Alm. Budgat (m), Etat (m), Haushaltplan (m), Fr. Budget (m), İng. Budget. Kamu kesiminin gelecek bir dönem için kaynak-harcama dengesini yansıtan ve parlamenter demokrasilerde yasama organının, yürütme organına kamu harcaması yapma ve kamu gelirlerini toplama konusunda verdiği yetkiyi gösteren belge.
Târihçe: Bütçeyle ilgili yerli ve yabancı literatürden anlaşıldığı kadarıyla, "bütçe" kelimesinin bütün dillere İngilizce "budget" kelimesi ile girdiği ve Lâtince kökünün "bulga" olduğu belirtilebilir. "Budget" kelimesi İngilizceye çanta, torba anlamındaki "bouget" kelimesinin değişmesiyle girmiş ve bugünkü mânâsı ilk defâ 18. yüzyıl içinde kullanılmaya başlanmıştır. Türkiye’de "bütçe" kelimesi, Tanzimâttan sonra kullanılmaya başlanmış ve 1876 yılından başlamak üzere "Muvâzene Defteri" ve "Muvâzene-i Umûmiye" kelimeleri ile dilimizde yer almıştır. Bütçe, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerde, ilk olarak halk hareketlerinin siyâsî baskısının bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. 1215 yılında Magna Carta (Büyük Berat)nın Kral John tarafından imzâlanmasıyla başlayan demokrasi hareketinde ilk bütçe fikrinin yer aldığını söylemek mümkündür.
Kamu bütçesinin mâhiyeti: Konuya başlarken yapılan giriş niteliğindeki târif biraz uzun görünmekle berâber, esas îtibâriyle, kamu bütçesi kavramının iki yönünü ortaya koymaktadır. Şöyle ki:
Ekonomik yönden: Bütçe, kamu kesiminin gelecek bir dönemdeki kaynak-harcama (arz-talep) dengesini ortaya koymakta ve böylece ekonominin bütünü için sağlanan toplam arz ve toplam talep dengesinin bir parçası olmaktadır. Dolayısıyla bütçe, kamu kesiminin (merkez idâre ve mahallî idâreler) ekonomik bir plânı niteliğindedir. Piyasa ekonomilerinde özel kesim yönünden genellikle bir anlamda plânlamaya gerek duyulmaksızın ekonomi işlemesine rağmen, kamu kesimi yönünden, böyle bir plânlama zarûrî olmuştur. Bununla berâber bütçe, hukûkî özellik taşıması ve fizikî dengeler yansıtması gibi temel bâzı hususlarda "kalkınma plânı" kavramından ayrılır. Bu arada hemen belirtmek gerekir ki, kamu bütçesi bir ekonominin gelecek bir dönemdeki toplam kaynak ve harcamaların tahmin dengesini yansıtan "millî bütçe" den de tamâmen farklı bir kavramdır.
Hukûkî yönden: Bütçe, millet temsilcilerinden teşekkül eden millî meclislerin merkezî yürütme organını veya mahallî idârelerde bölge halkının, mahallî yöneticilerin faaliyetlerini murâkabe etme aracıdır. Parlamenter demokrasilerde millet adına hareket eden meclislerin tasdiki alınmaksızın ülke çapında herhangi bir kamu hizmetinin yapılması, kamu hizmetleri ve kamu gelirlerinin belirlenmesi (hizmetlerin finansman şeklinin tesbit edilmesi) mümkün değildir. Bütçenin kânun olup olmadığı konusunda üç ayrı görüş vardır: Bütçe diğer kânunlar gibi hazırlanıp, görüşülüp tasdik edildiği ve yasama organınca kânun olarak çıkarıldığı için maddeten de şeklen de kânundur. Bir diğer görüşe göre mücerret, sürekli ve objektif hükümler taşımadığı ve mâlî yıl sonunda ömrünü kaybettiği için bütçe ancak şeklî yönden bir kânun olup, öz olarak maddeten bir kânun sayılamaz. Son bir görüşe göre ise; gider kısmı idârî tasarruf, gelirle ilgili bölümü ise bâzan maddî bir kânun bâzan da idârî tasarruf olarak nitelenir.
Ülkemizde bütçenin hukûkî yönden ele alındığı ve târif edildiği görülmektedir. Anayasanın 161, 162, 163 ve 164. maddeleri bütçe ile ilgilidir. Anayasanın dördüncü kısmında yer alan bu hükümler "Mâli Hükümler" alt başlığı altında yer almışlardır. Bütçenin hazırlanması ve uygulanmasına ilişkin 161. madde aynen şöyledir:
"Devletin ve kamu iktisâdî teşebbüsleri dışındaki kamu tüzel kişilerinin harcamaları, yıllık bütçelerle yapılır. Mâlî yıl başlangıcı ile genel ve katma bütçelerin nasıl hazırlanacağı ve uygulanacağı kânunla belirlenir. Kânun, kalkınma plânları ile ilgili yatırımlar veya bir yıldan fazla sürecek iş ve hizmetler için özel süre ve usûller koyabilir.
