Dilekçe - Bilgiler
19/09/2013 15:00
Alm. Antrag (m), Gesuch (n), Fr. Petition (f), İng. Petition. Bir dileği, isteği veya şikâyeti bildirmek üzere resmî dâirelere sunulan imzâlı yazı. Arzuhâl ve istidâ kelimeleri de aynı mânâda kullanılır.

Dilekçenin yazılması, şekli ve muhtevâsı önemli bir yer tutar. Geçmiş asırdaki devletlerde, şikâyet veya istek sâhibi kişilerin tek tek veya topluca, yazılı olarak dilekçe sundukları bilinmektedir. İslâm halîfeleri ve hükümdârları, halkın sözlü ve yazılı dilekçelerle yaptıkları mürâcaatları bizzat kendileri veya kurdukları dîvânlarda değerlendirmişlerdir. Bu dîvânlara Mezâlim veya Adâlet Dîvânı denilirdi. Osmanlılar zamânında da, ilk önceleri bizzat pâdişâhın iştirak ettiği dîvânlar teşkil edildi. Sonraları sadrâzam veya sadâret kaymakamının başkanlığında Çarşamba Dîvânı adıyla her hafta toplanan dîvânlarda, halkın istek ve şikâyetleri dinlenir, dilekçeleri değerlendirilir, hazır bulunan heyet tarafından dâvâlar ânında çözüme kavuşturulurdu. Osmanlı arşivleri dilekçe örnekleriyle doludur. Bunlar genellikle haksızlıktan şikâyet, ücretin veya görevin taleb edilmesi veyahut bir yanlışlığın düzeltilmesi için verilirdi. Dilekçeler, şehirlerden köylere kadar idâreci her makâma verilebilirdi. Dilekçe yazmasını bilmeyenler arzuhâlcilere yazdırırlardı.

Günümüzde vatandaşlar 1982 Anayasası’na göre, kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikâyetlerini yetkili makâmlara ve TBMM’ne yazı ile bildirme hakkına sâhiptirler. Türkiye’de dilekçe hakkının kullanılması 1 Kasım 1984 târih ve 3071 sayılı kânunun 4. maddesine göre TBMM ve idârî makamlara verilen dilekçelerde; başvuru sâhibinin adı ve soyadı ile, iş ve ikâmetgâh adresinin ve imzâsının bulunması mecbûrîdir. Dâvâ açmak için mahkemelere verilen dâvâ dilekçelerinde Hukuk Usûlü Muhâkemeleri Kânunu’nun 179. maddesine göre bâzı kayıtların bulunması lâzımdır. Medenî Yargılama Hukûkunda dâvâ dilekçesinin başında dilekçenin verildiği mahkemenin adı, dâvâcının ve dâvâlının ad ve soyadları ile adresleri yazılır. Daha sonra, dâvânın konusu, dâvâ sebebi ve hukûkî sebepler gelir. Son olarak da, netîce-i taleb, yâni dâvâcının karar verilmesini istediği şey açık bir biçimde yazılır. Dilekçenin altında, dâvâcının veya vekilinin imzâsı yer alır. Bu arada dâvâlının dâvâcıya cevap vermesi için gerekli süre tanınır. İdârî Yargılama Usûlünde ise, idârî dâvâlar; Danıştay, İdâre Mahkemesi ve Vergi Mahkemesi Başkanlıklarına hitâben yazılmış dilekçelerle açılır.

Sonraki
Sonraki Konu:
Patrona İsyanı

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu