Bir yazıda ya da yapıtta, okuyucuya söylenmek istenen, yazının ya da yapıtın akışına yön veren, yapıtın genelinde işlenip geliştirilen temel düşünce.
Kişiyi yazmaya isteklendiren ana düşünce, bir başka söyleyişle, ana fikirdir. Ana düşünce; yazının iletisi (mesajı), dikkat çekilmek, vurgulanmak istenen düşüncedir. Ana düşünce, yazmadan önce belirlenmelidir. Bu yapılmazsa, konudan sapmalar olur. Yazıda ana düşüncenin belirtildiği belirli bir bölüm yoktur. Çoğunlukla, kompozisyon yazılarının ilk paragrafı ana düşünceye ayrılır. Bu bölümde, ana düşünce açık olarak, kısaca ve bir yargı tümcesi biçiminde belirtilir.
Ana düşünce, konudan farklıdır ama konuya bağlıdır. Konu, yazıda, konuşmada ya da yapıtta ele alınan düşünce, olay ya da durumdur. Ana düşünceyse konuyla anlatmayı amaçladığımız temel düşüncedir.
Konu: Okumanın ve kitabın önemi
Ana düşünce: Okumadan sağlanacak en büyük yarar, daha iyi çalışan, daha iyi düşünen, daha yaratıcı bir beyne sahip olmaktır.
Okumanın Önemi
Dünyanın kuruluşundan beri insanlık okuma meraklısıdır. İnsan, uzun zaman doğayı okudu. Sonra büyük ilerlemeler oldu, kitaplar oluşturuldu. Kitap dünyadan daha geniştir. Çünkü maddeye düşünceyi katar.
Dünya bugüne kadar çok yazandan ve çok okuyandan oluşmuştu. Artık bu değişecektir. Öğrenim zorunluluğu ruhlara aydınlık getirecektir. Bundan sonra tüm ilerlemeleri okumuş olanlar yaratacaktır.
Ruhlarda değişiklik yaratan araç kitaptır. İnsanlığa gerekli besiniyse aydınlıktır. Okul her yerde uygarlığın geliştiği yerdir. Okullar okuyucu sayısını artıracak, okuyucu çoğalınca kitabın da değeri artacaktır. Ruhlar kitabın uyruğudur. Okuma gereksinimi barut gibi bir tutuşunca artık sönmez. O zaman insanlık her şeyi öğrenmeye başlayacak, tembellik yok olacaktır.
Gün gelecek, şimdiye değin birkaç dâhinin devam ettiği yüksek tepeler, gıdalarını orada arayan insanlarla dolacaktır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.