Bu ilke, Türk toplumunda adalet ve güvenliğin sağlanmasını ve ekonomik kalkınmanın gerçekleştirilmesini amaçlar. Devletçilik ilkesinin açtığı yolda, Türkiye ilk kez plânlı ekonomiye geçmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye ekonomisi, son derece kötü bir durumdaydı. Uzun süren savaşlardan dolayı, halk yoksul düşmüştü. Bu nedenle Atatürk, ülkenin izleyeceği ekonomik politikayı devletçilik olarak belirledi. Devletçilik ilkesi, Türkiye'nin kısa bir süre içinde kalkınmasını sağlamıştır.
Devletçilik ilkesinde, özel girişimin ekonomide yer alması esastır. Türkiye'de isteyen herkes iş yeri açabilir, üretime katılabilir. Devlet çıkardığı yasalarla bu girişimcileri korur. Onlara kredi ve destek sağlar. Ancak özel girişimcilerin ilgilenmediği ya da boyutları onları aşan ekonomik etkinliklerde devlet bu gereksinimleri karşılamak için önlemler alır. Atatürk, 1936 yılında yaptığı bir konuşmada, "Devletçiliğin bizce anlamı şudur: Kişilerin özel teşebbüslerini ve şahsi faaliyetlerini esas tutmak, fakat büyük bir milletin ve geniş bir memleketin ihtiyaçlarını ve çok şeylerin yapılmadığını göz önünde tutarak, memleket ekonomisini devletin eline almak" demiştir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.