Cumhuriyet döneminin ilk bilim tarihçisi Abdülhak Adnan Adıvar'dır. Ünlü romancılarımızdan Halide Edib Adıvarın kocası olan Adnan Adıvar, Fransa'da yaşadığı yıllarda yayımladığı (Paris 1939) adlı eseri ile Osmanlılar dönemindeki bilimsel uğraşlara ışık tutmuş ve bu alanda yapılan araştırmaların ne kadar yetersiz olduğunu göstermiştir. Adnan Adıvar, Türkiye'ye döndükten sonra, bu eserini İstanbul'daki elyazmalarını da inceleyerek düzeltmiş ve genişletmiş ve Osmanlı Türklerinde İlim (İstanbul 1943) adıyla Türkçe'ye tercüme etmiştir. Yaklaşımındaki öznelliğe ve bazı yönlerinin çürütülmesine rağmen, bugüne kadar bu konuyu işleyen daha mükemmel bir eser yazılamamıştır.
Türkiye'de bilim tarihi alanında ilk metin çalışması, Adnan Adıvar'ın da katıldığı bir çalışma topluluğu tarafından yapılmıştır. Arapça metni, elde mevcut olan üç nüshayı karşılaştırmak suretiyle Şerefettin Yaltkaya tarafından kurulan ve Abdülhak Adnan Adıvar ile Henry Corbin tarafından Fransızca'ya tercüme edilen bu çalışma, XV. yüzyıl Osmanlı düşünürlerinden ve matematikçilerinden Molla Lütfi'nin Sunak Taşının İki Katının Alınması Hakkında adlı küçük bir risalesidir ve 1940 yılında Paris'te Fransızca olarak yayımlanmıştır. Arapça metinle Fransızca tercümesinin baş tarafına Adıvar ve Corbin tarafından yazılan 33 sayfalık geniş girişte, Molla Lütfi'nin hayat öyküsüne, risalenin kapsamına, probleminin tanıtılmasına, oluşturduğu geleneğe ve bazı yanlışlara ilişkin bilgiler verilmiştir.
Adnan Adıvar'ın bilim tarihimiz açısından önemli olan diğer bir eseri de 1944 yılında İstanbul'da yayımlanan Tarih Boyunca İlim ve Din'dir. Bilimlerdeki ve özellikle fizikteki yeni gelişmelerden sonra Batı'da yeniden gündeme gelen din ve bilim ilişkilerini, tarihi gelişimi içinde inceleyen bu eser, zengin içeriği nedeniyle genel bilim tarihi görünümündedir.
Adıvar'ın Türk kültür hayatını yönlendiren ve çoğu zaman unutulan en önemli çalışmalarından birisi de, bir süre İslâm Ansiklopedisi'ni yayımlayan kurula başkanlık yapmasıdır. 1913-1938 yılları arasında Leiden ve Londra'da Encyclopaedia of Islam : A Dictionary of the Geography, Ethnography and Biography of the Muhammadan Peoples adıyla dört cilt ve bir ek halinde İngilizce olarak basılan ve İslâm medeniyetini tanıtan bu ansiklopedi, Türk bilginlerinin de dikkatini çekmiş ve 1939'da Ankara'da toplanan I. Türk Neşriyat Kongresi'nde, Türkçe'ye çevrilerek yayımlanması gündeme gelmiştir. Alınan tavsiye kararı doğrultusunda yayını gerçekleştirmeyi üstlenen Milli Eğitim Bakanlığı, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde Adnan Adıvar'ın başkanlığında bir kurul oluşturmuştur. Ancak kurul çeviriyle yetinmediği ve özellikle Türkler hakkında yeni maddeler eklenmesine ve bazı maddelerin de genişletilmesine karar verdiği için (ve diğer teknik nedenlerden ötürü), ansiklopedi, beşinci ve on ikinci ciltleri iki kısım olmak üzere toplam on üç cilde ulaşmış ve ancak 1988 yılında, yani ilk cildinin yayımından tam 48 sene sonra tamamlanabilmiştir. İslâm Ansiklopedisi'ne Adnan Adıvar da bazı maddeler yazmıştır. Bunlar arasında en önemlileri, Ali Kuşçu, Ebu'l-Kâsım Zehrâvî, Fârâbî, Hârizmî, İbn Bâcce, İbn Haldûn ve Kınalızâde maddeleridir.
Salih Zeki gibi, Adnan Adıvar da bilim felsefesi ile ilgilenmiş ve daha ziyade İngilizlerin kullanmış oldukları felsefe diline âşinâ olabilmek için Bertrand Russell'ın (1872-1970), tümevarım, tümdengelim, doğru ve yanlış, sanı, felsefî bilginin sınırları, felsefenin kıymeti gibi konuları tartıştığı The Problems of Philosophy (Londra 1911) adlı eserini Felsefe Meseleleri (İstanbul 1935) adıyla Türkçe'ye tercüme etmiştir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.