Alm. Mythe (f), Fr.Mythe (f), légende (f), İng. Myth. Bir tabiat olayını, bir varlığın meydana gelişini, tabiat elemanlarından birinde olan bir değişikliği, olağanüstü hakikat ve akıldışı açıklamalarla anlatan hikâye. Efsânenin temeli olan olay, halkın hayâlinde şekil değiştirerek ağızdan ağıza, nesilden nesile geçer. Her milletin kendi dilinde birçok efsânesi vardır. Bunlardan bâzıları birçok millet tarafından benimsenmiş ve aynı efsâne başka isimlerle birçok dilde yerleşmiştir.
Efsân ve fesâne şekillerinde de görülen kelime aslen Farsçadır.Hikâye ve sergüzeşt mânâsına gelmektedir.Geçmiş halleri nakil ve anlatmak için kullanılmıştır. Zamanla hakîkatlar görünmez olmuş, halk, “mesel” muharrefi olarak “masal” şeklinde söylemiştir. Kelime; meşhur ve şâyi mânâlarına da kullanılmıştır. Bu yönüyle dillerde destân olmuş mânâsına gelmiştir. Gerçekte efsâne asılsız, boş mesel; kıssa ve hikâye demektir.
Bu şekilde sözlü (şifâhî) gelenekteki masallara Osmanlı Türkçesinde Arapça “ustûre” kelimesinin çokluk şekli olan “esâtîr” denmiştir.Grekçe (Yunanca)de “mitos, mit” kelimeleri zamanla dilimize girmiş, kelime “mythe” şekliye batı dillerine de geçmiştir. Türkçede, Fransızcadan geçen “legende” kelimesinin yer yer kullanıldığı görülmüştür.
Başladığı târih belli olmamakla birlikte bir efsânenin, bir masalın veya bir destânın çeşitli değişikliklere uğratılarak zamanımızda ayrı ayrı deyişlerle yaşadığı bir gerçektir. Bu söyleyiş şekillerindeki farklılığı ana mevzûu kaybetmemekle birlikte efsânelerde de görmek mümkündür. Efsâneler daha ziyâde inançla ilgili hususlarda ortaya çıkmış, hemen her yer üzerine söylenmiş; kâinâttaki varlıkların ve hâdiselerin oluş şekillerini, hakîkat olsun veyâ olmasın, bir sebebe bağlayarak izâhâ çalışan halk edebiyâtı mahsulleridir.Kaynaklarını târihe, dîne, menkıbelere dayandırmakla birlikte, masalları da beslenme sahasına alan efsânelerin, hakîkat olsun veya olmasın, inanç yönü asıl ağırlığı teşkil eder. Fakat efsânelerde verilen inançla ilgili meseleler; insanlığın asıl doğru inancı çerçevesinde olduğu gibi, mahallî ve millî inançların, hurâfelerin de tesirinde kaldığı görülür.İnanma insanoğlunun yaratılışında olduğu için, aynı inançla ilgili husûslara dünyânın çeşitli yerlerinde rastlanmaktadır. Efsâneler, masallar gibi; şimdiki romanın ve çeşitli edebî türlerin halk arasında bulunmadığı zamanlara âit şifâhî türdeki sözlü mahsullerdir.Anlatılan hâdiseler insanoğlunu belirli bir yere bağlamakla birlikte mekânla ilgili isimlerin de verilmesine sebeb olmuştur.
Varlıkların yaratılışında ve hâdiselerin ortaya çıkmasında efsâneler:Teogoni (çok tanrıcılık), kozmogoni (kâinâtın nasıl meydana geldiği), antropogoni(insanın nasıl yaratıldığı), eskatoloji (insan ve dünyânın geleceği) olmak üzere dört kolda toplanmaktadır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.