seyâhatnâme müellifi. Abbâsî halîfesi Muktedir’in 921 (H.309) senesinde Bağdat’tan İdil Bulgar Kralına gönderdiği elçilik heyetinin kâtibi. Halîfenin, Bulgar Kralına yazdığı mektubu krala okuyup, anlatarak hediyeleri vermek; muallim ve fakihlere nezâret etmekle vazîfelendirilmişti. Dönüşünde, yolculuğu esnâsında şâhid olduğu hâdiseleri renkli bir şekilde kaleme aldı. Eserindeki bilgilerden, din ilimlerinde âlim bir zât olduğu anlaşılmaktadır.
Bulgar Kralına gönderilen elçilik heyeti ile birlikte 921 senesinde Bağdat’tan hareket eden İbn-i Fadlân; Rey, Nişâbur, Merv, Buhârâ ve Harezm yolu ile 922 senesinin Mayıs ayında, o zaman çadırlarda yaşayan Bulgar Kralının karargâhına ulaştı. Horasan’da Şiî isyânına şâhid oldu. Buhârâ’da büyük Sâmânî emîri Nasr bin Ahmed’in ve onun veziri meşhur coğrafyacı Ceyhânî’nin misâfiri oldu. Harezm vâlisi Muhammed bin Irâk’ın, şimdiki Batı Kazakistan’ın Ural vilâyetlerinde Oğuz Yabgusu nâibinin (kuzerkin) ve onun subaşısının misâfiri oldu. Subaşıya halîfenin dost ve müttefîki olmayı teklif eden bir mektubunu verdi. Ural vilâyetinde Başkırtlardan bir kısmını gördü. Yayık Nehri civârında Peçeneklerin ülkesinden geçti. Bu ülkeler ve kavimler hakkında, Bulgar ülkesi ve halkı hakkında önemli mâlûmâta sâhib oldu. Elde ettiği bilgileri Seyahatnâme’sinde yazdı.
Zamânında milletlerarası münâsebetlerden geniş ölçüde haberdâr bir diplomat olan İbn-i Fadlân, Abbâsî halîfesinin zor durumda olduğu bir zamanda Türklerle dostluk kurulmasını sağladı. Risâle veya Rıhle adıyla anılan seyâhatnâmesinin aslı bulunarak çeşitli dillere tercüme edilmiştir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.