizgileri) içeren ilk haritaydı. Halley adını taşıyan kuyrukluyıldız sanılanın aksine Edmond Halley tarafından keşfedilmemiştir. Halley, sadece 1406, 1531, 1697 yılında başkaları tarafından gözlemlenen kuyrukluyıldızların aslında tek ve aynı kuyrukluyıldız olduğunu anlamış ve 1758 yılında geri döneceğini tahmin etmişti. Kuyrukluyıldız geri döndüğünde Halley hayatta değildi ama astromomi dünyası tarafından Halley Kuyrukluyıldızı olarak anılıyordu. Isaac Newton: Gelmiş geçmiş bilim adamlarının en büyüklerinden biri olarak kabul edilen Isaac Newton, matematik ve fizikte çok önemli buluşlar gerçekleştirdi. Matematikte (a+b)ª ifadesinin üstel seriye açınımını veren genel iki terimli teoremini buldu. Newtonun bilime en büyük katkısı mekanik alanındadır. Merkezi Kuvvet yasası ile Kepler yasalarını birlikte ele alarak kütleçekim yasasını ortaya koydu. Newton hareket yasaları olarak bilinen eylemsizlik ilkesi, kuvvetin kütle ile ivmenin çarpımına eşit olduğunu ifade eden yasa ve etki ile tepkinin eşitliği fiziğin en önemli yasalarındandır. Newton yaptığı çalışmalarda bazı hesaplamaların içinden çıkamayınca kendi bulduğu formüllere uyması için bazı varsayımlar ortaya atmak zorunda kalmıştır. Kendisi de bu varsayımların hatalı olduğunu bilmesine rağmen bunları kullanmak zorunda kalmış. İlerleyen yıllarda yapılan bilimsel araştırmalarla Newtonun bu hataları tespit edilmiştir. Ama yine de yaptığı çalışmalara kıyasla bunlar göz ardı edilmiştir.Isaac Newton bu çalışmaları ile ün kazanmıştır. Pieter (Petrus) van Musschenbroek:Doğumu 14 Mart 1692 - Ölümü19 Eylül 1761 Hollandalı bilim adamı Musschenbroek , Leyden Üniversitesinde tıp okudu, daha sonra elektrostatik ilgisini çekti. Elektrik tarihinde adı geçen aygıtlardan biri Leyden şişesidir. 18. yüzyılın en gözde buluşlarından biri olan Leyden şişesinin mucidi Alman deneycisi E.G. von Kleist olmakla beraber, aynı buluşu bir yıl sonra, yani 1746 yılında Kleistdan bağımsız olarak Leyden (Hollandanın bir kenti) Üniversitesi profesörlerinden Pieter van Musschenbroekun da yapması ile buluş tarihine Leyden şişesi olarak geçmiştir. Leyden şişesi içine metal bir çubuk batırılmış, yarısına kadar su veya cıva gibi bir sıvı ile dolu bir cam şişeden oluşmaktadır. Dielektrik ortamını cam şişenin oluşturduğu bu tarihteki ilk bilinçli olarak yapılmış sığaç, elektriğin depolanarak çeşitli deneylerde bir kaynak olarak kullanılabilmesini sağlamaktaydı. Leyden şişesi de kısa bir sürede aynen von Guerickenin elektrik makinası gibi Avrupada günün konusu haline geldi. Şişedeki metal çubuğa el değdirilerek çarpılma olayı sarayların eğlence konusunu ve meydanlarda gösteri yapan birçok açıkgözün geçim kaynağını oluşturdu. Leyden şişeleri kimyasal doğru akım bataryasının bulunuşuna dek her türlü elektriksel deneyde gerilim kaynağı olarak kullanıldı. Stephen Gray: Doğumu Aralık, 1666 - Ölümü Şubat , 1736. İngiliz boyacı amatör gökbilimci. Elektriğin iletilebileceğini kanıtlayan ilk deneyleri yapmıştır. Elektriklendirilmiş bir şişede elektriğin, şişenin mantar kapağına da geçtiğini gören Gray bu gözleminden kalkarak ipek, cam, metal, çubuk ve benzeri cisimleri ardarda iliştirip elektriğin bu cisimler aracılığı ile iletilebileceğini kanıtladı. 1729 yılında bir arkadaşı ile yaptığı bir deneyde elektriği ardarda bağlı çeşitli cisimler aracılığı ile 255 metrelik bir uzaklığa kadar iletebilmeyi başardı. Çalışmalarından elde ettiği bilgiler ile çeşitli maddeleri iletken ve yalıtkan olarak ilk kez sınıflandıran Stephen Gray olmuştur.