Alm. Flugüberwachung (f), Fr. Contrôle (m) de vol, İng. Air Traffic Control. Havacılıkta tesbit edilen uçuş kâidelerinin uçucular tarafından uygulanması ve yerdeki ilgili teşkilâtın da uçuculara yardımcı olması, hava vâsıtalarının emniyetli, düzenli ve ekonomik olarak seyrüseferlerini tamamlaması için yapılan müşterek çalışma.
Birinci Dünyâ Harbinden sonra hava vâsıtalarından çok değişik alanlarda istifade yoluna gidildi. Buna paralel olarak hava vâsıtalarının sayısının artması karmaşık bir hava trafiğine sebeb oldu. Bilhassa ticârî havacılığın gelişmesi, hava trafiğinin düzenlenmesi, denetlenmesi için ülkelerarası işbirliğine ihtiyaç gösterdi. 7 Aralık 1944’te Şikago’da toplanan 52 devletin temsilcisi “Şikago Sözleşmesi” diye adlandırılan Milletlerarası Sivil Havacılık Sözleşmesi’ni (ICAO) imzâlayarak hava taşımacılığının emniyetli, düzenli ve ekonomik yapılabilmesi için işbirliğini kabul ettiler. İşte bugünkü havacılık faaliyetleri; emniyetini, düzenini, bu antlaşmadan doğan bilgi alışverişli çalışmalara borçludur.
Her ülke, siyâsî sınırları üzerindeki hava sahasını, hava yollarını kontrol etme ve kendi hava sahasında uçan hava vâsıtalarının emniyetle, seyrüseferlerini tamamlaması için yardımcı yer, destek teşkilatını kurma, faal tutma görevini almıştır. Kara yollarında motorlu vâsıtaların hareket ettiği yollar gibi, havada uçakların hareket ettiği belli yollar vardır. Belli irtifâ ve istikâmette olan bu koridorlara hava yolu denir. Bir memleketin sınırlarından giren uçak en yakın hava alanı ile temas kurup kendini ve tâkip ettiği yolu bildirir. Böylece hava yolunda hangi irtifâda kaç uçak bulunduğu kolayca anlaşılır ve tâkip edilir. Böylelikle standart havayolları (Kıtalararası, Kıtalaraşırı, Mahallî) ağı kurulmuş olur. Uçucuların belirli bir havayolunu tâkip edebilmesi için radyo istasyonları, radarlar, meteoroloji istasyonları, yer kontrol merkezleri teşkilâtlandırılmıştır.
Mesela Kuzey Atlas Okyanusu dünyâda en yoğun hava trafiği olan bölgedir. Bu bölgede uçuş yapacak bir uçak, 42’si yedek olmak üzere 75 havaalanından, 262 kısa mesâfe 34 uzun mesâfe yardımından, 160 yaklaşma yardımından, birbirleriyle 60 şebekeye bağlı 128 yer istasyonundan faydalanabilir. 9 geminin hava raporunu toplayan 75 hava meydanı meteoroloji merkezinden 4 fırtına ihbar merkezinin ve yüzlerce mahalli meteoroloji istasyonunun hava raporlarını alır. Uçuşlar 75 hava trafik terminal kontrol merkezi, 44 bölge trafik kontrol merkezi tarafından tâkip edilir ve denetlenir.
Bir uçağın emniyetle sevk edilebilmesi, pilotun arz üzerindeki mevkiini bilmesine bağlıdır. Pilot açık havalarda görerek veya görüş mesâfesini azaltan meteorolojik şartlarda âletleri ve radarlar yardımıyla mevkiini tesbit eder. Bugün, istikâmet ve mesâfe mâlumatı veren âletlerin tekniğin gelişmesiyle güvenirliği çok artmıştır. Hatta 100 m gibi çok düşük görüş mesâfesinde bile bir uçak kalkıştan inişe kadar aletler, radar yardımıyla uçuşunu gerçekleştirebilir. Gerek görerek, gerek âlet şartlarında havada olabilecek kazâları engellemek için hava trafik merkezlerine yetki ve sorumluluk verilmiştir.
Bütün uçucular, uçtuğu bölgenin, trafik merkeziyle ilişki kurarak, aldığı tâlimâtları aynen yapmak zorundadırlar. Bir hava trafik merkezi; kendi bölgesinde uçan uçakların mevkiini, uçuş istikâmetini, yüksekliğini pilotlardan sorarak veya radarlar yardımıyla öğrenir. Aldığı bu bilgilere göre gerekirse uçakların uçuş yolunu ve yüksekliğini değiştirerek bölgesindeki uçuşların emniyetini sağlar.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.