Biyolojinin canlıların temel yapısını ve organlarını inceleyen dalı. Bu bilimin adı "kesmek" anlamındaki Yunanca bir sözcükten türetilmiştir.
M.Ö. 2900'lü yıllardan kalma Mısır hiyeroglifleri daha o çağlarda bile insan anatomisine ilişkin bazı bilgilerin olduğunu gösterir. M.Ö. 500'lü yıllarda Eski Yunanlılar anatomi çalışmalarını yazıya dökerek, derlemeye başladılar ve bir süre sonra Atina anatomi biliminin merkezi oldu.
Anatomi canlıların nasıl yaşadığıyla ilgilenmez. Organların işleyişi ve çalışması bu bilimin ilgi alanı dışındadır. Ama bitkilerin ve hayvanların nasıl solunum yaptığını, nasıl beslendiğini ve öteki yaşamsal etkinliklerini nasıl sürdürdüğünü araştıran fizyoloji dalını anlamak için anatomi bilgisi gereklidir.
Doktorların hastalıklara tanı koyabilmesi için, önce sağlıklı insan bedenindeki bütün bölümlerin bir arada uyum içinde nasıl çalıştığını bilmesi gerekir. Bu nedenle anatomi çalışmaları tıp açısından son derece önemlidir.
Anatomide büyük bir atılıma yol açan en önemli buluşlardan biri Röntgen ışınları (X ışınları)dır. 1895'te Alman fizik profesörü Wilhelm Conrad Röntgen'in bulduğu bu ışınlar, insan bedenindeki organları çalışırken izleyebilme olanağı sağlamıştır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.