Hamam - Bilgiler
23/01/2014 21:00
Alm. Türk, Badehaus; Privatbad (n), Fr. Bain turc, bain (m), İng. Turkish bath, bathroom. Yıkanılacak sıhhî yerlere, genel olarak verilen ad. Hamam, özel bir düzenle ısıtılarak, sıcak ve soğuk suyu bulunan ve üzeri kubbeli, kâgir yapıdır. Şimdikiler ise genellikle betondur.

Hamamın çok eski bir târihi vardır. Hamam daha Romalılar zamanında biliniyordu. Vezüv Yanardağının patlamasından sonra küller altında kalan Pompei şehrinde yapılan kazılar, Romalıların kullandıkları hamamları ortaya çıkarmıştır. Bu hamamların yalnız temizlik için değil, zevk ve eğlence için de yapıldığı anlaşılmaktadır. Romalılarda sınıf farkı olduğu için, hamamlarda kölelerle asillerin giriş kapıları ve yıkandıkları yerler ayrılmıştı. Roma hamamlarında ayrıca buhar banyosu yeri, soğuk ve sıcak su havuzları da vardı.

Yalnız, Hıristiyanlığın bozulmuş şekli yayıldıktan sonra, batı dünyâsında hamam ve temizlenme yavaş yavaş unutuldu. Ortaçağda Hıristiyanlar, ilk doğdukları zaman papas tarafından vaftiz suyunda yıkandığı için, bundan sonra yıkanmak, taasuplarına göre yasak ve günâhtı. Yıkananların birçok hastalıklara yakalanacağı zannediliyordu. Bu sebeple kadınlar olsun, erkekler olsun, yıkanmadıklarından dolayı kirlenip pis kokarlardı. Kadın ve erkekler bu pis kokuyu önlemek için ağır kokular sürünürlerdi. On altıncı yüzyılın ünlü heykelcisi Michel Angleo’ya babası, yazdığı bir mektubunda; “Yıkanmaktan sakın, her türlü hastalık sudan gelir, bilirsin. Gerekirse adam tut, kirlerini kazıt ama, sakın yıkanma!” diyordu.

Türkler, târihî asâletleri ile temiz bir millettir. İslâmiyeti kabul etmeleri ve İslâmiyetin temizliğe ait hükümlerini büyük bir titizlikle uygulamaları neticesinde bilhassa, İstanbul’un fethinden sonra burada ve devletin dört bir yanında binlerce hamam yaptılar. Türklerde İslâmiyetin emirlerinin gereği olarak her evde hamam bulunurdu. On yedinci, yüzyılda, yalnız İstanbul’da 168 adet büyük çarşı hamamı vardı.

Türk hamamları ve özellikleri:

Türk hamamları başlıca üç kısma ayrılır: 1) Soyunma yerleri; 2) Yıkanma yerleri: a. Soğukluk, b. Hamam; 3) Isıtma yeri: Külhan.

1. Soyunma yerleri: Geniş bir sofa ve bunun çevresinde bölmeli sekiler bulunur. Yıkanan kimseler, bu sekilerde uzanıp dinlenirler.

2. Yıkanma yerleri: Soğukluktan geçilerek girilen hamam kısmına denir. Burası da bâzı bölümlere ayrılır: “Kurna başı” denilen herkesin teker teker yıkandığı yer, “halvet” adı verilen kapalı ve yalnız başına yıkanma hücreleri. Bir de üzerine uzanıp ter dökülen “göbek taşı” bulunur. Burası, hamamın mermer kaplı zemininden daha yüksek yapılmış ve çeşitli geometrik şekillerde olabilen yerdir.

3. Isıtma yeri-Külhan: Hamamın altında olup burada ateş yanar. Ateşten yükselen alev ve duman, mermer zeminin altındaki özel yollardan, duvar içlerinden geçer, “tüteklik” adı verilen bacadan çıkar.

Külhandaki ocağın üzerinde sıcak su kazanı, onun da üzerinde soğuk su deposu bulunur. Ocağın dip kısmındaki birkaç kanal, hamamın yıkanma yerinin ortasındaki göbek taşının altına kadar uzanır. Ocakta yanan odunların tesirli alev ve dumanları, bu kanallardan göbek taşının altına gider. Bu taşın altındaki karanlık yer çok ısındığından buraya “cehennem” denir.

Çarşı hamamları, haftanın belli günlerinde kadınlara, başka günlerde erkeklere açıktır. “Çifte hamam” olanlar ise birbirine bitişik iki hamam olup, biri kadınlara, diğeri erkeklere ayrılmıştır. Bu hamamlar hergün açıktır.

İstanbul’un hamamları bütün dünyâca tanınmıştır. Eski oluşu bakımından Bâyezit, Çemberlitaş, Hoca Paşa, Fındıklı hamamları, Fâtih’te Mehmedağa hamamı vs. vardır. Ayrıca zamanla tahribâta dayanamayıp yıkılmış hamamlar da bulunuyordu. Hele meşhur konak hamamlarından hemen hiçbiri bugün kalmamıştır. Yalnız Saray hamamları (Topkapı ve Dolmabahçe), ayrı devirlerin mimarlık âbidelerine örnek olarak, bugün İstanbul’u süslemektedir. Bunlardan başka, Bursa’nın tabiî sıcak ve kükürtlü sularıyla meşhur kaplıca hamamları, Gönen kaplıca hamamları ve Türkiye’nin dörtbir yanında serpiştirilmiş kaplıca ve normal hamamlar da vardır.

Türk hamamlarının bir değişik tarafı da, buhar banyosu esasına dayanan “Fin hamamı” oluşlarıdır. Finler, aslen Türk asıllıdırlar. Bugün dünyâ spor âleminde, çabuk terleyerek, çok kilo vermek için bu hamamlardan faydalanılmaktadır. Bu bakımdan Türk hamamlarından bütün sporcular istifâde ederler.

Hamamların sağlık bakımından faydaları:

Hamamlar, uzun müddet kalmamak şartıyla, sıcaksu ve sabunla yapılacak vücut temizliği için en iyi yıkanma ve temizlenme yerleridir. Hamamda terleyen vücudun, yumuşak bir bez veya süngerle ovularak yıkanması, vücutta kan dolaşımını kolaylaştırarak insana rahatlık verir. Vücudu sert keselerle ovmak, deride yara açabilir. Bundan sakınmak gerekir.

Bir de hamamlarda yıkananların âdâbı muâşeret kâidelerine uyması lâzımdır. Ayrıca hamamlarda fazla kalmak, sıcaktan soğuğa, soğuktan sıcağa zaman zaman çıkmak da vücuda zararlı olabilir. Kalp ve dolaşım sistemi bozuk olan, tansiyonu yükselen kimselerin, bir de akciğer veremine tutulmuş olanların çok sıcak suda yıkanmaları tehlikelidir. Zîrâ çok sıcak suda uzun süre kalmak, beyne kan hücum etmesine, veremlilerde de akciğer kanamasına sebeb olur. Ayrıca hamamdan sonra kendisini kollayamayıp üşütenler de zatürre hastalığına yakalanırlar. Dikkat edene hamamların bir zararı olmadığı gibi faydası çoktur.

Önceki
Önceki Konu:
Misyoner

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu