On iki ve on altıncı yüzyıllarda, And Dağları'nın yüksek kesimlerindeki vadilerde yaşamış ve büyük bir imparatorluk kurmuş olan Güney Amerika yerli halkı. On altıncı yüzyıldaki İspanyol istilâsından önce, ortalama 5-10 milyon nüfuslu çok iyi örgütlü bu imparatorluk, 14. ve 15. yüzyıllarda güçlenerek topraklarını bu günkü Bolivya, Peru, Ekvador ile Arjantin ve Şili'nin bazı bölümlerini içine alacak kadar genişletti.
Cuzco vadisinde yer alan ve İnka İmparatorluğu'nun başkenti olan Cuzco "Güneşin Kutsal Kenti" olarak bilinirdi. İmparatora Tanrı gözüyle bakılır ve Güneş'in soyundan geldiğine inanılırdı. İmparatorun, yaşam ve ölüm konusunda tartışılmaz bir otoritesi vardı.
Halk belirli bir yaşama ve çalışma düzenine uymak zorundaydı. Her şey devletindi. Çocuklar ve yaşlılar dışında herkesten çalışması beklenirdi. Tembellik ve insan onuruna aykırı davranışlar ağır biçimde cezalandırılırdı. Halk yoksul değildi; ama malı mülkü de yoktu, özgürlükleriyse sınırlıydı. Ürettiklerinin belirli bir kısmını İmparatora ve rahiplere vermek zorundaydı.
İnkalar, çatıları tahta kirişler üzerine saman örtülü, altın süslemeli büyük taş kaleler ve tapınaklar yaptılar. Cuzco Kalesi'nin duvarları tonlarca ağırlıkta taşlardan yapılmıştı ve yüksekliği 6 metreyi buluyordu. Başkentte yapılan büyük şenliklerde yağmur tanrısına lâmalar ve insanlar kurban edilirdi.
İnkaların evleri kendilerinden önceki uygarlıklar oranla daha küçüktü. Köylülerin evleri kerpiçten ve saman damlıydı. Eski Mısırlılar gibi İnkalar da ölülerini mumyalar ya da başka yöntemlerle korurlardı.
Gelişmiş bir haberleşme sistemleri vardı. Belli aralıklarda kurulu posta istasyonlarına ulaklar haber taşırdı. Yollarda ayrıca dinlenme evleri de yapılmıştı. Tekerlek bilinmediğinden yükleri lâma sürüleri taşırdı. Dünyada ilk patates üreticileri İnka çiftçileridir.
On altıncı yüzyılda iki kardeş arasında çıkan taht kavgası imparatorluğu zayıflattı. Tahtın vârisi Huascar'ı üvey kardeşi Atahualpa hapse attırdı. Francisci Pizarro yönetimindeki İspanyollar, altın aramak için Peru'ya ayak bastıklarında tahtta Atahualpa vardı.
İspanyol komutan Francisci Pizarro, Atahualpa'yı tuzağa düşürerek tutsak aldı. Atahualpa hapisteyken Huascar'ın öldürülmesi için emir verdi. Emir yerine getirildi. Bunu gerekçe gösteren Pizarro, Atahualpa'yı idam ettirdi. Başsız kalan ülkeye İspanyollar egemen oldular ve İnka İmparatorluğu'nun topraklarının tümünü ele geçirdiler.
Günümüzde yaşayan İnka nüfusu 3 milyondan daha azdır. Bugün And Dağları'nın Keçua dili konuşan köylüleri İnkaların soyundan gelir. Bu topluluk Peru'nun yüzde 45'ini oluştururlar.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.