Müslümanlıkta Halife Ali'ye bağlı mezheplerin genel adı. İslâm tarihçilerine göre 400 kola ayrılan Alevilik mezhebine bağlı olanlara Alevi adı verilir. Alevi sözcüğü ilk olarak, Hz. Muhammed'in ölümünden sonra ortaya çıkan hilâfet tartışmalarında ve sonraki dönemde, Hz. Ali'nin yanında yer alanlarca, "Ali yanlıları" anlamında, ilk şiilerce kullanılmıştır. Daha sonra gelişen Alevilikle yakın bir bağı yoktur.
Alevi sözcüğü daha sonraları ehl-i beyt yandaşlığı ya da Hz. Muhammed'in soyundan gelenler için de kullanılmıştır. Hz. Ali'nin, Hz. Muhammed'in halifesi olduğunu savunan İmamiye mezhebi de dâhil olmak üzere Zeydiye, İsmaililik ya da Gulat gibi bazı dini gruplar da Alevi olarak nitelendirilir. Alevilik, tasavvuf bağlamında da farklı pek çok anlama sahiptir.
Günümüzde Alevilik sözcüğü, özellikle Türkiye Aleviliğini anlatmak için kullanılır. Türkiye Aleviliği, temelde Şiilikten farklı bir inanç sistemidir. Buna karşın her ikisi de Ali'den önceki halifeleri tanımamak ve ehlibeyte bağlılık konusunda uyuşur. Türkiye'deki Alevilik ibadet biçimlerinde İslâm öncesi Şaman inançlarının izlerini taşır. Orta Asya Türkleri İslâm dinini benimsediklerinde bu yeni dini eski Şaman inançlarına göre yorumlamışlardı. Bu inançların birçoğu göçebe Türkler yoluyla Anadolu'ya taşınmış ve özellikle Aleviler arasında varlığını sürdürmüştür. Aleviliğin Anadolu'da yayılmaya başlamasıysa 13. yüzyıla rastlar. Alevilerin bir kolu olan Hurufilerin Timur'un ordusundan kaçıp Anadolu'ya yerleşmesi, İran hükümdarı Şah İsmail'in yazdığı Alevi şiirleri bu mezhebin Anadolu'da benimsenmesinde etkili olmuştur. Alevileri Sünni ve Şii Müslümanlardan ayıran en önemli özellik ibadet biçimleridir. Aleviler Kur'an'a ve hadislere inanır ama namaz, oruç ve hac konusundaki inançlarıyla diğer İslâm mezheplerinden ayrılırlar.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.