(1881 İstanbul - 1922 Belcivan, Rusya) Osmanlı askeri ve siyaset adamı. Çeşitli harp okullarında okuduktan sonra kurmay yüzbaşı rütbesiyle mezun olmuştur. Bu rütbeyle Makedonya'nın çeşitli bölgelerinde başarılı etkinliklerde bulundu. Binbaşı rütbesiyle 3. Ordu'nun Manastır'daki genel karargâhına atandı. Burada İttihat ve Terakki Cemiyetine üye oldu. Bu gizli örgütün yaygınlaşması için etkin bir biçimde çalıştı. Selânik merkez komutanı ve aynı zamanda eniştesi olan Nâzım Beyin öldürülüşünden sorumlu tutulunca kendine bağlı birliklerle birlikte Makedonya dağlarına çıktı. 1908'de II. Abdülhamit'e karşı bir ayaklanma başlattı. Bu arada birçok kişi de ona katıldı. Ayaklanma sonucunda II. Abdülhamit meşrutiyet ilân etmek zorunda kaldı. Makedonya genel müfettişliğine getirildi. Gösterdiği kahramanlıklardan dolayı kendisine "Kahraman-ı Hürriyet" dendi. Bir süre Berlin ataşeliği yaptı. 1909 yılında 31 Mart Vak'ası olarak bilinen meşrutiyet karşıtı ayaklanma üzerine Türkiye'ye döndü. Yeşilköy'de Hareket Ordusu'na katıldı. Bu hareketin kurmay başkanlığına yükseltildi.
İtalyanların Trablusgarp'a saldırmaları (1911) üzerine Bingazi'ye geçti. Bingazi'de mutasarrıflık ve cephe komutanlığına atandı. İtalyanlara karşı başarı elde edince yarbaylığa yükseltildi. Balkan Savaşı başlayınca birçok gönüllü Türk subayıyla birlikte Türkiye'ye döndü. Bu Türk subaylarından bazıları, Fethi Okyar, Mustafa Kemal (Atatürk) ve Nuri Conker'di. Bu subaylarla birlikte Çatalca'da düşman askerlerini durdurdu.
Bu dönemde Osmanlı Devleti, Londra Konferansı'yla Balkanlardaki egemenliğini kaybetmişti. Bunun üzerine Enver Paşa, birkaç subayla birlikte "Babıâli Baskını" adıyla anılan hükümet darbesini gerçekleştirdi. Bu baskın sonunda birçok kişi öldürüldü. Sadrazamlığa İttihat ve Terakki yanlısı Mahmut Şevket Paşa getirildi (1913). Böylece İttihat ve Terakki Partisi iktidarda söz sahibi oldu.
Bulgarların Edirne'yi işgal etmesi üzerine buraya hareket ederek Edirne'yi kurtardı. Bu olay üzerine Enver Paşaya "Edirne Fatihi" denmeye başlandı. Tüm bu başarılar sonucunda askeri ve siyasi alanda hızla ilerlemeye başladı. Rütbesi kısa zamanda generalliğe kadar yükseldi. 1914'te Harbiye nazırlığına getirildi. Bu dönemde Sultan Reşat'ın yeğeniyle evlendi. Böylece konumu iyice güçlenen Enver Paşa, orduda birçok yenileşme hareketi başlattı. Haksız yere rütbesi yükseltilenlerin rütbelerini geri aldı. Alaylı subayların birçoğunun görevine son verdi. Bu görevlere, yakın arkadaşları olan genç subayları getirdi. Böylece ordunun gençleşmesini sağlamaya çalıştı. Okuryazarlık oranını yükseltmek için eski Türkçe harfleri basitleştirmeye çalıştı. Birçok Alman subayı danışman olarak orduda görevlendirdi. Siyasi alanda da birçok atılım yaptı. Gizli olarak Rusya'ya karşı Türk-Alman ittifak antlaşması imzaladı.
Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin Almanların yanında savaşa girmesinde etkili oldu. Harbiye nazırı olarak komutanlığını üstlendiği 3. Ordu'nun Doğu Cephesinde Ruslara karşı yenilmesi sonucunda bu komutanlığı Hakkı Paşaya devrederek İstanbul'a döndü. Bu olaydan sonra hiçbir cephede komutanlık görevi almadı. Bu dönemde başarısızlıkla sonuçlanan birçok savaş yapılıyordu. Aynı yıl korgeneralliğe yükseltildi. Çanakkale Savaşları sonucunda Türk ordusunun zaferi üzerine durumu yeniden düzeldi. Ruslara karşı elde edilen zaferler sonucunda rütbesi orgeneralliğe yükseltildi.
Türk orduları İngiliz ordularının karşısında sürekli yenilmeye başlayınca, 1918'de görevinden ayrıldı. Böylece Talât Paşa ve arkadaşlarının ateşkes anlaşması imzalamasının yolunu açmak istiyordu. Görüşmeler başarısız sonuçlanınca Enver Paşa ve arkadaşları bir Alman gemisiyle Berlin'e kaçtılar. İstanbul Hükümeti İttihatçılar hakkında soruşturmalar açmaya başladı. Enver Paşa ve arkadaşları suçlu bulunarak rütbeleri geri alındı ve gıyaplarında ölüme mahküm edildiler.
Bu dönemde değişik adla gizlice çalışmalarını sürdürdü. Berlin'den Moskova'ya gizlice geçti. Orada Lenin'le Dış İşleri Bakanı Çiçerin'le ve Ankara hükümetinin resmi delegeleriyle görüşmeler yaptı. Böylece Mustafa Kemal ile ilk diyalogları başladı. Sovyet yöneticilerinin desteğiyle İslâm İhtilâl Cemiyetini kurarak başkanlığını üstlendi. Bakü'de toplanan Doğu Halkları Kurultayı'na katıldı. Buradan Berlin'e geri dönerek Sovyet dış işleri bakanı ile görüştü. Kafkas Müslüman halklarından kurulacak olan ordunun başına geçmek ve Anadolu kurtuluş hareketinin başkanlığını yapmak önerisinde bulundu. Bu öneri Sovyetler tarafından desteklendiyse de Mustafa Kemal tarafından onaylanmadı. Talât Paşanın öldürülmesi üzerine İttihatçıların önderi oldu. TBMM üyeleri arasından kimi milletvekilleri Enver Paşayı Mustafa Kemal'in yerine geçirmek istiyordu. Ne var ki Ankara hükümetinin savaşta üst üste aldığı zaferler sonucunda bunu gerçekleştiremediler. Bunun üzerine Enver Paşa, bir Turan Devleti kurmak amacıyla Buhara'ya geçti. Burada birçok saldırıda bulundu. 30 000 düzensiz askerden oluşan birliğiyle Horasan'a saldırdı. Yapılan savaşı kaybetmesi üzerine dağlara çekildi. Buradan savaşmaya devam etti. Rus birliklerine karşı yaptığı çatışmalarda vurularak öldürüldü. Vurulduğu yerde Türk-Sovyet iş birliği sonucunda bir anıt mezar yapıldı.
Enver Paşa, enveriye yazısı, enveriye kalpağı, enveriye bıyığı gibi birçok yenilik yapmıştır. Birçok Osmanlı askeri ve aydını, onu taklit etmiştir. Kimi tarihçiler Enver Paşanın Osmanlı Devleti'ni I. Dünya Savaşı'na sokmakla yıkılmasını hızlandırdığını kabul ederken kimileri de onu gözü pek, hiçbir engelden yılmayan bir asker olarak tanımlarlar.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.