Afganistan’ın Gûr bölgesinde kurulan devlet. Genel olarak Gûr halkı ve emîrleri, Herat’ın doğu ve güneyinden geçen kervanları vurmak ve savaşmakla hayat süren bir kavimdi. Gaznelilerden, Sebük Tegin’in oğlu Sultan Mahmûd ve oğlu Mes’ûd, Gûr topraklarında seferler düzenlediler. Gûr emîrlerinden bâzıları Gazne sultanlarının hâkimiyetine girdilerse de bu hâl uzun sürmedi. Gûr topraklarında İslâmiyetin yayılmasında Müslüman emîr Mes’ûd’un büyük rolü oldu.
On birinci asrın sonlarında İzzeddîn Hüseyin adlı Gûr emîri, hem Sultan Sencer’e hem de Gazne Sultânına hediyeler sunarak bağlılığını bildirdi. Gazne Sultânı Üçüncü Mes’ûd onu Gûrluların başına emîr tâyin etti. Bundan sonra Gûr topraklarında bu emîrin soyundan gelen emîrler ve sultanlar hâkim oldular. İzzeddîn Hüseyin ölünce, toprakları yedi oğlu arasında paylaşıldı. Çocukların en büyüğü Seyfeddîn Sûrî, Gûr emîri ünvânıyla sülâlenin başında kaldı. Diğer kardeşi Fahreddîn Mes’ûd, Bamyan emîri oldu ve hânedânın Toharistan kolunu kurdu. İzzeddîn Hüseyin’in yedi oğlundan Kutbeddîn Muhammed’e Bilâd-ı Cibâl bölgesi verildi. Kutbeddîn daha sonraları Gûr’un başşehri olacak olan Firûz-Kuh şehrini kurmaya başladı. Kardeşleriyle geçinemeyen Kutbeddîn bir süre sonra Gazne’ye gitti. Gazne Sultânı Behrâm Şahın kızı ile evlendi. Kısa zaman sonra taraftâr edinmesinden şüphelenen Behrâm Şah tarafından öldürüldü. Kutbeddîn’in yerine kardeşi Behâeddîn Sam geçti. Kutbeddîn’in zehirlenerek öldürülmesinin öcünü almak isteyen hânedânın başı Seyfeddîn Sûrî, kardeşi BehâeddînSam’ı Gûr’da vekil bırakarak Gazne üzerine yürüdü. Ancak Behrâm Şah, bir baskın düzenleyip Seyfeddîn’i yenerek öldürttü. Gûr’da vekil olan Behâeddîn Sam da aynı gâyeyle çıktığı Gazne Seferinde öldü. Yerine geçen kardeşi Alâeddîn ise Gazne Sultânı Behrâm’ı üç kere yendi ve Gazne’yi ele geçirdi.
Bu gâlibiyetten sonra Sultan Alâaddîn, Selçuklu Sultânı Sencer’e her sene gönderdiği hediyeleri kesti. Bunun üzerine Sultan Sencer, Gûr üzerine yürüdü. İki ordu Herat’ta Firûz-Kuh arasındaki Nab şehri yakınlarında karşılaştı. Savaş başlayınca, Alâeddîn’in ordusunda bulunan Türkler, Sultan Sencer tarafına geçtiler. Alâeddîn yenilip esir düştü. Bir müddet Sencer’in hizmetinde bulundu, sonunda affedilerek Gûr’a döndü. Bu arada Behrâm Şah, Gazne’ye yeniden girdi. Sultan Sencer’in 1157 senesinde ölümü üzerine, Selçuklu topraklarında çıkan karışıklıklar Gûrlulara büyüme fırsatı verdi.
Alâeddîn, Bamyan ve Toharistan koluna hâkimiyetini kabul ettirdikten sonra, Davar, Büst ve Horasan’da Tülek şehriyle Gürcistan ve Murgab Ovasındaki bâzı yerleri ele geçirdi. Devlet güçlü duruma geldi. Alâeddîn, saltanatının son zamanlarında Melâhide ve Karmatîlere bâzı haklar verdiğinden, bunların bozuk fikirleri Gûr’da hızla yayıldı. Alâeddîn’in ölümü üzerine yerine geçen Seyfeddîn Muhammed, ilk iş olarak Melâhide ve Karmatîleri sindirerek bozuk fikirlerinin yayılmasını önledi. Ancak bir süre sonra ordu kumandanı Ebü’l-Abbâs tarafından öldürüldü (1161). Yerine Behâeddîn Sam’ın oğullarından Gıyâseddîn Muhammed geçti. Kardeşi Muizzeddîn de ağabeyinin yanına gelerek, onun ser candarı (koruyucu birliğinin baş kumandanı) oldu. İki kardeş, bu andan îtibâren birbirlerine sıkı bir bağla bağlanarak, devleti idâreye başladılar.
