Alm. Druck, Fr. Pression, İng. Pressure. Birim alana dik olarak etki eden kuvvet miktarı. Bu kuvvet, ağırlık, zorlama veya gaz moleküllerinin (hareketli olmalarından dolayı) yüzeye çarpmaları neticesi meydana gelen darbelerin toplamı olabilir. Basınç, yüzeye tesir eden toplam kuvvet miktarının yüzey alanına bölünmesiyle bulunur. (P= F/S) basıncın ölçüsünü ifade etmek için pekçok birim kullanılır. MKS (metre, kilogram, saniye) birim sisteminde basınç birimi Newton/m2 dir. (Bu da bir pascal’a eşittir.) Kuvvet, kütle ile ivmenin çarpımına eşittir. Kütle birimi kg, ivme birimi m/sn2 ise, kuvvet birimi newton= kg.m/sn2 dir.) CGS (santimetre, gram, saniye) birim sisteminde basınç birimi dyn /cm2dir. (Bu da bir bari’ye eşittir.) Bari birimi çok küçük olduğundan bunun 106 katı (milyon katı) olan “bar” kullanılır. (dyn, CGS sisteminde kuvvet birimidir ve dyn= gr.cm/sn2dir.) Mühendislik sisteminde kuvvet olarak kg kullanıldığından basınç birimi kg/cm2dir. İngiliz birim sisteminde ise basınç birimi psi= 1b/inç2dir. Çok kullanılan diğer bir basınç birimi de “atmosfer” dir ki, 76 cm yüksekliğindeki civa sütununun birim alana yaptığı basınçtır. Civanın özgül ağırlığı 13,6 gr/cm3 olduğundan, atmosfer 1,033 kg/ cm2ye eşittir. Buna benzer bir basınç birimi de 1 mm civa sütununun yaptığı basınca eşit olan “Tor”dur.
Sıvıların ve gazların yaptığı basınç, daha değişik bir açıdan değerlendirilir. Sıvılar, içinde bulunduğu kabın yan çeperlerine ve içlerindeki herhangi bir noktaya da basınç uygularlar. Belli bir derinlikteki basınç, o noktanın üzerinde kalan sıvı sütununun yüksekliği ile sıvı özgül ağırlığının çarpımına eşittir. Sıvıların basıncı ağırlıktan ileri gelmektedir. Sıvılar hemen hemen sıkışmaz. Yani basınç altında yoğunluğu sabit kalan akışkanlardır. Gazlar ise tam tersine, sıkışabilir akışkanlardır ve bu sebeple basınçla yoğunluğu değişir. Bundan dolayı deniz seviyesinde hava basıncı maksimum değerdedir ve bu da 760 mm civa sütununun basıncına eşittir. Deniz seviyesinden yükseldikçe, basınç, hem hava sütununun kısalmasından, hem de yoğunluğun azalmasından dolayı düşer. Üst kısımlardaki havanın ağırlığı alt kısımlardaki havayı sıkıştırdığından alt kısımların yoğunluğu daha fazladır. Gazın bulunduğu yer, atmosfer gibi çok geniş değilse, gazın ağırlığının basınca tesiri çok azdır. Çünkü gazların yoğunluğu çok küçüktür. Küçük kaplar gibi, ağırlığın ihmal edilebileceği durumlarda basınç, gazın moleküllerinin çeperlere çarpmasından ileri gelir. Kapalı kaplardaki gaz basıncını ölçmek için “Manometre”, atmosfer basıncını ölçmek için ise “Barometre” denilen aletler kullanılır.
Basınç ifade edilirken, mutlak basınç ve efektif basınç olmak üzere iki tarif kullanılır. İçinde yaşadığımız atmosferde hali hazırda mevcut olan bir atmosfer basıncı vardır. Bu basınç, atmosfere açık olan gaz ve sıvı sistemlerine tesir eder. Dolayısıyla atmosfere açık sistemlerde sıvı veya gaz sütununun yüksekliği ile özgül ağırlığı çarparak bulduğumuz basınç gerçek basınç değildir. Buna bir de atmosferin yaptığı basıncı eklemek gerekir. Bu toplam basınca “mutlak basınç” denir. Diğer taraftan atmosferin basıncını gözönüne almayıp, içinde yaşadığımız çevrenin basıncını sıfır kabul ettiğimiz zaman bulunan basınca ise “efektif basınç” adı verilir. Yani mutlak basınç, atmosfer basıncı ile efektif basıncın toplamına eşittir.
P= mutlak basınç
Pa= atmosfer basıncı
Pe= efektif basınç
P= Pe+ Pa'dır.
Müslüman astronomi alimlerinin büyüklerinden Ebu Sehl Kuhi ('- 1014), çağdaşlarından olan Ebu İshak es-Sabi ile ilmi mektuplaşmalarında özellikle, “Basınç ve ağırlık merkezlerinin hesaplanması” konusunu ele aldı. Bu mektuplardan biri Ayasofya Kütüphanesi, 4832 numarada kayıtlıdır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.