Cemre düşmesi, yeni nesil gençlerimizin pek bilmediği eski bir terimdir. İlkbahara doğru yedişer gün arayla önce havada başlayan, sonra suda devam eden ve toprakta biten bir sıcaklık yükselişi anlamında kullanılır. Arapça bir kelime olmakla birlikte yanmış kömür parçası veya kor anlamına gelir.

Eski zamanlarda yıllar Kasım ve Hıdırellez olmak üzere iki ayırılırdı. Kasım kış aylarını temsil eder ve 179 gün sürerdi. Hıdırellez ise yaz aylarını temsil eder ve 186 gün sürerdi. Eski takvime göre kış aylarını temsil eden kasım günlerinin yüz beşinde (19-20 şubat) ilk cemrenin havaya düştüğü ve havayı ısıttığı söylenirdi. Kasım günlerinin yüz onikisinde (26-27 şuat) suya düştüğü ve yüz ondokuzunda  da (5-6 mart) toprağa düştüğü söylenir, böylece önce hava, sonra su, sonra da toprağın ısındığına inanılırdı. Fakat günümüzde meteorolojik olarak önce toprağın sonra topraktan yansıyan ışınlarla havanın ve sonra suyun ısındığı bilinmektedir.