Bütçe kânununa bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz."
Kamu bütçesinin temel özellikleri, gördüğü fonksiyonlarla büyük ölçüde ilişkilidir. Bu fonksiyonları denetim, yönetim ve plânlama olarak sıralamak mümkündür. Aynı anlama gelmek üzere kamu bütçesi, milletin kendi adına hareket eden otoriteyi denetleme aracıdır. Aynı zamanda kamu yönetiminin ve ekonomik plânlamanın bir aracıdır.
Kamu bütçesinin temel prensipleri: Bütçenin temel prensipleri daha önce söz ettiğimiz temel özellik ve fonksiyonların gerçekleşmesi için uyulması zarûrî olan prensiplerdir. Genellik ve birlik prensibi olarak başlıca iki tâne temel prensipten söz edilebilir:
a. Genellik Prensibi: Bütçede bütün kamu gelir (kaynak) ve harcamaların bütün ayrıntılarıyla yer almasına genellik prensibi adı verilir. Genellik prensibinin bir adı tahsis yapmamadır (Ademi tahsis). Bütün kamu gelirleri ve kamu giderlerinin karşılığı sayıldığı zaman genellik kuralına uyulmuş, belirli kamu geliri türleri belirli kamu hizmetlerinin karşılığı sayıldığı zaman, söz konusu prensipten sapılmış olur.
b. Birlik Prensibi: Bütün kamu kesimi üretici birimlerinin harcama ve gelirlerinin tek bir bütçe içinde toplanmasına birlik ilkesi denir. Bu prensibe göre, bir ülkede kamu, harcama ve gelirleri tek elden tahmin edilmekte, plânlanmakta ve dengelenmektedirler. Birlik kuralının diğer bir alanı konsolidasyon’dur. Kamu üretici birimleri ayrı bütçeler düzenleseler dahi, bu bütçeler bir konsolide bütçe hâlinde toplanır ve birleştirilir.
Türkiye’de bütçenin temel ilkelerinden sapma gösteren en belirgin örnek, mahallî idâre bütçeleridir. Buna ek olarak katma bütçeli idâreler (Gelirlerini özel gelirleri ile karşılayan ve genel bütçe dışında yönetilen kamu kuruluşları) de genellik ve birlik prensiblerine aykırı olarak genel bütçenin dışında düzenlenmektedir. Kamu İktisâdi Teşebbüsleri ve Döner Sermâye İşletmeleri (Genel ve katma bütçeli idârelere bağlı olarak çalışan, ticâri, sınâî nitelikte faaliyette bulunan fon işletmeleri) fiyat karşılığı mal sattıklarından bu kuruluşların gerçek anlamda bir kamu bütçesi oldukları söylenemez.
Bütçe sistemleri: Bütçe veya bütçeleme sistemlerini bütçenin, denetim, yönetim ve plânlama aracı olmasına hizmet etme özelliğine göre şöyle sıralamak mümkündür: Geleneksel Bütçe Sistemi, Performans Bütçe Sistemi, Plan-Program Bütçe Sistemi.
Bu üçlü ayırım aynı zamanda bütçeleme sisteminin merhale ve kademelerini de göstermektedir. Bir başka ifâdeyle, geleneksel bütçe sistemi sâdece denetimi ön plâna almakta, performans bütçe sistemi denetimin yanı sıra yönetici başarısını da ölçmekte, plân-program bütçe sistemi ise bütçenin denetim, yönetim ve plânlama aracı olma üzelliklerinin bütününü yapısında bulundurmaktadır.
Türkiye’deki uygulama: Türkiye’de bütçenin birlik prensibi büyük istisnalar ile birlikte uygulanmaktadır. Merkezî devlet teşkilâtının harcamaları ile gelirlerinin dengelendiği genel bütçenin yanında, katma büçeler, fonlar, KİT bütçeleri ve döner sermaye işletmeleri yer almaktadır. Genel bütçe; yasama, yürütme ve yargı organlarının bütçelerinden müteşekkildir.
Konsolide bütçe: Genel ve katma bütçeli idâre bütçelerinin birleşmesiyle ortaya çıkar. Genel bütçeli idârelerin harcamalarına katma bütçeli idâre harcamaları eklenmekte, bu toplamdan genel bütçeden katma bütçeli idârelere yapılan hâzine yardımları düşülünce, konsolide bütçe harcamalarına ulaşılmaktadır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.