Holografi - Bilgiler
13/10/2013 18:00
Alm. Holographie (f), Fr. Holographie (f), İng. Holography. Üç boyutlu resim (hologram) veren fotoğraf tekniği. Fikir ve ilk teorik gelişmeler İngiliz Denvis Gabor’ın 1947’deki çalışmalarında görülmektedir. Fakat holografi tekniğinin ilk tatbikatı ancak 1960’larda laser ışığının keşfiyle mümkün olabilmiştir. Holografinin sonuç ürünü olan hologram ile verilen görüntülerde derinlik de vardır ve değişik yönlerden seyredilebilir.

Klâsik fotoğrafçılıkta kullanılan beyaz ışık ve güneş ışığı çeşitli frekanslar (renkler) ihtiva ettiği için görüntülenmek istenen manzaranın derinliği ile ilgili bilgileri kaydetmek mümkün olamamaktadır. Bu maksat için tek frekanslı (monokromatik) ve dalgaları aynı fazda olan ışık gerekmektedir. Laser ışığı tam bu tipte bir ışıktır ve bu sebeple holografide kullanılmaktadır. Laser ışığıyla aydınlatılmış olan bir manzaranın derinlikleriyle ilgili bilgiler ile hologramın kaydettiği bilgileri farklı mesâfelerden gelen ışık dalgalarının birbirlerinin gerisinde veya ilerisinde olduğudur.

Yukarıda bahsedilen bilgiyi kaydetmek için laser hüzmesi iki kısma ayrılır. Birincisi görüntülenmek istenen cisme tutulur ve cisimden yansıyan hüzmeye “cisim hüzmesi” denir. İkincisi ise doğrudan kayıt levhasına çevrilidir ve buna da “referans hüzmesi” denir. Cisim ve referans hüzmeleri levha üzerinde çakışırsa birbirlerine tesir ederler (interference). İki ışık dalgasının tepe noktaları birbirine tesâdüf ederlerse ışığın şiddeti ve genliği artar, bu olaya “kuvvetlendirici interferans” denir. Bir dalganın tepe noktası diğerinin çukur noktasına rast gelirse, ışığın şiddeti azalır ve buna da “zayıflatıcı interferans” denir.

Işık hüzmesinin holografik levhada kaydedilen şekli, cisim hüzmesinin hem şiddet, hem de fazı hakkında bilgi ihtiva eder. Bayağı bir fotoğraf filmi ise, gelen ışığın sadece şiddetini kaydeder.

Banyo edilmiş holografik filimlerdeki şekiller, resmi çekilmiş bulunan görüntüye hiç benzemezler. Meselâ resmi çekilen üç boyutlu bir cisimse, hologramdaki şekil iç içe çizilmiş bir sürü daireden ibâret çok karmaşık bir halde olur. Resmi çekilen iki boyutlu bir düzlem ise, hologramda aydınlık ve karanlık şerit şekilleri gözükecektir. Hologramlar genel olarak saydam levhalardır. Bu levhanın bir tarafından resim çekilirken kullanılmış bulunan monokromatik ışığın benzeri tutulur ve diğer taraftan bakılınca cismin hayali görüntüsü bütün boyutlarıyla seyirciye gözükür.

Tek bir laser ışığı hüzmesiyle çekilmiş bulunan hologramlar, tek renkli hayalî görüntü verirler. Fakat kırmızı, mavi ve yeşil renklerine karşı gelecek şekilde üç ayrı laser hüzmesi kullanılır ise, tam renkli görüntü elde etmek mümkün olur.

Seyirci için çok ilginç olmalarına rağmen üç boyutlu fotoğraf tekniği pek gelişmiş sayılmaz. Holografik filimler çevrilmiştir. Fakat görüntü kalitesinin pek iyi olduğu söylenemez ve bir seferde ancak birkaç kişi tarafından seyredilebilmektedirler.

Fakat, üç boyutlu fotoğraflama dışında, holografinin tatbik edilebileceği daha başka sahalar da vardır. Sınâideki uygulamalarından biri, esas bir eşya ile onun sonradan îmâl edilmiş kopyası arasındaki çok ufak ölçü farklarını tesbit etmektir. Bundan faydalanan bu teknik 0,0003 mm’ye kadar olan farkları kolaylıkla tesbit edebilmektedir. Aynı teknik, mekanik basınç altında kalan cisimlerdeki çok küçük değişiklikleri de tesbitte kullanılabilir. Meselâ, araba üreticileri, motor silindirlerinin boşluk civatalarına olan mukavemetini bu şekilde ölçebilmektedirler.

Bir holografik levhaya birden fazla görüntü kaydetmek mümkündür. Bu özelliğin muhtemel kullanımlarından biri bilgisayar tipi bilgilerin çok küçük bir alanda muhafaza edilebileceğidir. Fakat bu henüz bir ihtimaldir ve üzerinde daha araştırma yapılmaktadır.

Önceki
Önceki Konu:
Küçük Menderes
Sonraki
Sonraki Konu:
Gestapo

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Popüler Sayfalar: