Alm. Elektronrohr Fr. Tube Electron, İng. Electron Tube. Havası boşaltılmış veya gaz doldurulmuş, metal elektrotları bulunan cam, seramik veya metal silindir biçiminde muhâfaza. Tüpün altında elektrik irtibatları sağlayan soket pimleri vardır. Elektron tüpünde temel olarak elektron akış kontrolü ile yükseltme, doğrultma, osilasyon, açıp kapama gibi işlemler yapılır. Yarı iletken elektronik elemanlar bulununcaya kadar elektron tüpü elektronik sistemlerin kalbi gibi görev yapmıştır. Yüksek güçlü radyo vericileri ile bâzı TV alıcılarında tüp önemli devrelerde kullanılmaktadır. İlk modern elektron tüpü 1858 senesinde Heinrich Geissler tarafından yapılmıştır. Geissler tüpü olarak da bilinen bu tüpte, boşaltılan hava yerine biraz gaz konmuştur. Tüp, elektrotlarına tatbik edilen yüksek voltaj arasında kalan gazın iyonize olarak ışık yayması prensibine göre çalışmaktadır.
Elektron tüpü, elektron akışı kontrol edildiği vakit kendisinden beklenilen fonksiyonlarını icrâ edebilir. Kontrol edilecek olan elektron akışının elde edilişi çok çeşitlidir. Bunlardan bir tânesi termoiyonik emisyon denilen metalin ısınmasıyla atomların dış yörüngelerindeki elektronlarını çevreye yaymasıdır. Torium metali ısı ile elektron yayan en müsâit metaldir. Diğer bir elektron kaynağı fotoemisyon olayı ile elde edilir. Bâzı malzemeler üzerine ışık düşerse malzemedeki elektronlara enerji vererek elektronların çevreye yayılmasına sebeb olur. Fotoemisyona en müsâit malzeme alkali metal sezyumdur. Fotoemisyon modern fototüplerde ve TV kameralarında kullanılmaktadır. Fotoemisyon olayını 1887’de Heinrich Hertz îzâh etmiştir. Termoiyonik foto ve saha emisyonu yoluyla elde edilen elektron, süratle hareket ederken bir engele çarparsa oradan da çevreye ilâve sekonder elektron yayılmasına sebeb olur. Bu tür emisyona da sekonder emisyon denir. Bâzan sekonder emisyon netîcesinde yayılan elektron sayısı primer elektron sayısını birkaç kat geçer.
Elektron yayan elemana katot denir. Katot, üzerinden elektrik akımı geçerek ısınan bir flamandır. Flaman ısındıkca ya kendisinden veya çevresindeki ikinci bir katottan elektron yaymaya başlar. Elektron tüpleri ihtivâ ettiği eleman sayısına göre isim alır. Diot, iki elemanlıdır. Tiriot üç, tetrot dört, pentot beş, heksot altı, hektot yedi ve oktot sekiz elemanlı tüplerdir.
Elektron tüpleri havası boşaldığı gibi içine argon, neon, hidrojen, civa buharı konularak da çalıştırılabilir. Gaz doldurulmuş tüplerde akım kontrolu daha kolaydır.
Bâzı tüplerde elektron hüzmesinin yönü ve şekli kontrol edilerek değiştirilebilir. Bu özellikteki tüplerin bir yüzeyi floresant madde ile kaplanırsa görüntü elde etmeye yarar. Osiloskop, televizyon, radar, sonar ekranları, elektron hüzmesinin kontrol edilmesi ile görüntüleme yaparlar. Tüpte elektron hüzmesi, tüp içine yerleştirilmiş paralel ikişer yatay ve dikey duran levhalara voltaj tatbiki ile voltajın miktarına göre yatay ve dikey olarak hareket ettirilir. Elektron eksi yük olduğundan paralel levhalar arasında meydana gelen manyetik alanın şekline uyarak hareket eder.
Televizyon tüpünde ekranı devamlı tarayan bir elektron hüzmesi ile görüntünün koyuluk veya parlaklığına göre meydana gelen dalgalı voltaj vardır. Görüntünün karakterini taşıyan bu dalgalı voltaj, tüpde elektron üreticisinin kontrol ucuna tatbik edilerek elektron hüzmesinin şiddetini artırır veya azaltır. Elektron hüzmesine aynı anda tarama yaptırıldığında görüntü ekranda gözükür.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.