Abdüllatif Şener, 1954 yılında Sivas’ın Yıldızeli ilçesinde doğdu. Babası Bedirhan Bey, annesi Ayferat Hanım. İlk ve ortaöğrenimini Sivas’ta tamamladı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirdi. İçişleri Bakanlığı ve İş ve İşçi Bulma Kurumu Genel Müdürlüğü’nde çalıştıktan sonra 1978'de Maliye Bakanlığı’nda Gelirler Kontrolörü olarak göreve başladı. Gazi Üniversitesi'nde doktora yaptı. Gazi Üniversitesi Bolu İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde dekan yardımcısı oldu. Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü'nde öğretim üyeliği yaptı. Maliye Bakanlığı'nda Gelirler Kontrolörü olarak çalıştı. AKP kurucu üyesi oldu.
19. Dönem ve 20. Dönem Refah Partisi, 21. Dönem Fazilet Partisi, 22. Dönem AKP Sivas milletvekilidir. 54. Hükümet (Erbakan-Çiller Hükümeti) Maliye Bakanı. 58. Hükümet (Gül Hükümeti) ve 59. Hükümet (Erdoğan Hükümeti) Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı.
22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde kurucusu olduğu AKP’den milletvekili adayı olmadı. Halen TOBB Üniversitesi öğretim üyesi... . Yayınlanmış bir kitabı, çok sayıda ilmi ve siyasi makalesi bulunmaktadır.
İngilizce ve Fransızca ve Arapça biliyor. Evli, ikisi kız, ikisi erkek dört çocuk babası.
- - - - - - - -
Sinyal bekliyor
Şener: Toplumsal talebe bakarım
Fikret Bila
Milliyet 6 Nisan 2008
- - - - - - - -
Abdüllatif Şener, yeni bir siyasi oluşumun lider adayı mı? TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’yla birlikte yeni bir hareketin içinde mi? AKP kapatılır ve Başbakan Erdoğan yasaklanırsa Şener, partinin başına geçebilir mi?
Bu sorular son günlerde gündemde. TOBB’un eksen oluşturacağı yeni bir siyasi hareketin AKP’nin alternatifi olarak yola çıkmaya hazırlandığı öne sürülüyor.
Abdüllatif Şener’le dün bu konuları konuştum.
‘Bağlantım yok’
Önce TOBB’la bir çıkış yapmaya hazırlandığı haberlerini sordum:
- Rifat Hisarcıklıoğlu’yla birlikte yeni bir oluşumun içinde olduğunuz haberlerine ne diyorsunuz?
- Ben Rifat Bey’le veya TOBB içinden veya dışından kimseyle böyle bir konuda görüşmüş değilim. Kendi aramızda da konuşmadık. Kesinlikle kimseyle konuşmuş, bağlantı kurmuş değilim.
Toplantıya gidecek mi?
- Siz AKP’nin yönetimindesiniz. Pazartesi toplantı var. Bu konular orada ele alınacak mı?
- Bilmiyorum. Ayrıca bu toplantıya gidecek miyim, gitmeyecek miyim, henüz karar vermedim.
‘Kendime kapıları kapatmadım’
- AKP’nin üst düzey yönetiminde biri olarak yeni bir arayış içinde misiniz? Yeni bir oluşumun lider adayı olarak dönüş yapacağınız öne sürülüyor?
- AK Parti kimliğimi koruyorum. Ama kendime sınır da çizmedim. Kendime kapıları kapatmadım.
‘Halka bakarım’
- AKP liderliğine veya yeni bir oluşum öncülüğüne aday olduğunuz yorumları yapılıyor...
- Ben halka bakıyorum. Sokağa bakıyorum. Toplumsal talep önemli. Bu yönde toplumda, sokakta bir talep ortaya çıkar ve belli bir olgunluğa erişirse o zaman bakarım, değerlendiririm.
AKP’yle yollar ayrıldı mı?
- Peki AKP’yle yollarınız ayrılıyor mu? Parti yönetimi ve politikalarıyla ters mi düşüyorsunuz?
- Dediğim gibi AK Parti kimliğim devam ediyor. Ama toplumsal talep nereye gidiyor? Benim için o önemli. Talep sokakta olgunlaşırsa o zaman durumu değerlendiririm.
‘Halkta beklenti var’
- Peki siz sokakta ne görüyorsunuz?
- Halkta bir beklenti var. Giderek olgunlaşıyor. Türkiye’nin önemli sorunları var. Siyasette, ekonomide, dış politikada. Halk bunları görüyor.
Kapatmaya nasıl bakıyor?
- AKP’nin kapatılması davasına nasıl bakıyorsunuz?
- Parti kapatmalar sağlıklı sonuç vermiyor. Kapatmalar nedeniyle parti kültürü oluşmuyor. Avrupa’da 100-150 yıllık partiler var, her birinin ayrı bir kültürü oluşmuş durumda. Bizde bazı partilerin en eskisi 1992 doğumlu. CHP bile 1992’de kuruldu sayılır. Sık sık parti kapatmak sağlıklı değil. Ama Türkiye bir hukuk devleti, hukuka güvenmek lazım.
MHP’nin önerisine nasıl bakıyor?
- MHP parti kapatılmasın, kapatmaya neden olanlar cezalandırılsın, önerisinde bulundu. Bu öneriye nasıl bakıyorsunuz?
- Böyle somut bir konuda bir şey söylemeyeyim. Ama gerginlik politikaları Türkiye için yararlı değil. Türkiye zaten yörüngesinden savruluyor. Gerginlikler siyasetin çözüm üretme yeteneğini ortadan kaldırıyor.
‘Anayasa’daki laiklik doğru’
- AKP’ye de kapatma davası laiklik karşıtlığından açıldı. Siz AKP’nin laiklik anlayışını ve bu konuyla bağlantılı politikalarını nasıl görüyorsunuz?
- Ben, Türkiye’de laikliğin yeniden tarif edilmesi gerektiğine inanmıyorum. Anayasa’nın 24. maddesinde ve başlangıç hükümlerinde laiklik tarif edilmiştir. Bu tarifin değiştirilmesine gerek yoktur. Her kesimin üzerinde uzlaşı sağlaması gereken bu laikliğin tartışma konusu yapılması, zorlanması doğru değildir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.