Yunan târihçisi. M.Ö. 484’te Bodrum (Halikarnas)da dünyâya geldi. Âilesi Perslere bağlı olan Halikarnas Tiranı Ligdamisle ile çatıştığı için Sisam’a göç etmek zorunda kalmıştı. Herodot bundan sonra uzun yolculuklara çıktı. Doğu Anadolu’yu dolaşıp Mısır’a, İran’a gitti. Bütün Yunanistan’ı, Libya’yı ve Güney İtalya’nın Yunan şehirlerini gezdi. Fikrî bakımdan ikinci vatan olarak kabul ettiği Atina’ya (M.Ö. 445’e doğru) yerleşti. Burada Perikles’in çevresiyle ve bilhassa Sofokles’le dost oldu. M.Ö. 443’te Thurioi’ye göç edip, M.Ö. 439’dan sonra tekrar Atina’ya döndü.
Herodot’un en önemli eseri, İon lehçesinde yazdığı dokuz bölümden müteşekkil Târih’idir. Kitapta mitolojik bir önsözden sonra, Lidya Devleti ile ilgili olayları, Pers İmparatorluğunun kuruluşu ile fetih savaşlarını ve ünlü Yunan-İran savaşlarını anlatır. Eserlerini yazmakta kullandığı malzemenin başlıca kaynağını seyâhatleri teşkil eder. Ekonomik, politik meselelerde olduğu gibi, stratejik ve taktik meselelerin îzâhında da pek başarılı görülmeyen Herodot’un târihinde, birleştirici bir dünyâ görüşü de yoktur. Eserin asıl konusu, 476 yılındaki Mykale Meydan Savaşına kadar Yunanlılarla Asyalılar arasındaki mücâdeleler teşkil eder. Eserin en ilgi çekici kısmı ise Pers Savaşlarının tasviridir. Ayrıca eserde, o zamanın ülke ve milletlerinin özelliklerini bulmak da mümkündür.
Batı târih yazarlığının kurucusu kabul edilen Herodot’un en önemli özelliği, kitabına düzyazı hâlinde bir destan havası vermesidir. Hemen hemen bütün dillere çevrilen Herodot’un Târih’i, Türkçeye de tercüme edilmiştir.
Arione ile Yunus, Polıkrates’in Yüzüğü ve Amozonlar gibi ünlü hikâyeleri bulunan Herodot, M.Ö. 425’e doğru öldü.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.