Yüz ölçümü 10 400 000 km2, nüfusu 725 136 000 (2000), nüfus yoğunluğu yaklaşık 70 kişi/km2dir. Kıt'ada yaygın olarak konuşulan dil grupları, Rusça (170 000 000 kişi), Almanca (88 000 000 kişi), Fransızca (58 000 000 kişi), İngilizce (57 000 000 kişi), İtalyanca (56 000 000 kişi), Ukraynaca (39 000 000 kişi), Polonyaca (38 000 000 kişi), İspanyolca (29 000 000 kişi), Romence (21 000 000 kişi), Hollândaca (20 000 000 kişi), Sırp-Hırvat dilidir (17 500 000 kişi). Halkın çoğunluğu Katolik (258 000 000 kişi), Ortodoks (131 000 000 kişi), Protestan (118 000 000 kişi), Müslüman (42 600 000 kişi) ve Musevi (4 600 000 kişi)'dir. Avrupa Norveç'teki Kuzey Burnu'ndan İspanya'da Tarifa Burnu'na kadar yayılmıştır. Batıda Atlas Okyanusu yer alır. Güneyde de Akdeniz, Avrupa'yı Afrika'dan ayırır. Ural sıradağları Avrupa ve Asya arasındaki doğal sınırı oluşturur. Avrupa'da okuma yazma oranı %96,9'dur.
Nüfusu en yoğun ülke Malta (1130 kişi/km2), nüfus yoğunluğu en az olan ülke İzlânda (2 kişi/km2)'dır. Kıt'anın en büyük kenti Moskova, Rusya (8 400 000 kişi), en zengin ülkesi İsviçre (kişi başına düşen yıllık ortalama gelir 42 416 Amerikan doları)'dir. Kıt'anın başlıca sıradağları, Alpler, Apeninler, Balkanlar, Karpatlar, Kafkas Dağları, Pireneler, Rodop, Südetler, Erzgebirge, Transilvanya Alpleri, Dinar Alpleri ve Urallardır. En yüksek noktaları, El'brus (5633 m), Dykh-Tau (5203 m), Koshtan-Tau (5151 m), Shkhara (5068 m), Dzhangi-Tau (5049 m), Kazbek (5033 m)'tir. Başlıca ırmakları, Volga (3689 km), Tuna (2848 km), Dinyeper (2250 km), Don (1900 km), Ren (1320 km), Elbe (1165 km), Loire (1020 km), Oder (912 km) ve Po (652 km)'dur. En büyük gölleri, Ladoga (17 678 km2), Onega (9720 km2) ve Vanern (5584 km2)'dir. En büyük adası Büyük Britanya (229 885 km2), en geniş yarımadası İskandinavya, (800 000 km2), en yüksek çağlayanı Fransız Pireneleri'ndeki Gavarnie (421 m), en uzun demir yolu tüneli Manş Tüneli (50,5 km)'dir.
Avrupa yüzey şekilleri açısından dört bölgeye ayrılır: Kıyı ve iç kesimlerdeki ovalar, orta kesimdeki dağlık bölgeler ve plâtolar, kuzeybatının plâtoları ve dağlar ülkesi Güney Avrupa. Başlıca yükseltiler, ana karanın farklı yörelerindeki, özellikle Pireneler, Alpler, Karpatlar ve Urallar gibi yüksek sıradağların kümelendiği alanlara dağılmıştır. Büyük Britanya adalarında ve Rusya'nın iç kesimlerindeki dağlar daha alçaktır. Akarsular açısından zengin Avrupa'nın en uzun ırmağı Volg'dır. Avrupa'nın orta bölgesi oldukça geniş bir düzlükle kaplıdır. Avrupa'daki göllerin çoğu buzul çağından kalmadır. Avrupa'nın, ılıman bir iklimi vardır. Kuzey ve doğu bölgeleri dışında, kışlar çok sert değildir. Yazlar genellikle ılık, yağmurlar bol ve düzenlidir. Avrupa'da dört iklim kuşağı egemendir: sıcak Akdeniz iklimi, serin ve yağmurlu okyanus iklimi, soğuk kuzey iklimi ve karasal iklim. En yüksek sıcaklık (50°C) Seville'de (İspanya), en düşük sıcaklık (-55°C) Ust'-Shchugor'da (Rusya) kaydedilmiştir. En yüksek yıllık ortalama yağış (464,8 mm/m2) Crkvice'de (Yugoslavya), en düşük yıllık ortalama yağış (16,3 mm/m2) Astrakhan'da (Rusya) görülmüştür. Okyanus iklimi bölgelerinde geniş yapraklı ağaçlar, İskandinav ve Kuzey Rusya'da kozalaklılar, Orta Avrupa'da ve dağlarda karışık ormanlar, Akdeniz bölgesinde
makiler egemendir. Doğal kaynakları, kömür, linyit, doğal gaz, petrol, uranyum, demir, nikel, molibden, titan, manganez, kalay, antimon, bakır, çinko, kurşun, boksit ve sudur. Tarım araç ve gereçlerinin yaygınlığı, gübre kullanımı ve ekilebilir alanların fazlalığı tarımın gelişmesine yol açmıştır. Güneyde buğday, mısır ve pirinç; kuzeyde arpa, çavdar ve yulaf yetiştirilir. Akdeniz'e kıyı olan bölgelerde yetiştirilen sebze ve meyvelerin başlıcaları, turunçgiller, zeytin, ayçiçeği ve patatestir. İç kesimlerde büyükbaş hayvanlar ve domuz, Kuzey Akdeniz'de de keçi ve küçükbaş hayvanlar yetiştirilir. İç denizlerin tüm kıyılarında balıkçılık yapılır. Endüstri dalları, madencilik, makine, kimya, kerestecilik, imalât, balıkçılık, el sanatları, turizm, tekstil ve ilâçtır.
