Alm. Hysterie (f), Fr. Hystérie (f), İng. Hysteria. Çeşitli organ hastalıklarını taklid eden, mental (zihnî) bozukluklarla kendini gösteren ve çok şekilleri olan bir ruh hastalığı. Yunanca “histeron” (rahim) kelimesinden kaynaklanan bu rahatsızlığın sebebini Hippokrates ve çağdaşları rahmin vücutta yer değiştirmesine bağlamışlar ve “Tota mulier inutero-Bütün kadınlar rahminin içindedir” kavramı ortaya atılmıştır. Bugün için bu görüş değerini kaybetmiştir.
Lassegue; “Histerinin hiçbir târifi yapılamamıştır ve yapılamayacaktır.” demiştir. Bununla beraber basit olarak histeriyi şu şekilde ifâde etmek mümkündür: Histeri, şuur altındaki baskılanmış olan doyumsuz isteklerin, düşüncelerin ve hayallerin aşırı bedenî faaliyetle ifâdesine dayanan bir pisikiyatrik hastalıktır. Histeriye “telkin nörozu” mânâsına Pithiatisme de denmiştir. Histerik demek, şehvetine düşkün, sapık, yalancı kimse demek değildir.
Histerik belirtilerin çokluğu sebebiyle bu rahatsızlık zihnî, bedenî ve organ hastalıklarını taklid edebilir. Bayılmalarla kendini gösteren şekline “Anksiyete histerisi”, çeşitli hastalıkları taklid eden tipine “Konversiyon (dönüştürme) histerisi”, zihnî belirtilerle seyreden şekline de “Disosiyatif histeri” adı verilir.
Bâzı histerikler her zaman aynı belirtiler gösterdikleri halde, bâzıları zaman zaman değişik belirtiler gösterebilir. Bunlar bir dereceye kadar hastaların sosyal terbiye ve basamakları ile ilgilidir. Aşağı sosyal basamaklarda daha ziyâde organ rahatsızlıkları ve bayılmalar hâkimken, kültürlü kadınlarda karışık psikopatolojik belirtiler şeklinde tezâhür eder.
Histeri genel olarak kadınlarda ve erişkin yaşların erken döneminde görülür. Erkeklerde, çocuklarda ve yaşlılarda da görülebilir. Sydenham; “Heyecan sarsıntılarından sonra kişinin kendini koruması için ortaya çıkardığı belirtilerdir.” demektedir. Bu sebeple bâzı yazarlar; “Herkes biraz histeriktir.” fikrini savunmuşlardır. Sinir sistemi hastalıkları, çeşitli bedenî ve rûhî kazâlar, karasevda, çok sevdiği birinden ayrılma, mutsuz evlilik, başarısızlıklar, kişinin rûhî dengesine göre değişik derecede etki yaparlar.
Bayılma nöbetleri: Histerinin en çok görülen belirtisidir. Hasta bayılmazdan önce boğazda bir baskı hissi ve tıkanma olur. Bu esnâda çarpıntı, bulantı-kusma, kulak çınlaması, yüzde ateş basması, şakakta zonklamalar, göz kamaşmaları olabilir. Bayılmadan önce ve sonra kahkaha şeklinde gülme veya kısa ağlamalar olabilir. Hasta bayılırken yer seçer, daha doğrusu hasta ateş, su gibi tehlikeli yerlere düşmez. Bâzan da sara hastalığının belirtilerini andıran şuursuzluk devreleri ortaya çıkar. Bayılma nöbetinin belirli bir süresi yoktur. 15 dakikadan birkaç saate kadar sürebilir. Nöbetin bitimi ânidir ve hasta uykudan uyanır gibi âniden kalkar. Sonunda ağlamalar ve gürültülü gülmeler olabilir. İdrar açık ve bol miktarda çıkar. Bâzı hastalarda bayılma olmamasına karşı diğer belirtiler bulunabilir.
Histerik bayılmalarda şur kaybı yoktur. Hasta görür, işitir fakat irâdesiz olarak yerinden kalkamaz. Sorulanlara cevap veremez. Ayrıca hasta uyanınca geçirdiği hâli hatırlayamaz.
Felç ve istek dışı hareketler: Felçler vücudun herhangi bir yerinde olabilir. Uyuşukluk ve felçli el veya ayakta titremeler olabilir. Kaslarda sertleşme teşekkül edebilir ve hasta yürüyemez. Boynun bir tarafa tutulması sık görülür. Çeşitli tikler ve kas kasılmaları meydana gelebilir.
Hastalık taklidi: Şahısta bâzan bütün iç organ belirtileri birleşerek çeşitli hastalıklar taklid edilebilir. Bunlar arasında yalancı safra kesesi iltihabı, yalancı apandisit, yalancı karın zarı iltihabı, yalancı menenjit ve hattâ yalancı gebelik bile bulunabilir. Bâzan, sağırlık, koku alamama, konuşamama, görme bozuklukları, uyuşmalar, sık sık hava yutma, boğazda düğümlenme duygusu, hıçkırma, kusma nöbetleri, histerik öksürmeler, öğürmeler, geğirmeler dahi ortaya çıkabilir.
Ağrılar: Bedenin her yerinde olabilir. En çok karşılaşılanlar, başağrıları, yüz ağrıları, karın ağrıları ve sırt ağrılarıdır. Bu ağrıların özelliği hasta tarafından çok abartılarak anlatılması, hiçbir hastalığın bulunamaması ve ağrı kesici diye verilen etkisiz maddelerle ağrının geçmesidir.
Zihnî belirtiler: Bu belirtiler arasında dalgınlık, aşırı uyuma, çok kişilikli karakter sâhibi olma ve hâfıza bozuklukları sayılabilir. Şahsın heyecan, korku, gürültüyle ve düşünceyle başlayan uyku krizi tipiktir. Normalde zor durulan bir pozisyonda saatlerce durabilir. Çok kişilikli olma hâli ise ortaçağdan beri çeşitli yazarların roman ve tiyatrolarına konu olmuş bir husustur.
Bu rahatsızlık, “yeniden dünyâya gelme, tenâsüh” fikrini çürütmektedir. Bir rûhun beden öldükten sonra başka bir beden içerisine girmesini İslâm dîni reddeder. Bâzı dar görüşlüler, bu hastalıkta görülen birden fazla karakterli olmayı, tenâsüh fikrini isbatta kullanmaktadırlar. Hâlbuki çok kişiliklilik, rûhun rahat ve huzur bulamadığı bir karakterden, huzur bulacağını sandığı bir karaktere geçme çabasıdır.
Histerinin tedâvîsinde iki yönlü bir program yürütülür. Kişilik bozukluğunun giderilmesi ve vücud rahatsızlıklarının tedâvisi. Çok şiddetli vakalarda psikiyatrik tedâviden pek istifâde edilemez. Tedâvinin başarısını değerlendirirken kişinin âile ve günlük faaliyetlere uyumu gözönüne alınır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.