Doğu komşumuz olan İran, hem nüfus (60 milyondan fazla) hem de yü-zölçüm (1.648.000 km2) bakımından komşularımızın en büyüğüdür. Ülkenin başkenti Tahran, önemli kentleriyse; Tebriz, Isfahan ve Şiraz'dır. Ülke, islâm Cumhuriyeti adı verilen bir sistemle dini esaslar temel alınarak yönetilmektedir.
Hazar gölü, Basra Körfezi ve Umman denizi arasında yer alır. Batıda, Türkiye ve Irak; Kuzeyde Nahcivan, Ermenistan, Azerbaycan ve Türkmenistan; doğuda Afganistan ve Pakistan ile komşudur. Orta Doğu'da Suudi Arabistan'dan sonra genişlik bakımından ikinci büyük ülkedir.
İran'ın kuzey ve güneyi ile batısı, yüksek dağlarla çevrilidir. Hazar gölü kıyısında Elburzlar, batı ve güneyde ise Zağroslar uzanır. Bu dağlar, Alp kıvrım sisteminin parçasıdır. Kuzeydoğu İran'daki Kopet dağları ile batıda, kuzey-güney doğrultusunda uzanan Khuzistan dağları diğer önemli engebelerdir. İran'ın büyük bir bölümünü; kurak, çıplak, ve aşınmış bir kütle olan İran platosu oluşturur. Kuzeyden ve doğudan dağ sıralarıyla çevrili olan bu platonun kuzeyinde Deşt-i Kebir, güneyinde Deşt-i Lüt çölleri yer alır. Çöller, ülke yüz ölçümünün üçte birine yakın bölümünü kaplar.
İran, sık sık şiddetli depremlerin görüldüğü bir kuşak üzerinde yer almaktadır. Ülke, akarsu bakımından zengin değildir. İki önemli akarsuyundan biri, güneyde Şat-ül Arap'a karışan ve Zağrosları kesen Karun nehri, diğeri ise kuzeyde Elburzları yararak Hazar gölüne dökülen Kızıluzun'dur. Ayrıca ülkenin kuzeybatısında geniş bir çöküntü havzasına yerleşmiş Urmiye gölü, İran'daki pek çok sayıdaki göllerin en büyüğüdür.
İran'da genel olarak sert bir karasal iklim görülür. Kış aylarında ülkede, soğuk Sibirya yüksek basıncı etkilidir. Yaz aylarında ise ülkenin güneyinde dünyanın en alçak basınç merkezlerinden biri oluşur. Platoda, yazlar kurak ve sıcak, kışlar ise soğuk geçer. Burada yıllık yağış tutarları çok düşüktür.
İran toprakları, yaklaşık 10 bin yılı bulan bir yerleşim alanı olma özelliğine sahiptir. Bu topraklar üzerinde daha ilk çağlarda güçlü bir imparatorluk kurulmuştur. Asırlar boyunca çeşitli İmparatorluk ve devletlerin baskılarına karşı koymuş bir devlet olarak ayakta kalabilmiştir. Yirminci yüzyılın başlarında, yarım yüzyıl kadar şahlık ile idare edildi. 1979'da İslâm Cumhuriyeti'ne dönüştürüldü. 1980'de komşusu Irak ile olan savaş, sekiz yıl sürmüş ve bu savaşta her iki ülke de büyük yıkıma uğramıştır.
Nüfusun yarısından çoğu başkent Tahran ile önemli kentler olan Tebriz, Şiraz, İsfahan, Ah-vaz, Kirmanşah, Abadan ve Meşhet'te yaşar. Nüfusunun büyük bölümü Fars kökenlilerden oluşmaktadır. Azeri ve Türkmenler de ülke nüfusunun dörtte birini oluşturmaktadır. Oldukça genç bir nüfusa sahip olan İran'da, nüfus artış hızı da oldukça yüksektir.