Tahtı ele geçiren kardeşler, ilk iş olarak ordu komutanı Ebü’l-Abbâs’ı ortadan kaldırdılar. Amcaları Bamyan Meliki Fahreddîn de, hânedânın en büyüğü olduğunu ileri sürerek, Gûr tahtına geçmek istedi. Herat ve Belh sultanlarının yardımıyla yeğenlerinin üzerine sefer düzenledi ise de, yenildi ve Bamyan’a geri gönderildi. Bundan sonra iki kardeş; Zemindaver, Germsir, Gürcistan ve Talikan’ı ele geçirdi. 1173 senesinde Gazne’yi ele geçiren Gıyâseddîn, kardeşi Muizzeddîn’i bu bölgeye sultan yaptı. Sultan-ı A’zam ünvânını aldı. Kardeşininki ise, Sultan-ı Muazzam idi. Sultan Gıyâseddîn iki sene sonra Herat’ı ele geçirerek Doğu Horasan’a sâhib oldu.
Muizzeddîn, Gazne bölgesi sultânı olduktan sonra, 1175 senesinde Hindistan’a sefer düzenledi. Karmatîlerden Multan’ı aldı. Üç sene sonra Muizzeddîn, Gazneli Sultan Mahmûd gibi, Tar Çölünü geçti ve Gucerat’ı ele geçirmek istedi. Multan ve Uç yolu ile çöle girdi. Gucerat’ın başşehri olan Nehrvala üzerine yürüdü ise de, ordusu güçsüz düştüğünden Gucerat Racası Bim tarafından Anilvara dolaylarında bozguna uğratıldı (1179). Bu mağlûbiyet, Müslüman Türklerin Hindistan’da aldıkları ilk önemli yenilgidir. Muizzeddîn, ertesi sene Pencab üzerine yürüdü. Ona karşı koyacak güçte olmayan Gazneli soyundan Pencab Melîki Hüsrev, Muizzeddîn’in hâkimiyetini tanıdı. 1186 senesinde Melik Hüsrev’in aleyhte faaliyetleri üzerine Muizzeddîn yine Pencab’a girdi ve Lahor’u ele geçirdi. Melik Hüsrev’i yakalayıp, Firûz-Kuh’a yolladı. Böylece Sebük Tegin’in kurduğu Gazneli Devletinin Hindistan’da kalan kısmı sona erdi.
Muizzeddîn, 1190 senesi kış aylarında Ecmir ve Delhi Racası Pritvirac’ın ülkesine girip, Lahor’un güneyine düşen Batında bölgesini ele geçirdi. Gazne’ye geri dönerken, Pritvirac’ın bütün Kuzey Hindistan racalarıyla birlikte büyük bir ordu ile üzerine geldiğini öğrenince, karşısına çıktı. İki ordu Tarain önlerinde karşılaştı. Hind ordusu, Gûr-Türk ordusundan çok daha kalabalıktı. Muhârebe sırasında Muizzeddîn’in kolundan yaralanması, Gûr-Türk ordusunun bozgununa sebeb oldu. Hindular, Batında bölgesini tekrar ele geçirdiler. Bir sene sonra Muizzeddîn, büyük bir hazırlık yaparak Pritvirac üzerine sefere çıktı. İki ordu yine Tarain bölgesinde karşılaştı. Muizzeddîn ordusunu beş bölüme ayırdı. Onar bin kişilik olan dört bölüm sabahtan ikindiye kadar Hinduların üzerine dört yandan saldırıyor, Hindular üzerlerine geldikçe çekiliyorlardı. Hind ordusu böyle bir yıpratmadan sonra, mağlûbiyete uğratıldı. Raca Pritvirac muhârebe sırasında öldü. Muizzeddîn, bu gâlibiyetten sonra, Ecmir üzerine yürüdü ve şehri ele geçirdi. Mâbetler, câmi ve medreseye çevrildi. İslâm dînini yaymak için tedbirler alındı. Bu ikinci Tarain Zaferi sonucu olarak Sıvalık dağlık bölgeleriyle Hansi ve Sursuti bölgeleri de ele geçirildi. Muizzeddîn, Ecmir’i aldıktan sonra, Delhi üzerine yürüdü ve burayı kendisine bağladı. Ordusunun en ünlü kumandanı olan Aybek’i Hindistan’a genel vâli ve ordu kumandanı tâyin ederek Gazne’ye döndü.
