Tükettiğimiz besinlerden kalan artıklar dişlerimizin arsında, üstünde kalır.Mikroplar ile birleşen bu artıklar uzun süre sonra dişlerin çürümesine sebep olur.Bu duruma da "diş çürümesi" adı verilir.Diş çürüğü belkide vücutta eşsiz bir acıdır.
Dişlerin dış yüzeyini oluşturan sert tabakaya "diş minesi" adı verilir.Diş minesi kalsiyum gibi dayanıklı mineral tuzları içerdiği için çok serttir.Tıpkı yan yana dizilmiş tuğla gibidir.Ağzımızdaki mikroplar, tükettiğimiz besinlerin artıkları ile birleşerek dişimizin üstünde bir tabaka oluşturur.Bu tabaka ağzımızı çalkalasak bile gitmez.Besin artıklarıyla beslenen mikroplar asit salgılarlar.Özellikle unlu ve şekerli besinler tükettiğimizde mikroplar daha çok asit salgılar.Bu asit zamanla dişimizi oyarak sinirlere kadar ulaşır.Diş köklerine ulaşan mikroplar diş etini de iltahaplandırır.İyice çürüyen diş havaya, sıcağa ve soğuğa karşı hassaslaşır ve çok ağırı hissi verir.
Dünya'da en çok rastlanan hastalıklarından biri olan diş çürüğünü önlemek için günde en az dişlerimizi 2 kere fırçalamalıyız.Ayrıca diş fırçasını da üç ayda bir kere değiştirmemiz gerekir.Dişlerimiz bir ömür boyu bize lazım olacağı için onlara çok iyi baklamlıyız.Bant koparmak, cam şişe kapaklarını açmak, ip koparmak vs. gibi işlerde dişlerimizi asla kullanmamalıyız.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.