22 Aralık 1899'da İstanbu'da Şehzadebaşı'nda Kalender Mahalleri'nde doğmuştur. Babası Piyade Kaymakamı İsmail Hakkı Bey, annesi Fatma Meliha Hanımdır. Ekrem Hakkı Bey'in Kardeşi Samiha Ayverdi, babasına atfen, dedesinin soy kütüğünün Ramazanoğullarına kadara uzandığını nakleder. Annesi Fatma Meliha Hanım'ın ataları, Kanûnî Sultan Süleyman'ın Budin seferinde şehit olmuş ve oraya defnedilmiş Gül Baba'ya kadar uzanır.Ekrem Hakkı Ayverdi, tıpkı kardeşi Samiha Ayverdi gibi, İstanbul'un karakteristik bir semti olan Şehzadebaşı'ndan İstanbul'u görmüş ve tanımış; aile muhitinden şifahi kültürü ve tarih şuurunu almış, Osmanlı Türk'ünün soyluluğunu yaşamış ve İmparatorluk coğrafyasının dağılışını müşahade etmiştir.
Ekrem Hakkı Ayverdi, 1907-1911 tarihlerinde Dârü't-tedrîs ve Hadîka-i Meşveret mekteplerinde okuduktan sonra, 1915'te Vefa Sultânîsi'nden (Lisesi), 1920'de de Mühendis Mektebi'nden (Teknik Üniversite) mezun olmuştur. İstanbul Belediyesi Fen İşleri'nde birbuçuk yıl kadar memur olarak çalıştıktan sonra serbest meslek hayatına atılmış, 1950 yılına kadar süren bu devrede çeşitli inşaatların tahhüdünü almasının dışında, İstanbul ve Trakya'da birçok tarihî binanın restorasyonunun yapmıştır. Mühendisler Birliği ve Türkiye Turing Otomobil Kurumu şeref üyelerindendi. Kubbealtı Akademisi ve İstanbul Fetih Cemiyeti'nin kurucu üyeliğini yapmış, çalışmalarına katılmış; İstanbul Fetih Cemiyeti ile bu cemiyete bağlı Yahya Kemal Enstitüsü ve İstanbul Enstitüsü'nün otuz yıl başkanlığını yapmıştır. Ayrıca, Türk Tıp Tarih Kurumu ve Türk Ocağı üyesiydi.
1979 yılında kendisine ıstanbul üniversitesi Senatosu tarafından "Fahri Edebiyat Doktoru" payesi; Aydınlar Ocağı tarafından da "üstün Hizmet Armağanı" verilmiştir. Bir diğer "üstün Hizmet Beratı"da, 18 Eylül 1981 tarihinde ıstanbul Teknik üniversitesi Bilim ve Teknoloji Tarihi Enstitüsü tarafından verilmiş ve bu münasebetle yapılan merasimde Prof. Kazım Çeçen, Ekrem Hakkı Ayverdi için, "Bu zatın ilim sahasında yaptıklarını ve meydana getirdiği eserleri ancak bir enstitü yapabilirdi." ifadesiyle, bir hakkı teslim ve tescil etmiştir.
24 Nisan 1984 tarihinde ıstanbul'da Fatih'teki evinde vefat etmiş ve Merkezefeni Kabristanı'nda bağlandığı 'Dost'un ayak ucuna defnedilmiştir.
Doktoru Prof.Dr. Süleyman Yalçın, Ekrem Hakkı Ayverdi hakkındaki duygu ve düşüncelerini şu satırlarla ifade etmiştir: " Ekrem Hakkı Ayverdi, hergün görülen, milyonları teşkil eden kalabalıklar dışında müstesna bir şahsiyeti temsil ediyor. Onu karakterize eden ve tanıyanlarca hemen ittifakla kabul edilen belli başlı husûsiyetleri şöyle özetlenebilir:
· Osmanlı'nın yıkılış ve tükeniş devrinde gerçek Osmanlı Türk'ünü temsil etme selabeti,
· Başka bir ifade ile, Batı hayranlığında bayılıp, şahsını ve şahsiyetini kaybeden Meşrûtiyet ve Cumhuriyet aydınlarına mukabil hakîkî Müslüman-Türk münevveri,
· 'ıstanbul Efendisi' denilen manayı, görgüsü, terbiyesi, zevki ve yaşayışı ile günümüze kadar getiren insan,
· ınandığı fikir ve dava için şahsî menfaatini geriye itip, ileri yaşında bile Müslüman Türk'ün tarihe bıraktığı mirası kaybolmaktan kurtaran, kayda, kuyuda ve kitaba geçiren büyük irade; hudutsuz gayretin nadir temsilcisi, Osmanlı-Türk mîmarîsini en iyi bilen ve en gayretli ölçülerle tefekkürünü yapan ve koruyan insan...
(Bu yazı, "Ekrem Hakkı Ayverdi Bibliyografyas, ısmet Binark, Kubbealtı Neşriyatı, ıstanbul 1999" kitabından kısaltılarak alınmıştır.)
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.