Bir çocuğu, bir insanı teşkil eden ruhi unsurları tetkik ettiğimiz zaman görürüz ki o unsurlardan hemen hepsi içtimai hayatın izini taşır.İntibalarımız ve fikirlerimiz içinde yaşadığımız içtimai hayatın mahsulüdür İnsan yavrusu cemiyetten uzak kalsa ve faraza bu suretle yaşayabilse ruhi kabiliyetleri itibariyle galip ihtimalle hayvanlardan daha düşük olurdu.(İnsan içtimai bir hayvandır .)İçtimai münasebetlerimiz medeniyetimizin derecesi ile mütenasiptir.
Ruhi Sirayet:Mitinglerin,matbuatın ,sinema filmlerinin tesirleri hislerin sirayeti hususunda açık misaller ihzar ederler.Ruhi sirayet yukarıdan aşağıya müessirdirler. Yani mevki sahiplerinin ,gıpta edilenlerin sevilenlerin sirayet tesirleri vardır.
Telkin:Telkin kabiliyeti; maddeten ve manen zayıf olanlarda daha fazla bulunur.Tabii insanlarda telkin edilen unsurlar yarı şuuri bir hale gelmez çok defa bir mahcubiyete ve muaraza arzusuna müradif olur.Telkin kudreti,ruhi sirayette olduğu gibi insanlar üzerine toplu iken daha fazla müessirdir.Telkinin derecesi telkini yapan şahsın nazarımızdaki mevki ve hürmetine tabidir.Yani bizzat inanmayan kolayca inandıramaz.
Çocuk ve içtimai hayat:Psikologların çocuklar için içtimai olmayan mahluktur derler.Bütün mahlukat gibi insanlar da iki esaslı sevki tabiine muttasıftırlar.Biri nefsin muhafazası ,diğeri neslin muhafazasıdır. Görülüyor ki çocuğun içtimai bağları sathidir.Halbuki muharriklerin dostlukları pek şiddetli oluyor. 14-18 yaşları arasında bağlanan münasebetler bazen bütün hayata sürüyor
İçtimaiyet:Bir cemaate karışan her fert; alelade zamanlarda kendisine yabancı olan fiillere ve fikirlere kabiliyeti oluyor.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.