Alm. HIFI-Systeme, Fr. Systèmes de HIFI, İng. HIFI systems, İngilizce “high fidelity” (yüksek sadâkat) anlamındaki kelimelerin kısaltılmışı. Bu sistemler, kaydedilecek sesleri orijinallerine en iyi bir şekilde sadık kalarak kaydeder ve istenildiğinde tekrar yayınlarlar. Böyle bir sistemin esası, açık hoparlörlere veya kulak hoparlörlerine ses sinyallerini gönderen veya kayıt cihazı teybe, giriş sinyallerini gönderen bir yükseltgendir. Bu yükseltgene giriş, kayıt cihazından, radyo vericisinden, TV ses uyarlayıcısından veya mikrofondan gelebilir. Günümüzdeki hifi sistemlerinin çoğu stereofonik veya yenileri kuadrafoniktir. Bu terimler çıkışta sesin iki hoparlörle mi yoksa dört hoparlörle mi dışarıya verildiğine işaret eder. Piyasada, imalatçıları tarafından hifi olduğu bildirilen pekçok sistem vardır ki, bunların kaliteleri iddia edildiği kadar değildir. Bu karışıklık, hifi teriminin standart olarak târif edilmemesinden kaynaklanmaktadır. Genel olarak bir hifi sisteminin orijinaline çok yakın ses yayınlaması için, mevcut elektronik düzenin geniş bir frekans yayın alanına sâhib olması; gürültü çıkarma ve ses bozmasının en düşük seviyede olması ve yeterli güç çıkışının mevcut olması gerekir.
Frekans alanı: İnsan kulağı tarafından işitilebilen sesin frekansı 20 ile 20.000 Hz arasındadır. Buna göre iyi bir hifi sistemi, bu aralıktaki bütün frekansları, hiçbirini yitirmeden ve bozmadan çıkarabilmelidir. Bir sistemin frekans alanı, âletin işleyebildiği en büyük ve en küçük frekans olarak belirlenir.
Ses bozulması: Hifi sistemlerde ses bozulmamalı ve orjinale en yakın biçimde verilmelidir. Giriş sinyalinde olmayan, fakat çıkışta ortaya çıkan sesler değişik şekilde ortaya gelir.
“Harmonik çarpılma”, cihazda istenmeyen bir şekilde ortaya çıkan harmonik frekanslardır. Harmonik frekans, cihazdan geçen ana frekansın katlarından biridir. Meselâ ana frekans 1000 Hz ise, birinci harmonik 2000 Hz ve üçüncü harmonik frekans 3000 Hz’dir.
“Genlik çarpılması” sinyalin bir cihazdan diğer cihaza iletilmesi sırasında bir genliğin giriş sinyaline uygun olmayan bir şekilde değiştirilmesiyle meydana gelir. Genlik çarpılması sonucunda “intermodulation (IM) çarpılması” ortaya çıkar. Bu çarpılma; iki veya daha fazla giriş frekanslarının, bu frekansların toplam veya farkı şeklinde frekansları doğurmasıyla belirir.
Harmonik ve intermodulation çarpılması çıkış sinyalinin yüzde oranı olarak verilir. Meselâ, toplam harmonik çarpılma % 0.1 verildiğinde, bu çarpılmanın, toplam çıkış sinyaline oranıdır.
Çarpılma, ses kalitesinde bozukluğa sebeb olur. Özellikle intermodulation çarpıklığı, tesir bakımından harmonik çarpıklıktan daha kötü etki meydana getirir.
Bâzı durumlarda ses çıkış genliği, cihazın işlem yaptığı en büyük genlikten daha fazla olur ve bu fazlalık kesilerek verilir. Sonuç olarak ses kalitesinde bir bozukluk ortaya çıkar. Bu tür çarpılma bâzı îmâlâtçılar tarafından verilir.
Meselâ, 20db (desibel) de % 0.1’lik çarpılma, eğer giriş sinyali 20db’nin üstüne çıkarsa% 0.1’lik bir çarpılmanın meydana geleceğine işâret eder.
Disklerin çoğaltılmasında da iki tür bozulma görülür. Bunlardan biri, iğne kolunun yeterli ağırlıkta olmamasından veya iğne ile plak arasındaki sürtünmeler sebebiyle ortaya çıkar. İkinci tür bozulma ise mekanik kolun plak izlerine teğet doğrultuda bulunmamasından belirir. Diğer bir bozulma da harmonik bozulma türündendir. Kayıt sırasında kullanılan uç ile okunma sırasında kullanılan ucun farklı olmasından ortaya çıkar.
Gürültü: Sistemde meydana gelen rastgele elektrik sinyallerinden istenmeyen gürültüler ortaya çıkar. Sistemde sinyal mevcut değilken bile, devredeki düşük akımdan dolayı kaçınılmaz bir gürültü oluşur. Bu gürültü içinde bütün frekanslar mevcut olduğu için, “beyaz gürültü” olarak isimlendirilir. Bu isimlendirme “beyaz ışık”da bütün görünür frekansların mevcut olmasına dayandırılmaktadır.
Çıkış gücü: Çıkış gücünün ölçülmesi için değişik ölçme teknikleri mevcuttur. En çok kullanılan ve anlamlısı karesel ortalama güçtür. Karesel ortalama, dalga şeklindeki alternatif akımın voltajını, verilen bir yükte aynı gücü yayan doğru akım voltajına eşdeğer hâle getirir. Bu ise cihazın belirli zaman aralığında sürekli olarak kullanacağı enerjiye eşdeğerdir. Genellikle evlerde kullanılan aletler için büyük güçlere ihtiyaç yoktur. Buna rağmen alışılagelenden daha fazla güçlü âletler tercih edilir. Bu durumda normal şartlarda âlet maksimum gücün altında çalışır ve meydana gelebilecek âni yükselmeler ve uzun kullanmalarda ısınmayı önlemek için ilâve güç saklanır.
Plak, teyp veya kaset teyplerin tahrik mekanizmasındaki hız değişiklikleri ses bozukluklarına sebeb olur. Mekanik kısımların hareketinden doğan seslerin kayıt edilip, tekrar hoparlöre verilmesiyle bazı istenmeyen gürültüler ortaya çıkar. Hifi sistemlerde bu türlü bozukluklar en aza indirilmiştir. Öz direnç ve duyarlılık. Bir sistemden diğer sisteme iletişimde, sistemlerin özdirençlerinin uyuşması, ses bozulmalarını asgari seviyeye indirir. Genellikle, giriş kapasitesinin, kaynak kapasitesinin beş veya altı katı olması yeterlidir. Özdirenç; devrenin akıma gösterdiği dirençtir ve sistemin direnci ile kapasitif direncin toplamından ibarettir. Bu değer frekansla değişir, genel olarak 1 kHz’deki değer verilir. Özdirenç genellikle normal dirençten daha fazladır.
Bir yükseltgenin duyarlılığı, en büyük çıkış gücünün ortaya çıkarılması için gerekli giriş voltajı olarak bilinir. Giriş voltajının düşüklüğü nispetinde yükseltgenin duyarlılığı yüksektir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.