onuncu asırda İran’da kurulan ve eski Sâsânî İmparatorlarının soyundan geldiğini iddiâ eden Şiî hânedân. Büveyhîlerin kurucusu, Ebû Şûcâ Büveyh çok fakirdi. Çocuklarıyle berâber sırtlarında odun taşıyarak geçinirlerdi. Büveyh’in üç oğlu, Ali, Hasan ve Ahmed doğup büyüdükleri Deylem’de hüküm süren Deylemî Devletinin ordusunda uzun müddet paralı askerlik yaptılar. Zamanla orduda otoriteleri arttı. Hazar Denizinin güneyindeki bölgede, iktidâr boşluğundan da istifâde ederek bağımsızlıklarını îlân ettiler.
Kendisine halîfe tarafından vâlilik mührü gönderilen Ali bin Büveyh, halîfeye karşı kötü niyet beslemekle birlikte, iyi geçiniyordu. Biraz daha kuvvetlenince, halîfeye üstünlüğünü kabûl ettirmeye çalıştı. Halîfe de uzlaşma yolunu tercih ederek Fars eyâletinin idâresini ona bıraktı. O bölgedeki Türk subaylarından bir kısmı da Ali bin Büveyh’in ordusuna katıldı. Ordusu kuvvetlenen Ali bin Büveyh, kardeşi Hasan’ın da desteğiyle Rey, Hemedan, Irak ve Acem’in kalan yerlerini zaptetti. Daha sonra kardeşi Ahmed’i Kirman, Ahvaz ve Huzistân’ın fethi ile vazîfelendirdi. Buraları fetheden Büveyhîler, birçok Ehl-i sünnet Müslümanı katlettiler. Bağdat’taki Şiî komutanlar, onları Bağdat’ı işgâle dâvet ettiler. Halîfe Müstekfî de Bağdat’ı yağmadan ve Müslümanları katledilmekten kurtarmak için, Ahmed bin Büveyh’e hil’atlar giydirip hediyelerle karşıladı. Ahmed’e Muizzüddevle, Ali’ye İmâdüddevle, Hasan’a da Rüknüddevle ünvânlarını verdi.
Buna rağmen Büveyhîler, Ehl-i sünnet Müslümanlara akla gelmedik kötülük ve zulmettiler. Hattâ Abbâsî halîfeliğini yıkıp Eshâb-ı kirâm düşmanlığına dayalı bir halîfelik kurmayı dahi düşündüler. Halîfe Müstekfî’yi tutuklayıp gözlerine mil çektiler. Yerine Ebü’l-Kasım el-Fâzl’ı, El-Mûtî adıyla hilâfet makâmına geçirdiler. Ahmed’den sonra yerine geçen oğlu Bahtiyâr, oyun ve eğlenceye düşkündü. Halîfe Mûtî’yi halîfelikten alarak, yerine Tâî-lillah’ı getirdi.
Bahtiyâr (İzzüddevle)ın izzet ve sefâhata düşkün olup, keyfî davranışları sebebiyle devlet işleri gittikçe bozuldu ve çekişmeler başladı. Rey, Hemedan ve İsfehan’da hüküm süren Adudüddevle, İzzüddevle’nin ordusundaki Türk askerleri tahrik ederek isyân ettirdi. İzzüddevle önce tutuklandı sonra da öldürüldü.
Diğer Büveyhîler üzerine hâkim olan Adudüddevle; Irak, Kirman, Fars, Umman Huzistan, Musul, Diyâr-ı Bekr, Harran ve Menbic’e kadar sınırlarını genişletti. Büveyhî Hânedânı en kuvvetli ve güçlü devrine ulaştı. Zulmüyle ün yapan Adudüddevle, kırk sekiz yaşında öldü. Yerine 983 yılında Samsamüddevle ünvânıyla bilinen oğlu Ebû Kalicâr geçti. Diğer kardeşleri Şerefüddevle ve Behâüddevle ile aralarında saltanat kavgaları başladı. Şerefüddevle, Samsamüddevle’yi Fâris’te bir kaleye hapsettirdi. Saltanat Şerefüddevle’ye geçti. Halîfe Tâî-lillah bir ahidnâme yazdırarak bütün devlet işlerini yürütmekle vazîfelendirdi. Emirlik tâcı giydirdi. Şerefüddevle üç yıla yakın hüküm sürdükten sonra, 989’da vefât etti. Yerine kardeşi Behâüddevle hükümdâr oldu. Öte yandan Samsamüddevle hapisten kaçıp etrâfına topladığı kuvvetlerle, Behâüddevle ile mücâdeleye başladı. İki yıl süren bu mücâdele Samsamüddevle’nin ölümüyle son buldu. Bu mücâdeleler sırasında Halîfe Tâî-lillah’la arası açıldı. Behâüddevle Tâî-lillah’ı vazîfeden alıp hapsettirdi. Sarayını ve hazînesini yağma ettirdi ve yerine Kâdirbillah’ı getirdi.
Büveyhoğulları içinde zâlim ve kan dökücülükle meşhur olan Behâüddevle, yirmi beş yıla yakın hüküm sürdükten sonra, 1012 senesinde öldü. Yerine oğlu Sultanüddevle geçti. Sultanüddevle zamânı kardeşleri Celâlüddevle Ebû Tâhir, Kıvâmüddevle Ebü’l-Fevâris ve Müşerrefüddevle arasında çekişmelerle geçti. Sonunda Müşerrefüddevle’nin 23 yaşında ölmesi üzerine yerine kardeşi Celâlüddevle geçti. Yeğeni Kalicar’la mücâdeleye girişen Celâlüddevle, Bağdat’tan kaçtı. Tekrar anlaşma yaparak Bağdat’ta yedi seneye yakın hüküm sürdükten sonra 1044 (H. 435) senesinde öldü. Yerine oğlu Fîrûz geçti. Ebû Kalicar, Fîrûz’dan Bağdât’ı aldı. Taraftarları Hemedân’ı istilâ edip, Selçuklu Sultânı Tuğrul Beyin vekilini kovdular. Tuğrul Bey ile anlaşma yapıp karşılıklı akrabâları ile evlenerek sulhu pekiştirdiler. Ebû Kalicar 29 yıl hüküm sürdükten sonra, 1048 (H. 440) yılında öldü. İçki, oyun ve eğlence âlemlerine düşkün olan Ebû Kalicar’ın yerine oğlu Ebû Nasr Hüsrev Fîrûz, Melik-ür-Rahim ünvânını alarak tahta geçti. Bunun zamânında da iç karışıklıklar devâm etti. Bu sırada kuvvetlenen Ehl-i sünnet Selçuklu Sultânı Tuğrul Bey, bu karışıklıklardan istifâde ve halîfenin de yardım istemesi üzerine, Bağdât’a geldi. Son Büveyhoğlu hükümdârı Melik-ür-Rahim’i de tutuklattı. Böylece Büveyhoğulları Devletine son verdi.
Yüz yıla yakın İran ve Irak’ta hüküm süren, temel fikir ve düşünceleri Eshâb- ı kirâm düşmanlığına dayanan, oyun, eğlence ve içki âlemlerine düşkün bir hayat süren Büveyhoğulları Devleti, halîfelere ve sünnî Samanoğulları ile Gazneli ve Selçuklulara karşı hareket ederek İslâm birliğinin bozulmasına sebeb oldular.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.