Alm. İdeologie, weltanschauung (f), Fr. idéologie (f), İng. İdeology. Tasavvurlar, fikirler sistemi. Bir toplumun yapısını ve işleyişini içine alan kısaca siyâsî veya içtimâî (sosyal) bir doktrin meydana getiren görüş ve düşünce sistemi. Belli bir siyâsetle pratik bir hareket programını içine alan düşünce ve inanç sistemi, diye de târif edilir.
İdeoloji, kitleleri toplayıp onlara bir hırs, bir değer aşılamaya, bir takım sloganları doğru diye zihinlerde yerleştirmeye, baskı gruplarının menfaatlerini gizlemeye, gelecekteki tereddütleri kaldırmaya, değerleri ve onlara ulaştıracak vâsıtaları tâyine yarar. Fakat tâyin edilen bu hedeflerden ne gibi neticelerin doğacağı meçhuldür. Esâret altında maddî ve mânevî yönden sömürülen milletlerin kendi millî değerlerini sistemleştirmeleri, bir doktrin hâline getirmeleri ve bunu hâkim kılmak için çalışmaları bir ideolojidir. Dîni, mülkiyet hakkını ortadan kaldırarak insanlar arasındaki dengesizliği düzelteceğini iddia eden komünizm, kişinin mülk edinme isteğini serbest bırakarak, iktisâdî gücün belli ellerde toplanmasını temine çalışan kapitalizm, liberalizm de birer ideolojidir.
İdeal ile ideolojiyi iyi ayırmak lâzımdır. İdeal yâni mefkûre dâimâ olgulara bağlı kalan hamle gücünü ondan alan ve geleceğe doğru mevcud durumu dâimâ aşan bir inanış, bir hamle ve bir hayat tarzıdır. Türklerin “Kızılelma” mefkûresi böyledir. İdeoloji vâsıtalarını keyfî ve şahsî olarak seçer. Çoğu zaman bu vâsıtalar gayri meşru ve gayri ahlâkîdir. Bu yüzden ideoloji, çoğu halde hakikatin yerine konmak istenen sakat anlayıştır, bir azgın heves ve iştiyaktır (arzudur). İdeoloji, olguların tetkikinden çıkarılsa bile ütopik (hayalî) bir proje olmak durumundadır. Bu da insan irâdesinin putlaştırılmasından ibârettir. İdeolojiler tahrikçi siyâsetçiler ve yazarlarca, halkı tahrik eden sloganlarla belirli sınıf ve zümreler üzerinde tesirli olmak suretiyle iktidâra gelmek veya memleketi istilâ etmek için hazırlanır. İdeal ise insanların hepsini kucaklar ve hepsine hitâb eder. Türklerin Kızılelması, Türk milletinin hepsine hitâb ederken, bir ideoloji olan komünizm, sâdece işçi sınıfının hâkimiyetini tanır.
Din ile ideoloji de birbirinden farklıdır. Hak dinlerin kaynağı ilâhîdir, yâni Allah tarafından gönderilmiştir. İdeolojilerin kaynağı ise Allahü teâlânın yarattığı insandır. Din bir inanç ve hukuk sistemi olup, kesindir. Zamana, şartlara, insanlara göre değişmez. İdeoloji ise daha ziyâde fikir sistemi olup, insanlara ve zamâna göre değişiklik arz eder. Bu bakımdan dînin devamlılığı yanında ideoloji belli bir zaman için geçerli olur.
İdeolojiler, ilim değildirler. Zîrâ ilim küllî bir hakîkata ulaşır. Bu hakîkat; siyâsî rejimler, devlet şekilleri, milletler ve zümreler ne olursa olsun, dâimâ kalıcı ve geçerlidir. İdeolojiler ise dâimâ değişir ve şekil değiştirirler. Onlar yaşanmışa ve târihe bağlıdırlar. İdeolojilerin karakteri insanların zihinlerini yiyip bitirmesi, onları düşünemez, imâl-ı fikir edemez (fikir üretemez) hâle getirmesidir.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.