Şemdinli olayları sonrasında partisinin Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Yaşar Büyükanıt ve diğer komutanlara 'sahip çıkmaması' nedeniyle AKP'den istifa eden İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi Hakkı Koşar, eski günleri anlattı
Paşa'ya sahip çıkmadılar
21 Mayıs 1963'te, Harp Okulu eski komutanı Talat Aydemir ile birlikte ikinci darbeye girişen Harbiyeliler'den Koşar, 'Vatan elden gidiyor, Harbiyeli uyuyor' bağırışları ve silah sesleriyle uyandıklarını söyledi. Koşar, bu başarısız darbe girişiminin ardından, 43 yıl önce, omzuna yıldızını takamadan üniformasını çıkarmak zorunda kaldı. Büyükanıt, Koşar'ın Harbiye'de birkaç dönem üstüydü.
GECEYARISI UYANDIK, SİLAHLANDIK
Kuleli Askeri Lisesi'ni bitirdikten sonra 1962 Eylül'ünde Kara Harp Okulu'na başlayan Hakkı Koşar, daha Harbiyeliliğinin ilk yılında 1459 arkadaşıyla beraber darbede yer aldı. Koşar ve Harbiyeliler'in büyük çoğunluğu harekat başlayıncaya kadar her şeyden habersizdi. Koşar, o geceyi şöyle anlattı: 'Geceyarısı Üsteğmen Aycan Ünlü'nün, 'Vatan elden gidiyor, Harp Okulu uyuyor' diye bağırıp havaya ateş etmesiyle fırladık. Silahlarımızı alarak aşağıya indik. Bazılarımız 'İhtilal var, biz bu ihtilali bastırmaya gidiyoruz' derken, bazılarımız da, 'Hayır, ihtilali biz yapıyoruz' diyordu. İçtimadan sonra, nöbetçi subay Atilla Üsteğmen, 'Siz şurayı, siz burayı tutacaksınız' diye emirler veriyordu. Bize Radyoevi ile PTT arası verildi. Parola 'Harbiyeli', işaret 'Aldanmaz'dı. 'Harbiyeli aldanmaz', böyle doğdu...'
AYDEMİR'İ TANIMAM, ETMEM
Albay Talat Aydemir'i hiç görmediğini söyleyen Koşar, 'O dönemin okul komutanı olmadığı için, 21 Mayıs günü de görmedim, tanışmadım' dedi. Koşar, yaşadıklarını şöyle anlattı: '21 Mayıs sabahı 09:30'da teslim olduk. 05:30'a doğru Hava Kuvvetleri bizi makineli tüfeklerle taramaya başladı. Harp Okulu'nu bombaladılar. Naim diye bir arkadaşımız başından vurularak şehit oldu. Ateş açılınca bizimkiler de cevap vermiş. Subaylar, subay namzetleriyle çatıştı...'
MEMLEKETE MECBURİ DÖNÜŞ
Koşar ve 1459 Harbiyeli'nin Aydemir ile birlikte giriştiği darbe, Muhafız Alayı ve 28. Tümen'in 'Tutuklusunuz' sözleriyle son bulur. Okulda kurulan Sıkıyönetim Mahkemesi'nde 'devleti yıkma teşebbüsünden' yargılanırlar. Koşar, eline tutuşturulan 'süresiz izin' kağıdıyla memleketi İstanbul'un yolunu tutar. Disiplin kararıyla okuldan uzaklaştırılmışlardır...
- - - - - - - -
Farklı bir kaynaktan derlenen biyografisi:
İstanbul'da doğan Koşar, spora harp okulunda öğrenciyken atletizmle başladı. Zamanla judo ve karateye yönelen Koşar, judoda milli forma giydi.
1970 yılında İtalya'da düzenlenen judo turnuvasına katılan Koşar, bu ülkede sınavlara girip karatede "karakuşak" aldı.
Türkiye'ye döner dönmez karate çalışmalarına ağırlık veren Koşar, "Türkiye Amatör Karate Organizasyonu"nu kurdu. Türkiye'de karatenin gelişmesine katkıda bulunan önemli isimler arasında yer alan ve birçok karateci yetiştiren Koşar, 1977'de A Kategori'de uluslararası hakem belgesi aldı. Aynı yıl Japonya'da yapılan düzenlenen dünya şampiyonasında görevlendirildi.
1978 yılında Avrupa Karate Federasyonu'nun (EKU) teknik komitesine seçildi.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.