Dikkat etmeniz gereken ilk nokta bilinçaltınızın her zaman çalışıyor olduğudur. Sizin devreye sokmanıza bağlı olmaksızın, gece olsun gündüz olsun o hep aktiftir. Bilinçaltınız bedeninizin kurucusudur ama içinizdeki bu sessiz süreçleri bilinciniz aracılığıyla, ne duyabilir ne de algılayabilirsiniz. Sizin işiniz bilinçaltı zihninizle değil, bilinçli zihninizledir. Siz bilincinizi yalnızca en güzel umutlarla doldurun ve ne olursa olsun iyi, hoş, adil ve güzel şeylere dayanan bir düşünme alışkanlığı yarattığınızdan emin olun. Bilinçli zihninizi idareniz altına almaya şimdiden başlayın, bilinçaltınızın düşünce alışkanlıklarınıza göre yeniden üretimde bulunduğuna, bir şeyler ortaya çıkardığına yürekten inanın.
Unutmayın, nasıl ki su, bulunduğu kabın şeklini alıyorsa, içinizdeki yaşam ilkesi de düşüncelerinizin yapısının şeklini alır. Bilinçaltınızdaki şifa verici varlığın içinizden akıp geçtiğine, huzur, bolluk, neşe ve sağlık getirdiğine inanın. Onu yaşayan bir zeka, size eşlik eden iyi bir dost olarak düşünün. İçinizden akarak sizi zenginleştirdiğine, size esin verdiğine, can verdiğine kesinlikle inanmanız gerekir. Buna inanın ve bunu kendi kendinize söyleyin.
Dilden gelen, ele gelir.
Bilinçaltının İyileşme İlkeleri Optik Sinirleri Nasıl Düzeltiyor?
Fransa'da, Lourdes'in tıp bölümü arşivlerinde kayıtlı, çok iyi bilinen ve gerçekliği su götürmez bir Madame Bire vakası vardır. Madame Bire kör bir kadınmış ve optik sinirleri tamamen kullanılamaz haldeymiş. Bir gün Lourdes'e gelmiş ve mucizevi diye adlandırdığı bir tedaviyle iyileşmiş. Protestan bir genç bayan, Ruth Cranston bu konuyu araştırmış ve Lourdes'de iyileşen bu kadın hakkında, McCall adlı dergide, şunları yazmıştı: "Bu hanım Lourdes'de inanılmaz bir biçimde tekrar görmeye başladı; birçok doktor tarafından tekrar tekrar yapılan incelemeler optik sinirlerin hala cansız ve kullanılamayacak halde olduğunu gösteriyordu. Bir ay sonra tekrar inceleme yapıldığında görme mekanizmasının tıbben normale dönmüş olduğu görüldü. Ama başlangıçtaki tıbbi incelemelerden ortaya çıkan sonuca göre bu kadın tıbben 'ölü' gözlerle görüyordu."
Lourdes'a birkaç kez ben de gittim ve bu tür iyileşmelere tanık oldum.Az önce sözünü ettiğimiz Madame Bire, kutsal bir yerden içtiği ya da kullandığı suyla değil, inancına karşılık veren bilinçaltı tarafından iyileştirilmiştir. Yani bir şeyi sorgulamadan olduğu gibi kabul etmiştir. Bilinçaltındaki iyileştirme ilkesi, onun düşüncesinin yapısına karşılık vermiştir. İnanç, bilinçaltında düşünülen şeydir. Kabul edilen düşünce otomatik olarak gerçekleşmek üzere devreye girmiştir. Şüphesiz, Madame Bire bu kutsal yere büyük bir inanç ve umutla yüklü gelmiş, burada iyileşeceğine içtenlikle ikna olmuştur. Gözlerini yaratmış olan bilinçaltı, mutlaka ölü sinirlere de tekrar hayat verecekti. Yaratıcı ilke bir şey yaratıyorsa, bozulduğunda da yeniden yaratabilir. Yaşadıklarınızı, duyduğunuz inançlar doğrultusunda yaşarsınız.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.