Fahri Atasoy - Bilgiler
08/12/2009 20:19
Dr. Fahri Atasoy 1961 yılında Ankara Nallıhan’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini ilçesinde tamamladıktan sonra Hasanoğlan Atatürk Öğretmen Lisesini ve Hacettepe Üniversitesi Felsefe bölümünü bitirdi. Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji bölümünde yüksek lisans, Gazi Üniversitesi Felsefe bölümünde ikinci yüksek lisans ve son olarak Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji bölümünde doktora çalışmasını tamamladı. Sorokin’in Toplum Felsefesi isimli çalışması Seba yayınlarından 1997 yılında çıktı. Küreselleşme, milliyetçilik ve sosyal teori konularında çeşitli – Kök Araştırmalar, Türk Yurdu, 2023 gibi – dergilerde makaleleri yayımlandı. Meslek hayatına Sivas Hafik İmam Hatip Lisesinde (1987) felsefe öğretmeni olarak başladı. 5 yıllık lise felsefe öğretmenliğinden sonra, Gazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe bölümünde araştırma görevlisi olarak, Pamukkale Üniversitesi Sosyoloji bölümünde öğretim görevlisi olarak çalıştı. 2000 yılından beri bir kamu kurumunda yönetici olarak görevine devam etmektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır.

ESERLERİ

Küreselleşme ve Milliyetçilik

Dr. Fahri Atasoy

Ötüken Neşriyat, İstanbul 2005

sosyoloji - strateji dizisi

Küreselleşme ve milliyetçilik tartışması, geçmiş çağlardan bugüne devam eden bir sosyolojik olgudur. Modern çağ hem evrenselci hümanizmin gelişmesine, hem de milletleşme ve milliyetçilik hareketlerinin ivme kazanmasına sahne olmuştur. İlk sosyoloji teorileri bu yüzden genellemeci olmasına rağmen, kültürel farklılığı temele alan görüşler de hemen gündeme girmiştir. Bir tarafta dünyanın bütünleşmesine yönelik insanlık ideali, diğer yandan çağa ismini verecek derecede milliyetçilik hareketleri... Kant, Hegel, Comte gibi, tarihi sürecin olumlu gelişmelerle artık sona varmakta olduğu beklentisi içindeki düşünürlerin evrenselci teorilerine rağmen, Sorokin’in ‘Bir Bunalım Çağı’ adlandırmasına yol açan acılarla dolu tarihi ve toplumsal gelişmeler...

Küreselleşme tartışmaları başladığında ‘Tarihin Sonu’ olarak yorumlanan liberal kapitalizmin ‘Yeni Dünya Düzeni’ adıyla bütün insanlığı biçimlendireceği ve bütünleştireceği beklentisi ön plana çıkmıştır. Fakat insanlığı oluşturan farklı milletler ve kültürlerin yok edilemediği birçok sömürgeci projede görülmüştür. Son olarak enternasyonal sosyalizmin uygulama alanı olarak Sovyetler Birliği sınırları içindeki milli varlıkların eritilemediği ortaya çıkmıştır. Günümüz küreselleşme tartışmalarında da küreselciliğin egemen olması karşısında milliyetçilik hareketlerinin canlanması söz konusudur. Sosyal olaylar ve süreçler bu bakımdan tek biçimli ve tek açılı olarak yorumlanamaz. Dolayısıyla bu çalışmada sosyal süreçlerin birbiriyle iç içe olan olgusal temelleri ortaya konmaya özen gösterilmiştir. Dünya bir taraftan bilişim teknolojilerinin sunduğu imkanlarla ‘global köy’ gibi küçülürken, bir taraftan içinde kendi muhalif tepkisini besleyerek yeni milliyetçilik akımlarına sahne olmaktadır.

Önceki
Önceki Konu:
Hayati Bice
Sonraki
Sonraki Konu:
Cenab Ozankan

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu