Oğlumun, bana sorduğu bir çok suallere cevap veremiyordum. O bana: “Anne, Allah niçin üç tane?” diye soruyor, kendim de üç tanrıya inanmadığım için, ona inandırıcı bir cevap veremiyordum.Nihayet 1928 senesinde yaşı artık oldukça ilerlemiş olan oğlum, bir gün gözleri yaşlı olarak bana geldi, “Anne, ben müslümanlığı inceledim. Onlar bir tek yaratıcıya inanıyorlar. Onların dini, en doğru din. Ben de müslüman olmağa karar verdim. Sen de bana katıl!” diye yalvarmağa başladı.
İslam’ı incelemeye başladım
Onun ricası üzerine, ben de İslam dinini incelemeğe başladım. Berlin Camiine gittim. Camiin imamı beni çok iyi karşıladı ve bana müslümanlığın esaslarını anlattı. O anlatdıkça, sözlerinin ne kadar doğru, ne kadar mantıki olduğunu görüyordum. Artık ben de, oğlum gibi İslam dininin en doğru din olduğuna inanmağa başlamıştım. Herşeyden evvel, daha genç yaşta iken bile, bir türlü anlayamadığım, aklımın bir türlü kabul etmediği üçlü tanrıyı müslümanlık
reddediyordu. Müslümanlığı iyice inceledikten sonra, günah çıkarmanın, Papa’yı günah işlemez masum bir varlık olarak tanımanın, vaftiz yani günah izalesinin ve buna benzer bir çok merasimin ne kadar manasız olduğunu anladım ve bütün bunları reddederek seve seve müslüman oldum.
Ben bir katolik manastırında büyütüldüm
Bütün ecdadım koyu hıristiyandı. Ben bir katolik manastırında büyütüldüm. Tamamen hıristiyan terbiyesi aldım. Fakat, aldığım bu dini terbiye, beni Allahu tealaya götürecek hak dini seçmeme yardım etti. Çünkü, terbiyem sırasında bana öğretilen bütün iyi şeyleri, hıristiyanlıkta değil, müslümanlıkta buldum. Müslümanlığı kabul etmekliğim benim için büyük bir nasip eseridir.
Bugün ben bir büyük anneyim.Torunum müslüman olarak doğduğundan dolayı bahtiyarım. Biliyorum ki, Allahu teala, doğru yola koyduklarına daima rehberlik eder.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.