Gila Benmayor - Bilgiler
08/12/2009 20:18
Gila Benmayor,1960 yılında İstanbul'da doğdu. İstanbul Üniversitesi İngiliz dili ve edebiyatı, ardından da gazetecilik eğitimi aldı. Halen gazeteci ve köşe yazarı olarak Hürriyet Gazetesi'nde yazmaktadır.

HAKKINDA YAZILANLAR

... Ya da İskenderiye’ye gitmiş olan kadın

ÖZDEMİR İNCE

Hürportreler Hürriyet 2002 İlavesi

Gila Benmayor, ‘‘İskenderiye Dörtlüsü'nü okuyunca İskenderiye'ye gittim’’ dediği zaman hiç şaşırmadım. Bu dört romanın

kadınlarından hangisiyle özdeşleştirmiş olabilir kendini?

Gila Benmayor, ‘‘İskenderiye Dörtlüsü'nü okuyunca İskenderiye'ye gittim’’ dediği zaman hiç şaşırmadım. Ben de Paul Nizan'ın ‘‘Fesat’’ adlı kitabından ‘‘Caliopi soğuk su getir lütfen’’ cümlesini okuduktan sonra Yunan adalarının ateşiyle yanmaya başlamıştım. Naxos adasındaki şato-evde yürürken, taşlığın üzerinde Caliopi'nin ayaklarının ter izi kalıyordu. Bu izin peşinde haritayı açtım ve Syros adasıyla iş başı yaptım.

Gila'nın okuduğu İskenderiye Dörtlüsü bir destansı roman: Justine, Balthazar, Mountolive, Clea.

Yazarın adı: Lawrence Durrell. İngilizceden çeviren: Ülker İnce.

Gila bu dört romanın kadınlarından hangisiyle özdeşleştirmiş olabilir kendini? Tutkuları dikiş yerinden attıran, ‘‘karanlıkta ok’’ Justine'le mi, müflis dünyaların mirascısı ve acıların hayvanı, ‘‘hüzün kraliçesi’’ Melissa'yla mı, yoksa ‘‘acının durgun suları’’ dikenli incir Clea'yla mı?

Clea'ya göre bir erkek bir kadınla üç şey yapabilir: Ya onu sever, ya onun için acı çeker ya da onu yazar.

Bana göre: Bir kadın bir başka kadına dönüşemez, ona rakip olur. Sonra erkeği keşfeder.

*

Saad Zaghloul Alanı'ndaki Cecil Hotel için de gitmiş olabilir İskenderiye'ye. Pera Palas'ın Sirkeci şubesidir Cecil Hotel. Gitmişse, otelin imgesine bir yüzük taşı olmak kadar ‘‘bir’’ erkek için de gitmiş olabilir.

Kim? Değirmen taşının altında zeytin gibi yaşayan Darley, kızkardeşinin aşkıyla kendine kıyan Pursewarden, buzadam Mountolive ve donuk cam yüzlü kıpt*ı prens Nessim... Hangisi? Belki de, romanın kahramanlarından olmayan, denizin kıyısında denizini yitirmiş o dalgıç için...

Kendisini Justine'le ciltlemişse, ‘‘Eteğinizi kaldırın bayan, cehennemden geçiyoruz’’ diye uyarı aldı mı acaba? Justine ve Gila, ikisi de kökleri Eyn-Gedi bağlarında, bir Yeruşalim kızı!

Belki de yelkeni bir erkeğin rüzgárıyla dolup İskenderiye limanına girmiştir. Belki de tersi olmuştur. ‘‘Siyah saçların Gilat Dağı'nın yamaçlarından inen keçi sürüsü sanki. Yeni kırkılıp yıkanmış’’ demiştir belki adam, Cecil Otel'in alana açılan penceresinden Akdeniz'e doğru bakarken.

*

Belki de kentin yaşlı şairi Kavafis için gitmiştir İskenderiye'ye. ‘‘Dilediğin gibi kuramıyorsan hayatını, hiç olmazsa yabancı bir yüke dönüştürme onu’’ diyen şair için.

‘‘İtaki'ye doğru yelken açtığında dile ki uzun sürsün yolun...sayısız yaz sabahların olsun...’’

*

Fenike pazarında sedefleri, mercanları, kehribarları, abanozları tanıdıktan sonra keçi çobanı olmaya kadar vermiş bir kadına bir kenti neden sevdiği, oraya neden gittiği sorulamaz. Roman yazıp-yazmadığı sorulur. Yazmıyorsa, yazması tavsiye edilir.

Önceki
Önceki Konu:
Uğur Cebeci
Sonraki
Sonraki Konu:
Yalçın Bayer

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu