Türk edebiyâtında, ordunun akınlarını, savaşları, kahramanlıkları, zaferleri şiir veya nesir şeklinde anlatan eserler; gazânâme. Arap edebiyâtında bu tür eserlere “megâzi” ismi verilmiştir. İslâm edebiyâtında bu tür eserlerin en meşhuru Vâkidî’nin Kitab-ül-Megâzi’sidir. Bu eserler muayyen devirlere âit hâdiseleri ayrıntılı bir tarzda anlatmaları dolayısıyla târihçilerin çalışmalarına kaynak teşkil etmektedir.
Türk edebiyâtında ilk gazavâtnâme örnekleri 15. yüzyılda yazılmaya başladı. On altıncı yüzyıldan îtibâren bu tür eserlerin yazımında büyük bir artış görüldü. Gazânâmelerde düşmanla yapılan tek bir muhârebe, gazavâtnâmelerde ise birçok muhârebeye yer verilmektedir. Gazavâtnâmeler konuları îtibâriyle üç bölüme ayrılırlar:
1. Pâdişâhlardan birinin hayâtını ve zamânındaki seferlerle belli başlı olayları tasvir eden manzum ve mensur eserler: Selimnâmeler ve Süleymânnâmeler gibi.
2. Vezirlerden veya ünlü komutanlardan birinin savaşlarını konu edinen gazavâtnâmeler: Barbaros Hayreddîn Paşa, Köprülü Fâzıl Ahmed Paşa, Tiryâki Hasan Paşa ve Özdemiroğlu Osman Paşanın seferlerini anlatan gazavâtnâmeler bu türdendir.
3. Belli bir seferi, yâhut bir kalenin alınmasını tasvir eden gazânâmeler: Preveze Seferi, Bağdat Seferi gibi.
Osmanlı Devletinde gerilemenin başlaması ve büyük zaferlerin kesilmesi ile gazavâtnâmelerin yazılmasında da bir azalma görüldü. En son yazılan gazavâtnâmeler 1853 Kırım Seferi ile 1897 Yunan Harbine âittir. Edebiyâtımızda kırkı manzum olmak üzere 250 kadar gazavâtnâme tesbit olunmuştur. Bunlar içerisinde târih ve dil açısından en önemlileri şunlardır:
Gazavât-ı Sultan Murâd Han (Yazarı belli değil), Gazânâme-i Rum (Kâşifî), Gazavât-ı Hayreddîn Paşa (Seyyid Murâd), Gazavât-ı Gâzi Hasan Paşa (Çâkeri İsmâil), Gazavât-ı Hüseyin Paşa (Hüseyin Resmî) ve Gazavât-ı Sultan Süleymân Han (Yazarı belli değil).
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.