(1898 Augsburg, Almanya - 1956 Berlin, Almanya) Alman oyun yazarı ve şairi. Münih'te doğa bilimleri, tıp ve edebiyat öğrenimi yaptı. 1918'de askere çağrıldı. Bir süre Augsburg Askeri Hastahanesinde çalıştı.

Bir yerel gazetede şiirlerini ve düz yazılarını yayımladı. Augsburg'ta Volkswille adlı sosyalist eğilimli gazetede tiyatro eleştiri yazdı. Berlin'de bir reji denemesini, stiline karşı koyan oyuncular yüzünden tamamlayamadı. 1924'te İngiltere Kralı İkinci Edward adlı oyununu sahneledi. Bu oyundan sonra Berlin'de dramaturgluk yaptı. Gazetelere küçük öyküler ve şiirler yazdı, oyun taslakları hazırladı.

Küçük burjuvanın durumunu sergilemek için, Düğün, Dilenci ya da Ölü Köpek, Şeytan Kovan adlı tek perdelik oyunlar yazdı. Üçüncü büyük oyunu Kentlerin Ormanında adlı yapıtında insanlar arasında ilişki kurma çabalarının felce uğrayışını konu aldı. Baal ve Gecedeki Davullar adlı oyunlarında "hiçliğin en güzel" olduğunu savundu.

1927'de yazdığı Adam Adamdır komedisiyle epik tiyatroya yöneldi. Üç Kuruşluk Opera oyunu 1920'li yılların en büyük tiyatro olayı oldu. Oyundaki olayın özü, sefaleti örgütlendiren dilenciler kralı Peachum (Piçhım) ile gizlice Peachum'un kızıyla evlenmiş olan "en yüksek rütbeli cani" Macheath Messer (Makhet Mesır) arasındaki rekabettir. Macheath, Üç Kuruşluk Film'in senaryosunda bir banka yöneticisidir. 1934'te yazılan Marksist nitelikteki Üç Kuruşluk Roman'da da başarılı bir iş adamı tipi olarak belirir.

Üç Kuruşluk Opera'da, tiyatronun eğlendirme amacını geri plâna itti. Seyircileri sahnedekilerle birlikte acı çekmek yerine hep birlikte düşünmeye yöneltmek istedi; ancak Üç Kuruşluk Opera'da vermek istediği mesaj iyi anlaşılamadı.

Kural ve Kuraldışı (1938) gibi oyunlarda tümüyle öğreticiliği ön plâna aldı. 1932'de Mezbahaların Azize Johanna'sı adlı oyunda Marksizmin ekonomik tezlerini irdeledi.

1933'te faşist baskılardan kurtulabilmek için Danimarka'ya geldi. Sürgün yaşamı yaşarken Yedi Büyük Günah (1933) adlı baleyi ve Üç Kuruşluk Roman'ı (1934) yazdı. Yuvarlak Kafalılar (1938) adlı oyununda Hitler'in iktidara gelişinin perde arkasını anlattı. İspanya İç Savaşı'nı konu alan Carrar Ana'nın Silâhları adlı oyununu da aynı yıl kaleme aldı. Yine bu dönemde kaleme aldığı şiirlerde güncel politik sorunları işledi. Atomun parçalanabileceğinin bulunması, Galileli'nin Yaşamı'nı (1957) yazmasına neden oldu. 1939'da kaleme aldığı Cesaret Ana ve Çocukları adlı oyunun baş kişisi Galilei'de olduğu gibi, olumsuz bir kahramandır.

Bay Puntila ve Uşağı Matti adlı oyununda efendiyle uşak arasındaki uçurumu ele aldı. Sezuan'ın İyi İnsanı adlı yapıtında da kişiliğin ikiye bölünmesini işledi.

Brecht (Birekt), 1947 sonuna doğru İsviçre'ye, oradan Berlin'e geçti. Arturo Ui'nin Engel Tanımaz Yükselişi (1914) adlı oyunda doğrudan doğruya Nazilere saldırdı. Simone Machard'ın Yüzleri adlı oyunda, Almanların Fransa'yı işgalleri sırasında Jan Dark olmayı düşleyen bir kızı anlattı.

Hitler gibilerinin egemen olduğu bir dönemde yaşayan sokaktaki adamı Kaçakların Konuşmaları adlı diyaloglarında anlattı. Şvayk İkinci Dünya Savaşı'nda adlı oyunu, Amerika Birleşik Devletleri'ne gittikten sonra yazdı.

1947'de bir senato komisyonunun önünde komünist yanlısı eylemlerinden ötürü sorguya çekildi. Aynı yılın sonunda Avrupa'ya döndü. 1949'da yapılan çağrıyı kabul ederek Doğu Berlin'e gitti.

Çağdaş tiyatroda bir devrim gerçekleştiren Brecht'in kurduğu Berliner Ensemble, çağdaş tiyatronun başlıca eğitim kurumu hâline geldi. Tiyatrosunun ve görüşlerinin kalıcılığını sağlamak için çok sayıda kuramsal yazı yazdı.