Muizzeddîn, Hindistan üzerine devamlı seferler düzenlerken, Merkezdeki Sultan Gıyâseddîn ise, Harezmşahlar ile mücâdele ediyordu. Harezmşah Celâleddîn Mahmûd, kardeşi Sultan Tekiş ile yaptığı mücâdelelerde mağlub olarak Gûr Sultânı Gıyâseddîn’e sığındı. Bir süre burada kalan Celâleddîn, daha sonra Karahıtay hâkânının yanına gitti ve ondan aldığı yardım ile Gûrlulara karşı sefer düzenledi. Gûrlu ordusunu zor duruma sokmasına rağmen, 1192 senesinde Merv yakınlarında mağlûb oldu. 1200 senesinde Harezmşah Sultânı Tekiş ölünce, Gûrlular, batı Horasan üzerine yürüyerek Nişâbûr’u aldılar. Harezmşah Sultanı Muhammed, Gıyâseddîn’den Horasan’ın kendisine geri verilmesini istediyse de kabul edilmedi. 1201 senesinin sonlarına doğru Muhammed Harezmşah, Nişâbûr’u kuşattı. Nişâbûr’da bulunan Gûr şehzâdelerinden Alâeddîn Muhammed, şehri teslim etti ve ordusuyla geri çekildi. Netîcede Horasan bölgesi Harezmşahlar ile Gûrlular arasında bölündü.
1203 senesinde Gıyâseddîn’in ölümü üzerine, devletin başına Muizzeddîn geçti. Muizzeddîn tahta geçtikten bir sene sonra büyük bir ordu ile Harezm topraklarına girdiyse de, Karasu kıyılarında yenilerek geri çekilmek mecbûriyetinde kaldı. Çekilme sırasında Gûr ordusu Karahitayların saldırısına mâruz kaldı ve tamâmen bozuldu. Muizzeddîn, 1205 senesi kış aylarında Hindistan’da çıkan bir ayaklanmayı bastırmak için sefere çıktı. Sefer dönüşü, 1206 senesinde, bir gece çadırında öldürüldü. Yeğeni Gıyâseddîn Mahmûd, duruma hâkim olarak devletin başına geçti. Ancak Gûr ülkesindeki karışıklıkları önleyemedi. Gazne toprakları Türk beylerinden Yıldız’ın eline geçti. Bu sırada Harezmşahlar ile mücâdele hâlinde bulunduğundan Gazne’yi Yıldız’a verdiğine dâir bir ferman yayınladı. Gıyâseddîn Mahmûd, bir taraftan Harezmşahlar ile uğraşırken, diğer yandan da hânedân mensuplarıyla mücâdele ediyordu. Büyük amcası Alâeddîn Atsız, Harezmşahların yardımı ile Gûr tahtını ele geçirmeye çalıştığı sırada yapılan savaşı kaybetti. Bu hâdiseden sonra, MuhammedHarezmşah’ın kardeşi Ali, Gûr’a sığındı. Gıyâseddîn Mahmûd, Harezmşah’tan çekinerek Ali’yi hapsettirdi. Bu yüzden Ali’nin adamlarından bâzıları Gıyâseddîn Mahmûd’u öldürdüler.
Gıyâseddîn Mahmûd’un yerine geçen oğlu bir kaç ay tahtta kalabildi. Alâeddîn Atsız, Harezmşah’ın yardımıyla Gûr tahtını ele geçirdi ve Gazne’de oturan Yıldız’la uzun süre uğraştı. Gazne ordusunu yendi ise de, 1214 senesinde yapılan savaşta öldü. Alâeddîn Atsız’ın ölümünden sonra, Gûr’da durum karıştı. Hapiste bulunan Alâeddîn Muhammed kurtarılarak, Sultan Yıldız tarafından Gûr tahtına geçirildi. Fakat bir sene sonra MuhammedHarezmşah, devletin Bamyan ve Gazne kısmını ele geçirdi. Böylece Gûr Devleti’nin Hindistan dışında kalan toprakları Harezmşahların eline geçti. Bununla berâber Harezmşah hâkimiyeti kısa sürdü.Az zaman sonra da bütün doğu İslâm dünyâsı MoğolCengiz Han tarafından istilâ edildi.Öte yandan Muizzeddîn’in Türk kumandanları KuzeyHindistan’da Gûr siyâsetini ve geleneklerini sürdürmeğe devâm ettiler. Bunlardan KutbeddînAybek, Delhi Türk Sultanlığını kurdu.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.