Alm. Anweisung, Überweisung, (f) Postauftrag (m), Übertragung (f), Fr. Assignation (f), virement (m), mandat (m) postal, transmission, İng. Assignment, transfer, postal money-order, forwarding. Bir işi başkasına yaptırma. Bir kimsenin, kendi adına diğer bir kimseye nakit, kıymetli evrak veya sâir mislî (benzeri bulunan) şeyler vermeye, bir üçüncü şahsı mezun (yetkili) kılmasıdır.
Borçlunun alacaklıya, borcumu falan kimseden al deyip, bu ikinci kimsenin yâni alacaklının bu teklife sözleşme yerinde râzı olmasına “havâle etmek” denir. Bu da borcun, bir şahıstan başka bir şahsa devri demektir.
“Havâle” kelimesi, sonradan borç devrini tevsik eden yazılı belgelere delâlet etmesi yönüyle, havâlenâme (hâmiline yazılı havâleler); çek ve bedeli üçüncü bir şahıs tarafından ödenecek (tesviye olunacak) senet, poliçe ve resmî bir vezneden ödenecek meblağ için tediye (ödeme) emri mânâlarını da almıştır.
Havâle, borcun ödenmesinde, kredi alınmasında veya herhangi bir alacağın tahsilinde kolaylık sağlayan hukûkî muameledir. Bankaların ve postanelerin, havâle işlemlerini yürütmeye tahsis ettiği Havâle servisleri vardır. Ödenmesine yetki verilen havâle, alıcısına ilgili servis tarafından haber gönderilerek servise çağırılır. Hüviyet tesbitinden sonra havâle o şahsa ödenir. Banka ve PTT, gördüğü hizmet karşılığı belli bir tarife üzerinden havâle ücreti alır.
Borçlar hukûkunda havâle: Borçlar Kânunu’nun 457-462. maddeleri havâle hükümlerini düzenlemektedir. Hâmile muharrer (yazılı) havâleler bu bâbın hükümlerine tâbidir. Çekler ile kambiyo senedi niteliği taşıyan havâleler hakkındaki husûsî hükümler ayrıca mevcuttur. Poliçe, çek ve diğer kambiyo senetlerine ilişkin hükümler de Türk Ticâret Kânunu’nda düzenlenmiştir (mad. 583 ve devamı).
Havâle akti ile bir kimse, kendi namına diğer bir kimseye nakit veya kıymetli evrak (bono, çek) ve sair şeyler vermeye bir üçüncü şahsı yetkili kılmaktadır. Havâle yolu ile muhakimleri olan alacaklı havâleyi kabul etmek istemediği takdirde, borçluyu derhal haberdar etmesi lazımdır. Aksi takdirde zarar ve ziyân ile mesul olur (B. Kânunu mad. 458).
İslâm hukûkunda havâle: Borçlunun alacaklıya, borcumu filân kimseden al deyip, bu ikinci kimsenin, yâni alacaklının, bu teklife sözleşme yerinde râzı olmasıdır. Mecelle’nin 673-700. maddeleri İslâm hukûkuna âit havâle hükümlerini beyan etmektedir. Havâleyi veren ile alanın akıllı olması, kabul edenin ise hem akıllı hem de bâliğ (ergenlik büluğ çağına girmiş) olması lazımdır. Havâle verenin, alanın ve kabul edenin üçünün de sözleşmesi ile olabileceği gibi yalnız veren ile alanın veya veren ile kabul edenin, yâhut alan ile kabul eden arasındaki sözleşme (anlaşma) ile de olur. Havâle sözleşmesinde borçlu ve borcu ödemeyi kabul eden üçüncü şahıs sözleşirken alacaklı hazır bulunmazsa, haber alınca izin verse de havâle geçerli olmaz. Sözleşme yerinde bulunup râzı olması lâzımdır.
Havâle üç şekilde olabilir:
1. Mutlak havâle, havâleyi veren birinci kimsenin havâleyi kabul eden üçüncü kimseden alacağı veya onda vediası (emânet bıraktığı bir şeyi) olduğu bildirilmeyen havâledir. Alacağı veya onda vediası olup da bildirilmedi ise havâleyi alan da havâleyi veren de alacaklarını ondan isterler.
2. Kabul edendeki alacağı paradan ödenmek üzere verilen havâledir.
3. Kabul edende emânet bulunan veya gasp ettiği maldan, paradan ödenmek üzere verilen havâledir. Alacaklıya verilen banka çeki böyledir.
Havâle iki sebeple bozulur, yok olur: 1) Kabul edendeki alacağın telef olması, yok olması, inkâr edilip ispat edilemeyen alacaklar ve havâle kabul edenin iflâs etmesi, alacağın telef olmasıdır. 2) Havâle feshedilmekle bozulur.
Bu durumla da alacaklı alacağını havâle eden bir önceki kimseden veya ilk borçludan alır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.