Akdeniz bölgesinin dağlık ve oldukça engebeli bir yapısı vardır. Bölgenin yeryüzü şekillerinin ana çizgilerini Toros'lar belirler. Antalya Kör.'nin iki yanında yer alan B. Toroslar, K.'de Göller yöresinde birbirine yaklaşıp sıkışır. Teke Yarımadası'nın batısında beliren batı Toroslar Taşeli Plato'suna kadar uzanır. Genellikle kalker ve ofiyolitli kayalarından oluşan bu dağlar kırıklı ve kıvrımlı bir yapı gösterir. Batı Torosların en yükse noktası Bey Dağlarındaki 3096 m'lik Kızlar Sivrisi tepesidir. Göller Yöresi'nin kalker oluşumu, Sarp dağlarının ortalama yüksekliği 2000-2005 m arasındadır; Yüksek kütleler arasında Avlan, Gördes, Söğüt gibi karstik kökenli çanak biçimli çukur alanlar vardır.
Bu kesim aynı zamanda düden, obrük, mağara , yer altı dereleri ponor (suyutan) ve voklüz kaynakları gibi karstik şekiller bakımından da zengindir. Türkiye'nin ,Beyşehir ve Eğridir gibi büyük tatlı su gölleri buradadır. Batı Toroslar, dik eğimli yamaçlarından inen bol sulu akarsular tarafından parçalanmış ve genellikle boylamasına uzanan derin vadiler ortaya çıkmıştır.Orta Toroslar, g.batıdaki Taşeli platosu ile k.doğudaki uzun yayla arasında uzanır. Bu kesimdeki başlıca yüksek kütleler batıdan doğuya doğru Bolkar dağları, Aydos Dağları, Aladağlar , Tahtalı Dağlar ve Binboğa dağlarıdır. Orta Torosların en yüksek noktası
Aladağlar'da 3756 m'ye yetişen Demirkazık Tepesidir. Orta Toroslar Uzun Yayla'da 1500m yüksekliğindeki bir platoya dönüşür. Orta Toroslar kuzey-güney doğrultusunda akan bol sulu akarsular tarafından parçalanmıştır. Göksu, Lamaz (Limonlu) çayı , Tarsus çayı bunların başlıcalarıdır. Bu akarsular kalker oluşumlu dağlar arasında, derinliği 1000m'yi bulan vadiler açar ve yörenin yüzey şekillerinin sert bir görünüm almasına neden olur.
Amanos Dağları, Toroslar dağ sisteminin en güneyindeki bölümünü oluşturur ve İskenderun Körfezinin doğusunda dik bir duvar gibi yükselir. Lüblan topraklarından doğarak kuzeye doğru akan ve Antakya yakınlarında dik bir açıyla batıya dönen Asi ırmağı , Amik ovasının G.batı ucunda , geniş tabanlı bir vadiden geçer ve Samandağı yakınlarında Akdenize dökülür. Çukurova , doğuda Amanos Dağları, batıda ise orta Toroslarla sınılanır.
Bu geniş düzlük batıda Seyhan doğuda Ceyhan ırmaklarının taşıdığı alüvyonlarla oluşmuş büyük bir delta ovasıdır. Çukurova'nın kuzey kesimleri bu iki ırmağın kolları ile yeryer parçlanmış bir plato görünümündedir; buna karşılık güneyde tekdüze bir hal alır.
Bölgedeki en önemli akarsular doğudan batıya doğru sırasıyla Asi, Ceyhan ve Seyhan ırmakları ile Göksu, Köprü Suyu, Aksu, Eşem ve Dalaman çaylarıdır. Başlıca doğal göller Beyşehir, Eğridir, Burdur ve Suğla gölleridir. Kıyılarda ise irili ufaklı birçok lagün vardır. En önemli yapay göller ise Seyhan ve Aslantaş baraj gölleridir.
Akdeniz kıyıları genellikle, az girintili çıkıntılı olması ve geniş yaylar çizmesi bakımından Karadeniz kıyılarına benzer; kıyı sahanlıklarına da pek rastlanmaz. Bölgenin en batı kesiminde ise dağlar kıyıya dik uzandığı için, burada Ege kıyılarına benzeyen daha girintili çıkıntılı bir kıyı tipi vardır. Bu kıyıların, yakın zamanlardaki bir deniz düzeyi yükselmesi sonucu oluştuğu sanılmaktadır. Engebeli kıyının içine sokulmuş küçük koylar, adalar ve yarımadalar bu yükselme nedeniyle ortaya çıkmıştır. Kalker oluşumların fazla olduğu bu kesimde birtakım karstik şekillerin kısmen deniz basmasına uğramasıyla doğal koylar oluşmuştur.; ilkçağda gemilerin sığınak ve barınarak yeri kullandıkları bu koylara kalanklı kıyı adı verilir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.