Avrupa'nın Coğrafi, Tarihsel ve Kültürel Gelişimi:
Yaklaşık bir milyon yıl süren ve on bin yıl kadar önce sona eren Buzul Çağı boyunca Avrupa'da yaşayan insan sayısı çok azdı. Buzullar erimeye başlayınca göçebe kabileler, Kuzey Afrika'dan, İspanya yoluyla Fransa'ya ve İngiltere'ye daha sonra da bir zamanlar büyük bir buz tabakasının bulunduğu Norveç ve İsveç'e geldiler. Avrupa'ya gelen bu ilk insanlar avcılık ve toplayıcılık yaparak yaşıyorlardı. Buz tabakaları, insanların avlanmalarını engellediği için Kuzey Avrupa'nın büyük bir bölümü Buzul Çağında boştu. Buzlar eridikçe Avrupa'nın çayırlık ve ormanlık alanlarında yaşayan insanlar Kuzey Avrupa'ya yerleştiler. Tarih öncesi dönemde Avrupa'da yaşayan ilk insanlar Neanderthal adı verilen ilkel insanlardı. Bu insanlar çoğunlukla mağaralarda yaşıyorlardı. M.Ö. 3000'de tahıl yetiştirmeyi öğrenen insanlar, Güneybatı Asya'dan Avrupa'ya doğru yayıldılar. Bu insanlar Avrupa'nın orta bölümlerine doğru yayılarak avcılık ve çiftçilikle uğraştılar.
M.Ö. 2000'li yıllarda Aşağı Tuna bölgesinden başlayan büyük göç dalgasıyla Hint-Avrupa kökenli bir topluluğun Akdeniz bölgesinde yaşayan nüfusla karışması sonucu ortaya çıkan Yunanlılar, M.Ö. 1800'den başlayarak İyon ve Ege denizleri arasındaki bölgeye yerleştiler. M.Ö. 800 dolaylarında kurulan denizaşırı koloniler sayesinde geniş çaplı bir Yunan yayılması gerçekleşti. Bu yayılma sonucunda Yunanlılar Orta Doğu'nun eski ve gelişmiş kültür özelliklerinin birçoğunu Batı Avrupa'ya taşıdı. Yunanlılar doğa bilimleri ve felsefede olduğu kadar sanat ve siyasal düşünce alanlarında da önemli gelişmelere öncülük etti. Yunanlılar kendilerinden sonra kurulan Roma İmparatorluğu'nu da etkiledi.
Roma Devleti, M.Ö. 753'te İtalya'da kuruldu. Kısa zamanda güçlenen Roma Devleti'nin toprakları Batı Akdeniz, Makedonya, Anadolu, Suriye ve Mısır'a kadar uzandı. 375'te başlayan Kavimler Göçü sonunda Roma İmparatorluğu, 395'te Doğu Roma İmparatorluğu ve Batı Roma İmparatorluğu olmak üzere ikiye ayrıldı. Batı Roma İmparatorluğu 476'da yıkıldı. Doğu Roma İmparatorluğu farklı bir gelişme yaşayarak Bizans adını aldı. Bu devlet de 1453'te Osmanlı İmparatorluğu tarafından yıkıldı.
Roma egemenliği Yunanlılardan miras alınan devlet yönetimi, askerlik ve hukuk alanlarındaki katkılarla zenginleştirilen bir uygarlığı Batı Avrupa'ya yaydı. Roma İmparatorluğu döneminde 313'te Hristiyanlık serbest bırakıldı. Daha sonra devletin resmi dini olmasıyla birlikte Hristiyanlık tüm Avrupa'ya yayıldı.
