(1791 Varşova, Polonya - 1849 Paris, Fransa) Polonya asıllı romantik dönem Fransız besteci ve piyanist. Orta sınıftan bir ailenin çocuğuydu. Babası Fransızca dersleri vererek geçimini sağlıyordu. İlk piyano derslerini annesinden aldı. Kısa sürede ünü çevreye yayıldı ve Polonya'nın Mozart'ı olarak anılmaya başlandı. Lise eğitimiyle birlikte özel dersler aldı ve konservatuvarda eğitimini daha üst noktalara çıkardı. Küçük yaşlarda besteleriyle dikkat çekmiş, nota basımevleri onu "Kuzey Yıldızı" olarak tanıtmaya başlamışlardı. Babası onu yüksek müzik eğitimi için Viyana'ya göndermeye karar verdi.

Chopin 19 yaşındayken Viyana'da ilk konserini verdi. Avrupa onu tanımaya başlamıştı. Ardından Varşova'da verdiği konserlerle ünü iyice yayıldı. O güne kadar piyano virtüözlerinin gürültülü, gösterişli çalışlarına karşın, farklı bir teknik ve duyguyla özellikle sanatçıların ve kadınların ilgisini çekiyordu. Chopin, Varşova'da ilk büyük aşkını da yaşayacak Konstantia'ya tutulacak, ancak genç kız onu bırakıp zengin bir adamla evlenecek, Chopin'in yaşadığı bu karşılıksız aşkın ardından hüzün âdeta kimliğinin bir parçası olacaktı. Kısa süre sonra Polonya işgal edilince, arkadaşlarının yanında olmak için ülkesine dönmek istedi, ama ailesi ve dostları onun Polonya'nın bağımsızlık savaşını savaşarak değil, eserleriyle vermesi gerektiğine inandırdı.

Bundan sonraki yaşamı Paris'te geçecekti. Kısa süre içinde Liszt ve Mendelsshon'la çok iyi dost oldu. Chopin'in ünü artık Avrupa'ya yayılmıştı. Notaları tüm Avrupa'da basılıyordu. Ancak ciğerlerinden hastaydı, bir ara öldüğüne ilişkin söylentiler bile çıktı. Hastalığı, yoğun çalışması nedeniyle ağırlaşmaya başladı. 1837'de düzelme umuduyla Londra'ya gitti ancak burada gördüğü yoğun ilgiye karşın şehrin rutubetli havası onu daha kötü hâle getirdi. Dönüşündeyse Paris onu coşkuyla karşıladı. Ardından sağlık sorunları nedeniyle bir süre Mayorka Adası'nda yaşamaya karar verdi. Chopin'in bundan sonraki yaşamı, giderek hastalığın ilerlediği ve kan kusmaya başladığı ancak en güzel eserlerini yazdığı günler oldu.

1841'de yeniden Paris'e dönen Chopin, yalnızlığını unutmak için sürekli çalışıyor, konserler veriyor, başarısı gün geçtikçe daha büyüyor, ünü daha da yaygınlaşıyor; ama sağlığı giderek bozuluyordu. 1848'de bir süreliğine İngiltere ve İskoçya'ya gitti. Londra'da Kraliçe Victoria'nın önünde çaldı. Bir yıl sonra Paris'e döndü. Hastalığı iyice ağırlaşmıştı. 30 Ekim 1849'da yaşama veda etti.