İran'ın ekonomisi petrol'e dayanır. Ülkede zengin petrol ve doğal-gaz yatakları vardır. Çıkarılan petrol, Basra Körfezi kıyısındaki Abadan'da arıtılarak ihraç edilir. Abadan'dan başka Şiraz, Isfahan ve Tebriz'de petrol rafinerileri vardır, iran'daki petrol üretimi, ülke yöneticilerinin yaptırdığı hesaplamalara göre 20 yıl sonra ancak kendi ihtiyacını karşılayabilecek düzeye inecektir. Çünkü yataklardaki rezerv hızla azalmaktadır. Petrolün bitmesiyle, sanayisi gelişmemiş olan bu ülkeyi zor günler beklemektedir.
Iran'ın el dokuma halıları dünyaca ünlüdür. Türkiye-Iran sınırı l639'da Kasr-ı Şirin Antlaşmasıyla çizilmiş ve bugüne kadar değişmemiştir.
Iki ülke arasındaki ticari ilişkiler son yıllarda artış göstermiştir. Iran Türkiye'ye ham petrol, deri, bakır, turfanda kavun ve karpuz satmakta Türkiye'den plâstik eşyalar, demir-çelik ürünleri, şeker, yağ ve çeşitli makineler almaktadır.
Türkiye ile Iran arasındaki siyasal ve kültürel ilişkiler yeteri kadar gelişmemiştir. Bunda da iran'ın kendine özgü Islâmi esaslara dayalı siyasal rejimini ihraç etme girişimlerinin önemli payı olmuştur. Ayrıca bu ülkenin Türkiye aleyhine faaliyet gösteren bölücü terör örgütlerini topraklarında barındırması ve onları desteklemesi de ilişkilerin gelişmemesinde önemli rol oynamıştır. Iran, Türkiye'ye karşı her plâtformda ve her zaman düşmanca politikalar izleyen Yunanistan ile de çeşitli konularda zaman zaman ittifaklar yaparak, Türkiye'ye karşı dostça olmayan davranışlar sergilemektedir.
Halkın demokratik ve çağdaş yaşam için verdiği mücadeleler son seçimlerde sonuç vermiş ve ülkede bu konularda olumlu gelişmeler olmuştur.
Hayvancılığın ülke ekonomisinde önemli yeri vardır. Ülkede yaşayan çok sayıdaki göçebe grupların başlıca geçim kaynağı, küçükbaş hayvan yetiştiriciliğidir. Hazar gölü, Basra Körfezi, Umman denizi kıyılarında balıkçılık, önemli bir gelir kaynağıdır. Hazar gölü kıyılarında mersin balığından elde edilen havyar, dünyaca ünlüdür.
İran'da gelişmiş sanayi kolları; petrole dayalıdır. Abadan, Şiraz, İsfahan ve Tebriz, petrol rafinerileri ve petro-kimya tesislerinin bulunduğu başlıca merkezlerdir. Diğer sanayi kuruluşları, dokuma, gıda, çimento, cam ve ulaşım araçları üretimine dayalıdır. Ayrıca ülkede el sanatları (özellikle gümüş ve bakır işlemeciliği), ipekli dokuma, halıcılık gelişmiştir. Ülke ihracatında önemli yer tutan ham petrol ve petrol ürünleri kadar halı ve ipekli dokuma da ön plândadır. Tebriz, İsfahan ve Kirmanşah başlıca halı üretim merkezleridir.
Ülkedeki ulaşım ağı, yüz ölçüme göre yeterli değildir. Hazar gölünden başlayıp Tahran'dan geçen ve oradan Basra Körfezi'ne inen ana yol, çok önemlidir. Demir yollarında en önemli hat, başkent Tahran'ı Hazar kıyılarına ve güneybatıda Abadan'a bağlayandır. İran'ın, Hazar gölü ve Basra Körfezi kıyılarında önemli limanlan vardır.
İran, komşularımız içinde en fazla ticaret yaptığımız ülkelerdendir. Türkiye, İran'a daha çok çeşitli gıda maddeleri, canlı hayvan, demir-çelik ürünleri, kâğıt, iplik ve çeşitli makineler satmakta; İran'dan ham petrol, bazı madenler ve ham deri almaktadır.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.