Ege Bölgesi'nin turizm bakımından zengin bir doğal ve kültürel yapısı vardır. Dağların kıyıya dik olarak uzanması, son derece girintili çıkıntılı bir kıyı şeridi yaratmıştır ( Ege denizi kıyılarının toplam uzunluğu 593km'dir) ve doğal kumsalların denize girmeye son derece elverişli olmalarının yanı sıra, yüksek kıyılarda da çekici görünümleriyle ilgi toplarlar. Ayrıca yöredeki bük (Akbük, Gökçeler bükü, Değirmen bükü, Palamut bükü, Kargıbük, vb.), özellikle son yıllarda iyice yaygınlaşan yat turizminde, yatlara doğal liman işlevi gören; "Mavi Yolculuk" adıyla yaygınlaşan ve kıyının Kuşadası'ndan Antalya'ya kadar olan koylarını dolaşan yat turizmi, bölgeye önemli miktarda yerli ve yabancı turist çekmektedir; ülkemizin başlıca üç yat limanı (Kuşadası, Çeşme ve Bodrum yat limanları) da bu kıyılardadır.
Ege Bölgesi'nde egemen olan Akdeniz ikliminin yumuşak niteliği de, turizme son derece elverişlidir: Kışların geç geçmesi, yazın güneşlenme olanakları, deniz suyu sıcaklıklarının uygunluğu çok sayıda turist çeker. Ege Denizi'nde deniz suyu sıcaklıkları, kuzeyden güneye doğru artar ve denize girme süresi de bu doğrultuda uzar: Kıyılarda kuzeyden İzmir'e kadar yılda beş ay olan denize girme süresi, Kuşadası'ndan sonra artmaya başlar ve Bodrum'da sekiz ayı bulur.
Ege Bölgesi'nde yer alan kaplıca ve içmecelerde sağlık turizmi açısından da ilgi görmektedir: Denizli'de Karahayıt ve Pamukkale kaplıcaları; İzmir'de Balçova, Dikili, Davutlar, Çeşme ve Şifne kaplıcaları; Seferhisar'ın güneyinde Doğanbey kaplıcası; Kütahya'da Simav-Gediz, Yoncalı, Harlek ve Murat Dağı kaplıcaları ve içmeceleri ile Eynal kaplıcalarıdır., Manisa'da Kurşunlu kaplıcası ve Sart kaplıcası; Afyon Sandıklı'da Sandıklı, Gazlıgöl ve Hüdayi kaplıcaları ve içmeceleri yer alır; İzmir'de Urla içmeceleri. Özellikle Pamukkale sıcaksu kaynakları, çok eski dönemlerden bu yana bilinmekte ve ilgi çekmektedir. Pamukkale'nin özelliklerinden biri de travertenleridir: Sıcak maden suları, aşağı döküldükleri dağın yamaçlarını beyaz traverten taraçaları haline getirmiştir (yöreye Pamukkale adı, suyun kapsadığı kalsiyum karbonat nedeniyle oluşan beyazlıktan ötürü verilmiştir). Travertenleri sayesinde çok sayıda turisti çeker.
Bölgede doğal ve tarihsel güzellikleri korumak amacıyla iki Ulusal park düzenlenmiştir. Bunlardan Dilek Yarımadası Ulusal Parkı, Aydın ilinin Kuşadası ve Söke ilçeleri sınırları içinde yer alır ve Akdeniz bitki örtüsünün en güzel örneklerini kapsar. Ayrıca İonialılar'dan kalma kalıntılar, arkeoloji açısından önemlidir. Manisa ilinin yamaçlarına yasladığı Spildağı üstündeki Spildağı Ulusal Parkı'ysa, 1500m'yi bulan yükseltisiyse yazın Manisa'nın sıcağından kaçanlara barınak oluşturur (Osmanlılar döneminde bir devre adını veren Manisa lalesi, burada doğal olarak yetişir). Ayrıca bu ulusal park da, Eskiçağ kalıntılarını kapsar. Bölgenin çeşitli illerinde düzenlenmiş Ormaniçi Dinlenme Yeri de, yerli ve yabancı turistlere çeşitli hizmetler sunar.
Ege Bölgesi, arkeoloji ve tarih özellikleriyle de bol bol turist çeker.: İzmir'de Efes ve Bergama; Denizli'de Pamukkale (Hierapolis); Aydın'da Priene, Miletos, Didim, Afrodisias, Datça'da Knidos: Bodrum'da Halikarnassos; Manisa'da Sart yıkıntıları. Dünyanın yedi harikasından ikisi Ege Bölgesi'ndedir (Efes Artemis tapınağı ve Halikarnassos Mausoleion'u). Ayrıca, Selçuk'ta Meryem Ana'nın Evi ve Sen Jan Kilisesi, Didim'de Apollon tapınağı, çok sayıda yabancı turist çekmektedir. Günümüzde Ege Denizi kıyısındaki Akçay, Ören, Ayvalık, Foça, Çeşme, Kuşadası, Didim, Güllük, Bodrum, Datça, Marmaris gibi yerleşim merkezlerimiz, yaz mevsiminde gerçek birer turizm odağı haline gelmiştir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.