Alkol, nikotin ve uyuşturucular gibi maddelere aşırı fiziksel ve ruhsal düşkünlük. Reçeteyle alınan ilâçlara ya da alkole bağımlılık, bu maddelerin çok sık kullanımından kaynaklanır. Sonuçta, bedenin bu maddelerin etkilerine karşı dayanma gücü artar. Bu nedenle ilâç dozları, yalnızca ruhsal çöküntünün ve bunaltının geçici olarak giderilmesini ya da kişinin kendini canlı ve dinç hissetmesini sağlayacak kadar artırılmalıdır. İlâcın kesilmesiyle ortaya çıkan belirtiler, doz artışı olmadan da görülebilir.

Bağımlılık yapan maddelerin birden kesilmesinde, delirium tremens adıyla bilinen sanrı belirtileri görülür. Nabız hızlanır, kan basıncı yükselir, aşırı terleme, paranoya türü kuruntular ve halüsinasyonlar başlar. Bağımlı kişilerin tedavisi, yalnızca yakın tıp gözetimi altında, genellikle bir hastahanede uygulanmalıdır. Bireysel ve grup psikoterapileri, hastanın, ilâcın kesilmesinden doğan fiziksel belirtilere ve bağımlılığın ardında yatan baskılara uyum sağlayabilmesine yardımcı olmak açısından büyük önem taşır. Bağımlı kişilerin gelecekte de benzer sorunlarla karşılaşmamaya özen göstermesi ve dirençli olması gerekir. Bağımlılık tedavisinin başarıya ulaşmasının ilk koşuluysa, hastanın kendi durumunu kabullenmesi ve iyileşmeye istekli olmasıdır.