Alm. Seide, Fr. Soie, İng. Silk. İpekböceği tırtılının salgıladığı bir madde. Bu madde havayla temas edince katılaşmaktadır. Buna ipek teli denir.
İpekböceği yumurtaları kış boyunca 10°C sıcaklıkta, kuru ve havadar bir yerde muhâfaza edilir. İlkbahar gelince, sıcaklığı kademeli olarak 23°C’ye çıkarılan bir odaya yerleştirilirler. İpekböceği larvası 10 gün içinde yumurtadan çıkar. Bundan sonraki 25-35 günlük larva döneminde 4 defâ deri değiştirir. Her deri değiştirirken 24 saatlik uykuya yatar. Dut yaprakları ile beslenen ipekböcekleri, deri değiştirmelerini tamamladıktan sonra artık bir şey yemezler ve koza örerler. Koza üç günde örülür. Bu günlerde sıcaklık 24°C, nisbî nem % 65 civârında olmalıdır. Hava da temiz olmalıdır. Örülen kozalar, kalite, büyüklük ve renklerine göre sınıflandırılırlar.
İpekböceği tırtılı, kozasını ördükten sonra krizalit hâline gelir. 13-20 günlük bu devre içinde, iki defâ daha deri değiştirip kelebeğe dönüşür ve salgıladığı bir madde ile kozanın bir ucunu yumuşatıp delerek dışarı çıkar. Çıkan kelebekler yumurta bırakırlar. Kozaların delinerek arızalanması istenmediği için koza içindeki krizalit, kelebek hâline gelmeden, güneş ışığı, fırın, su buharı veya kuru sıcak hava ile öldürülmektedir.
500-600 adet koza bir kilo gelir. Yaklaşık olarak 10 kg kozadan bir kilogram ipek elde edilir.
Kozalar, filatür fabrikalarında, kaynama noktasına yakın sıcaklıktaki su kazanları içine konur. Bu kozalardan birkaç ipek teli bir arada çekilerek çıkrıklara sarılır. Böylece ham ipek elde edilir. Kaliteli bir kozadan 365-730 metre ipek teli çekilebilmektedir.
İmâlatta kullanılan ipek üç çeşittir: 1) Birçok ipek tellerinin birleştirilmesiyle elde edilen ipek ipliği. 2) İpek ipliğinin bükülmesi ve bunların da birleştirilmesiyle elde edilen bükülmüş ipek. 3) Çok hafif şekilde bükülmüş ibrişim.
İpek ve ipekçilik eskiden beri doğuda yaygın olarak bilinmektedir. Avrupa’da ise ipek, asırlar boyunca, ağaçta yetişen veya ağaç kabuklarının içinden elde edilen bir madde olarak biliniyordu. Osmanlılarda ipekli dokumacılık 16. asırda en parlak devrini yaşamıştır. Başta Bursa olmak üzere İstanbul,Edirne, Denizli, İzmir ve Konya gibi şehirlerde ipekli dokumacılık gelişmişti. Bugün de yurdumuzda Bursa, ipekçiliğin merkezidir.
Dünyâda ise en çok koza yetiştirilen memleketler Japonya, Çin ve İtalya’dır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.