Türk askeri, emekli tümgeneral. 1894’te İstanbul’da doğdu. İlk öğreniminden sonra Mekteb-i Harbiye-i Şahâneye girdi. Buradan 1915’te Piyâde Zâbiti (Teğmen) olarak mezun oldu. 10 Ağustos 1929’da yetmiş üçüncü dönem olarak Harb Akademilerini bitirdi. Çeşitli askerî birliklerde vazife yaptı. Kara Kuvvetleri Personel Dâiresi Başkanlığında bulundu. 14 Temmuz 1957’de tümgeneral iken emekliye ayrıldı. 2 Eylül 1966 Cumartesi günü İstanbul’da vefât etti. Edirnekapı Kabristanına defnedildi.
Milletini, dînini ve vatanını seven Hasan Hayri Aytepe, hoş sohbetleri ve nasihatleriyle de insanlara faydalı olmaya çalıştı. Çocuklara dînî vazifelerini öğretmek husûsunda şunları söyledi: “Din âlimlerinin yazdıkları kitaplar varken, ayrıca bu mevzularda bir baba olarak çocuklara nasihat vermenin lüzumsuz olduğunu düşünmek doğru değildir. Çünkü çocuğunun saâdetini isteyen bir baba, yalnız dünyânın kısa saâdetini değil, âhiretin sonsuz saâdetini de çocuğuna bildirmekle vazifelidir. Babaya bu vazifeyi veren cenâb-ı Hak’tır.”
Hasan Hayri Aytepe’nin Allahü teâlâya yalvararak söylediği bir münâcatı şöyledir:
“Yâ Rabbî! Senin lütuf ve kerem ve inâyetinle, büyük sıkıntılar görmeden, uzun bir ömür yaşadım. Bu hayâtın içinde sana karşı pekçok günah işledim. İrâde-i cüz’iyyemi senin râzı olmadığın şeylere sarf ettim. Artık sana rücû etmek zamanım pek yakın. Bundan sonraki dünyâ ve âhiret hayâtımın safhaları şu olacak:Dünyâ elemleri, sekerâtü’l-mevt, kabir hayâtı, haşr âlemi, mükâfât ve mücâzât ihtimalleri... Büyük günahlarımla, bu tehlikeli geçitlerden nasıl geçeceğimi bilmiyorum. Affına kavuşmazsam hâlim ne olacak' İstiğfâr ve duâlarım kabule lâyık olacak mı bilmiyorum'Senin af ve mağfiret sıfatın, tek ümidim. Senden başka kime sığınabilirim. Yâ Rabbî! Sana inanıyorum.Kitabında bildirdiğin gibi inanıyorum. Kitabına ve Resûlüne (sallallahü aleyhi ve sellem) inanıyorum. Hudutsuz büyüklüğünü anlatan kâinâtı (evreni) gözlerimle görüyorum. Büyüklüğünü, bana ihsân ettiğin aklımla anlıyorum. Günahlarımın af ve mağfiret deryan içinde, bir damla bile olmadığını da biliyorum. İşlediğim günahlardan pişmanlık duyuyorum. Pişmanlık duygularımı eksiltme! Bu duygularımı elem derecesine çıkart yâ Rabbî!
Yâ Rabbî! Sen af etmeyi seviyorsun. Beni de affettiğin kulların içine al! Sen Gafûrurrahîmsin yâ Rabbî!”
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.