Orta Çağ Avrupası'na damgasını vuran siyasi özellik, soylu toprak sahiplerinin egemenliğine dayanan bir toplum düzeni olan feodalitedir. Bu toplum düzeninde, özellikle Avrupa'da, aralarında kesin sınırlar olan toplumsal sınıflar oluşmuştur. Bu sınıflar, siyasi ve ekonomik üstünlüğü elinde bulunduran asiller, din işlerine bakan, toprak sahibi olabilen ve zamanla siyasi bir nitelik kazanan rahipler, ticaret ve sanatla uğraşan burjuvalar, kendi topraklarını işleyen köylüler ve hiçbir hakka sahip olmayan, toprakla birlikte alınıp satılan serflerdi.
Orta Çağda, İlk Çağdaki çok tanrıcılık inanışı, yerini tek tanrıcılığa bıraktı. Kilisenin gücü arttı, din adına yapılan savaşlar için Haçlı orduları toplandı. Bu dönemde Avrupa'da kilisenin etkisiyle bilimsel ve akılcı düşünceyi reddeden skolâstik düşünce egemen oldu.
Avrupalı devletler Yeni Çağda barutun ateşli silâhlarda kullanılmaya başlanmasıyla birlikte sömürgecilik hareketlerine giriştiler. Bu olay, Avrupa'da feodalizmin zayıflayarak yıkılmasına yol açtı ve merkezi krallıkların güçlenmesinde etkili oldu. Pusula sayesinde coğrafi keşifler yapıldı. Bu coğrafi keşiflerde Bartelomeo Diaz (Bartlomö Diyaz) tarafından Ümit Burnu yolu bulunmuş, Vasco Da Gama (Vasko dö Gama) tarafından da Hindistan yolu keşfedilmiştir. Yine bu çağda Amerika kıt'ası keşfedilmiş, dünyanın çevresi de ilk kez Macellan tarafından dolaşılmıştır.
Matbaanın geliştirilmesiyle birlikte Avrupa'da kitap sayısı artmış ve okuma yazma oranı çoğalmıştır. Kültürel ve bilimsel alandaki bu gelişmeler Rönesans ve Reform'un ortaya çıkmasına neden olmuştur.
İtalya'da başlayan Rönesans, 15. ve 16. yüzyıl Avrupası'nda, bilim ve sanatta ileri sürülen ve geliştirilen yeni düşünceleri, yeni akımları ve yeni yöntemleri ifade eder. Reform ise Almanya'da başlayıp, Avrupa'ya yayılmış, dinsel nitelikli bir yenilik hareketidir. Bu hareketle, kilisenin etkinliği ve gücü elinden alınarak, yeni mezhepler ortaya çıktı.
Yakın Çağın iki önemli olayı Fransız Devrimi ve Sanayi Devrimi'dir. Fransa'da, Aydınlanma Çağı ve Amerikan Bağımsızlık Savaşı'nın etkisiyle ortaya çıkan özgürlükçü düşünceler, toplumsal tabakalaşma ve sınıf farklılıkları Fransız Devrimi'nin hazırlayıcısı oldular. 1789'da patlak veren Fransız Devrimi'nin sonucunda, feodalizm yıkıldı, egemen sınıf olan soylular ve rahipler güçlerini yitirdiler, üretici sınıf, haklarına kavuştu. İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi yayımlanarak insan hakları konusunda önemli adımlar atıldı.
Yakın Çağda ortaya çıkan bilimsel ve teknik gelişmeler sonucunda kömür, petrol, buhar gibi enerji kaynakları kullanılmaya başlandı. Bu durum, üretimin artmasıyla birlikte tekelleşmenin oluşmasına yol açtı. İngiltere'den tüm Avrupa'ya yayılan ve işçi sınıfının oluşmasına yol açan bu değişime Sanayi Devrimi denir.
Sanayi Devrimi ile pazar arayışına giren emperyalist devletler arasındaki ekonomik rekabet, sömürgelerini korumak için silâhlanmaları ve oluşan bloklar iki dünya savaşının temel nedeni olmuştur. Her iki savaşta da on milyonlarca insan yaşamını kaybetti.
Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu ile Avrupa Atom Enerjisi Topluluğunun birleşmesiyle 25 mart 1957'de Avrupa Ekonomik Topluluğu kuruldu. Birleşmeden önce bu toplulukların kendi konsey ve meclisleri vardı. Birleştikten sonra Birleşik Avrupa Toplulukları Konseyi oluşturuldu. Daha sonra birçok yürütme, yasama ve yargı organı eklendi. Bu topluluğun ilk üyeleri Belçika, Fransa, Almanya, İtalya, Lüksemburg ve Hollânda'dır. Daha sonra bu topluluk, birçok Avrupa ülkesinin katılımıyla Avrupa Birliği adını aldı.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.