Hava için kullanılan nemlilik terimi, havada bulunan su buharı miktarını ifade eder. Ancak havada bulunan su buharı miktarı havanın sıcaklığı ile orantılıdır. Hava ısındıkça havanın aldığı nem miktarı artar, soğudukça azalır.
Bir hava kütlesinin bulunduğu sıcaklık derecesine göre alacağı en fazla nem miktarı veya nem sınırı vardır. Bu sınıra havanın "Doygunluk Noktası" denir. Bunun üzerindeki nemi hava ne alabilir ne de taşıyabilir. Hava nem yönünden doygunluk noktasını aştığında yoğurma ürünü yağış başlar.
Bağıl nem veya nispi nem, belli sıcaklıkta bir hava kütlesinde bulunan su buharı miktarının, o sıcaklıkta bir hava kütlesinin alabileceği en yüksek su buharı miktarına olan oranına denir. İfadeyi kolaylaştırmak açısından bu oran yüzde olarak ifade edilir.oran % 100 olduğunda hava alabileceği en yüksek nemi almış, yani en yüksek nem miktarına ulaşmıştır. Nispi nem miktarı aynı zamanda havanın doygunluk durumunu ve doyma noktasına ulaşabilmesi için gerekli açığı da gösteriri.
Bağıl nemin değerlendirilmesinde sıcaklığında dikkate alınması gerekir. Çünkü bilindiği gibi havanın alabileceği nem miktarı sıcaklıkla artar. Örneğin, Erzurum'da 0c'de bir metreküp havada 2 gram nem taşıyan havanın bağıl nemi ile Antalya'da 35c'de 12-13 gram nem taşıyan havanın bağıl nem değeri % 50 dolayındadır.
Yıllık ortalama bağıl nem % 75'in üzerinde olmak üzere Karadeniz ve Marmara bölgelerinin kuzey kesimlerini kapsar. Bunu 5 70-75 ile yine Karadeniz bölgesinin güney kesimleri ve Marmara Bölgesi, % 65-70 ile Ege, Akdeniz kıyıları ve Anadolu'nun kuzey kesimleri izler. Daha sonra %55-60 ile İç Anadolu'nun Orta kesimi ve Göller yöresi, en düşük bağıl neme sahip olan sahaları % 55 ile Güneydoğu Anadolu izler.
Bu değerlere göre Anadolu'nun iç kısımları, özellikle Güney Doğu Anadolu ile kıyı bölgelerimiz arasında çok büyük farklar görülür. Bilhassa, İç ve Güney Doğu Anadolu'da yazın bazı günler bağıl nem% 65'in altına ve hatta Şanlıurfa ve Diyarbakır'da %1'e kadar düşer.
Bağıl neme değerinde görülen bu büyük farklar. Bölgelerimizi ilgilendiren hava kütleleri ile sıkı şekilde alakalıdır. Nitekim yazın, Karadeniz üzerinde Karadeniz bölgesine ve iç kısımlara doğru ilerleyen çok nemli hava kütlesi, bağıl nemi artırır. Ege ve Akdeniz Kıyılarında ise yine denizden gelen hava kütleleri sisli- puslu bir hava oluşturur. Bilhassa yazın Akdeniz'den toroslara doğru yönelen nemli ve sıcak hava kütlesi, Akdeniz kıyı kuşağı boyunca bağıl nemi yükseltir.
Bağıl nemin buharlaşma ve/veya terleme üzerindeki etkisi son derse büyük ve önemlidir. Bu bakımdan en yüksek buharlaşma ve bitkilerde terleme; bağıl nemin yaz döneminde düşük olduğu İç, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da oluşur. Yağış miktarı az olmasına rağmen Karadeniz'den gelen nemli havayı alan Karadeniz ardındaki sahalarda terleme düşer. Bu nedenle buralarda nemcil bitki toplulukları yetişir.
Bağıl nem aynı zamanda günlük sıcaklık değişmelerini de kontrol altına almaktadır. Şöyle ki bağıl nemin bilhassa yaz döneminde yüksek olduğu kıyı bölgelerimizde günlük sıcaklık değişmesi 10-15 c arasında oynarken, iç kısımlarda 20 c'e kadar çıkmaktadır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.