Alm. Die Seidenstrasse, Fr. La route (f) à soie, İng. The silk-road. Çin’i, Asya üzerinden Anadolu ve Avrupa’ya bağlayan târihî kervan yolu. En çok taşınan ticâret eşyâsı ipek olduğu için, bu yola İpek Yolu adı verilmiştir. İpek Yolu mîlâttan önce kullanılmaya başlandı. İpek Yolu esas itibâriyle Antakya’dan başlayarak İran ve Afganistan’ın kuzeyinden geçerek Pamir Ovasına kadar varırdı. Burada Taş Kule denilen yerde batıdan gelen ticârî mallar, doğunun mallarıyla değiştirilirdi.
İpek Yolunun bir kolu Baktriyo yolundan Hindistan’a gider, başka bir kol da Batı Türkistan’ın güneyinden geçerdi. Doğu Türkistan’a Taklamakan Çölünün güneyinden veya kuzeyinden geçilirdi. Bundan sonra iki yol tekrar birleşerek Doyang bölgesine uzanırdı.
İpek Yolu kültür târihinde de önemli bir rol oynamıştır. Bu yol ile felsefeler, daha ziyâde sanat, ahlâk, örf ve âdetler mübâdele edilmiştir (değiştirilmiştir).
Batıya pusula, kâğıt gidince Avrupa’nın deniz gücü gelişti. Hıristiyan âleminin doğudaki son temsilcisi Bizans da 1453’te Türkler tarafından fethedilince târihî İpek Yolu önemini kaybetti. Avrupa devletlerinin gemileri ticâreti devam ettirebilmek için Ümit Burnunu dolaşarak, Hindistan’a ve Çin’e gelmeye başladılar. Kânûnî Sultan Süleymân, körleşmeye yer tutan İpek Yolunun canlandırılması için bâzı teşebbüslerde bulundu. Avrupa ticâretini Anadolu’ya çekmek için Fransızlara bâzı haklar verdi. Bunları vermekle Fransa’yı Avrupa devletlerinden ayırmayı, Hıristiyan bir devleti himâyesi altında tutmayı ve ticâreti canlandırmayı düşünmüştü.
Gemilerin gelişmesi, Anadolu ve diğer yerlerde zaman zaman devam eden asayişsizlik İpek Yolunun işlememesine sebeb oldu. Zamanla önemini tamâmen kaybetti.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.