İbrahim Sadri - Bilgiler
08/12/2009 20:18
İstanbul'da doğdu. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladı. İstanbul Üniversitesi işletme Fakültesi'nde okudu. Çeşitli gazete ve dergilerde yazı ve şiirleri yayımlandı. Yedi yıl tiyatroyla uğraştı. Turnelere çıkarak, Anadolu'yu yakından tanıma imkânı buldu. Radyo ve televizyonlarda programcılık ve sunuculuk yaptı. Halen bir özel televizyonda program yapmaktadır. Şiir ve tiyatro kasetleri de bulunan şairin Memleket Havaları adında bir şiir kitabı vardır.

Şiirlerinden Örnekler;

KIRIKHAVA

ah yabangülü

ah karahazer çiçeği

ah gurbetin şivanyıldızı

bir dağda bıraktığım

bir dağda bulacağım leyla menevşesi

günyüzü görmemiş memleketgülüm olursa

bir yağlı kurşundan olur ölümüm

bir seherde açsınlar bağrımı

en deli ruzigârlar essin

en yiğitti desinler

en filinta

en hercai fiyaka

dönüp baktıkları zaman

bir oltu tespihi

bir gümüş tabaka

bitlis tütününden yarım kalmış bir sarma cigara

şeyh izzettin'in dünyanın bütün çocuklarına yazdığı muska

ve sevda adına

kurutulmuş bir karanfil bulsunlar

mintanımın altında.

ah yabangülü

ah karahazer çiçeği

ah gurbetin şivanyıldızı leyla menevşesi

yağmurlu bir akşamda, duldada

dedemden öğrendiğim ilk duam gibi

yeşil ceviz altında koşturan karınca gibi

Harran üstünde her gece parlayan Süreyya gibi

emek gibi toprak gibi

kan gibi hoyrat gibi

adilcevaz fırtınası yedidağın eşkiyası gibi

yasak gibi bayrak gibi baskın gibi

erişilmez bir şeydi seni sevmek.

ah leyla menevşesi

ah yabangülü

ah yaktığım o içli türkü

hani o zalım diyen, hani o hayın

hani o

kaç para eden perakendesi

şu üç kuruşluk perişan dar-ı dünyanın

hepimiz geldik zulümlere

hepimizin içinde biraz düşünce biraz öfke

toprakdamlar altında uykusuz bekledikçe

şeyh izzetini toprağa verdiğimiz gece

sakalları ağardı dünyanın

yediyıldız koptu gökte

yedi yumruk yedim yüzüme

sevdim seni ve yakalandım

ah leyla menevşesi

ah yabangülü

ah karahazer çiçeği

sattılar beni pazarda

göksüme şifasız ecza sürdüler

ve yürüdüler

gençliğimin üzerinde

yağmur da yağıyordu

kuşlar da vardı

uzandım yıldızlara tutamadım

saçlarım ağardı şehir zindanlarında

alem uykudaydı

adilcevaz uykudaydı

sevdam menevşem memleketgülüm uykudaydı

kuyudaydım

saçlarım ıslanmıştı

sahtiyan uykudaydı

çıplaktı üzerim

mintanım kana bulanmıştı

ah karahazer çiçeğim

sen uzaktaydın yıldızlar uzaktaydı

zühre uzaktaydı tarık uzaktaydı

adilcevaz uzaktaydı şeyh izzettin uzaktaydı

memleket uzaktaydı

ah bir dağda bıraktığım

bir dağda bulacağım leyla menevşesi

ah gurbetin şivan yıldızı

sen de böyle gideceksen

memleket böyle ağlayacaksa

ben kabuslarına tabir düzeceksem

şehir eşkiyalarının

kıyamet diyeceksem

ve seni bekleyeceksem

bütün kuyulara

bütün sunaboyunlu dağlara adını bağıracaksam

yırtılan mintanım

akan kanım

ağaran saçlarım

ve memleketim için

dön diyeceksem

dön

dön yabangülü

dön karahazer çiçeği

dön gurbetin şivanyıldızı

dön leyla menevşesi, memleketgülü

yağmurlu bir akşamda, duldada

dedemden öğrendiğim ilk duam gibi

yeşil ceviz altında koşturan karınca gibi

Harran üstünde her gece parlayan Süreyya gibi

emek gibi toprak gibi

kan gibi hoyrat gibi

adilcevaz fırtınası yedidağın eşkiyası gibi

yasak gibi bayrak gibi baskın gibi

erişilmez bir şeydi seni sevmek.

ah yabangülü

ah leyla menevşesi

bir seherde açsınlar bağrımı

en deli ruzigârlar essin

en yiğitti desinler

en filinta

en hercai fiyaka

dönüp baktıkları zaman

bir oltu tespihi

bir gümüş tabaka

bitlis tütününden yarım kalmış bir sarma cigara

şeyh izzettin'in dünyanın bütün çocuklarına yazdığı

muska

ve sevda adına

kurutulmuş bir karanfil bulsunlar

mintanımın altında.

ah yabangülü

ah karahazer çiçeği

ah gurbetin şivanyıldızı

ah bir dağda bıraktığım

bir dağda bulacağım leyla menevşesi

seni sevmek var ya seni sevmek

seni sevmek memleket

memleket seni sevmek

- - - - - - - -

Farklı bir kaynaktan derlenen biyografisi:

1963 yılında İstanbul'da doğan İbrahim Sadri, ilk ve orta öğrenimini burada tamamladı. İstanbul Üniversitesi işletme Fakültesi'nde okuduktan sonra, yedi yıl tiyatroyla uğraştı. Turnelere çıkarak, Anadolu'yu yakından tanıma imkanı buldu. Çeşitli gazete ve dergilerde yazı ve şiirleri yayımlandı. Radyo ve televizyonlarda programcılık ve sunuculuk yaptı. Halen bir özel televizyonda program yapmaktadır. Şiir ve tiyatro kasetleri de bulunan şairin, şiir kitaplari da mevcuttur.

"Adam Gibi" İbrahim Sadri'nin 1988'den beri devam ettirdiği şiir-kaset serüveninin altıncısı ve kendinden en çok söz ettireni oldu. Aslında kendini bir şair gibi görmediğini ama şiirlerinin olduğunu ve bu şiirlerini yıllardır okuduğunu söylüyor. Kendisinin iyi bir şiir okuyucusu olduğunu belirtiyor. Eski kasetlerinde de bulunan 'fondaki müzik', 'Adam Gibi'de oldukça fonksiyonel olarak yer alıyor.

Sonraki
Sonraki Konu:
Ilgaz Zorlu

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu