Alm. Hamoglobin (n), Fr. Hemoglobine (f), İng. Haemoglobin. Kırmızı kan hücrelerinde (alyuvarlarda) bulunan, kanın oksijen ve karbondioksit taşıma işini yapmasında görevli, demir ihtivâ eden solunum pigmenti. Alyuvarlara kırmızı rengini, sağlıklı kişilerin cildine pembe görünüşü veren bu maddedir. Omurgalılar ile bâzı omurgasız hayvanların gaz taşıma pigmentidir. Diğer hayvanlar başka pigmentlere sâhiptir.
Hemoglobinin ana görevi dokular ile akciğer arasında oksijen ve karbondioksit taşınmasını temin etmektir. Nefes alma esnâsında akciğerlere giren havanın oksijeni kandaki hemoglobin tarafından bağlanır. Hemoglobinin oksijenle yaptığı bu gevşek bileşiğe “oksihemoglobin” denir. Dokulara ulaştığında ise, oksijeni bırakıp karbondioksiti alır. Bu özelliğinden dolayı atardamarla gelen kan parlak kırmızı, toplardamarla dönen kan ise kirli kırmızıdır. Karbondioksit yüklenmiş kan kılcal damarlardan toplardamarlara, bunlar vâsıtasıyla kalbin sağ kulakçık ve karıncığına, oradan da akciğerlere gider. Akciğerde karbondioksit serbest hâle geçer ve nefes verme esnâsında dışarı atılır. Dokularda teşekkül eden karbondioksitin atılmasında bir güçlük olur ve vücutta karbondioksit birikimi olursa, vücut hücrelerinin yaşamaları çok zorlaşır.
Hemoglobinin oksijen ve karbondioksit gazlarını taşıma görevi, organ ve dokuların normal görevlerini yapabilmeleri için hayâtî öneme sâhiptir. Gaz değişimi hâdisesi iki gazın dokular ve solunum havasındaki miktarlarına göre ayarlanmıştır. Akciğerlerde soluduğumuz havada oksijen fazla, karbondioksit düşük olduğundan, oksijeni alıp karbondioksiti bırakır. Dokularda ise oksijen kullanılıp karbondioksit meydana gelir. Burada fazlalaşan karbondioksit kana geçer. Bu olay, gazların kandaki kısmî basınçları ile orantılı olarak ortaya çıkan bir “diffüzyon” (geçişim) hâdisesidir.
Hemoglobin molekülü iki kısımdan ibârettir. Birincisi vücuttaki protein havuzunda sentezlenen dört polipeptid zincirli bir protein olan “globin”; ikincisi ise, ortasında demir bulunduran “porfirin” halkalarıdır. Hemoglobinin yapısına girdiğinden demir eksikliğinde kandaki hemoglobin miktarı azalır. Hâmilelikte ve çeşitli sebeplerle meydana gelen kan kayıplarında ve kansızlıklarda hekimin hastalara demirli ilâçlar tavsiye etmesinin sebebi budur.
Hemoglobin miktarı 100 mililitre kanda erkeklerde ortalama 15, kadınlarda ortalama 13 gramdır. Doğumdan hemen sonra bebekteki hemoglobin miktarı 20 gram dolaylarındadır. Bunun yarısından fazlası ayrı bir hemoglobin türü olan cenin hemoglobinidir. Yetişkinlerde bulunan asıl hemoglobin “Hemoglobin A1” denilen şekildir. Bâzı hemoglobin hastalarında (Hemoglobinopati) kandaki normal hemoglobin miktarı azalır ve patolojik (anormal) hemoglobinler artar.
Hemoglobinin yıkımı, yaşlanan alyuvarların parçalanmasıyla başlar. Açığa çıkan hemoglobinden önce “hem” kısmından “globin” kısmı ayrılır. Hem yapısı oksidasyona uğrayarak “biliverdin” maddesi meydana gelir. Bu madde de bir ferment yardımı ile sarılıklarda kanda artan “bilirübin”e dönüşür.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.