Işık kaynağından çıkarak çevreye yayılan ışın demetleri, bir yüzeye çarpınca yön değiştirerek geldiği ortama geri döner. Bu olaya "yansıma" denir. Çevremizdeki cisimleri, gözümüze yansıyarak gelen ışınlar sayesinde görürüz. Periskop, mikrodalga fırın, teleskop, ışıldak, deniz feneri, otomobil farı, uydu yayınlarını alan çanak antenler ve dikiz aynaları, yansıma olayından yararlanarak yapılmaktadır.
Yansıma olayında, ışık kaynağından çıkarak bir yüzeye ulaşan ışına "gelen ışın", yüzeyden geldiği ortama geri dönen ışına da "yansıyan ışın" denir. Işığın aynaya düştüğü noktadan aynaya çizilen dikmeye "normal" denir. Gelen ışının normalle yaptığı açıya "gelme açısı", normalle yansıyan ışın arasındaki açıya da "yansıma açısı" denir. Yansıma yasalarına göre, gelen ışın, yansıyan ışın ve ayna normal aynı düzlemdedir. Gelme açısının değeri yansıma açısının değerine eşittir.
Aynalar ve cilâlanmış yüzeyler parlaktır. Üzerlerine düşen ışığı düzenli olarak yansıtırlar. Paralel ışın demeti böyle düzgün yüzeylere düştüğünde, o yüzeylerden yine paralel olarak yansır. Bu tür yansımaya düzgün yansıma denir.
Mikroskop altında incelediğimizde, birçok maddenin yüzeyinde küçük düzensizlikler vardır. Paralel ışın demeti bu çeşit bir yüzeye düştüğü zaman değişik yönlere doğru yansır. Bu olaya ise "dağınık yansıma" denir. Tahta, kâğıt, duvar gibi yüzeylerde dağınık yansıma görülür. Dağınık yansıma sonucu aydınlatılmış cisimleri görebiliriz.