Alm. Konsultieren, Beratung, Fr. Consultation. İng. Advice, Consulting. Yapılacak bir işte, tecrübeli, emin ve bilgili kimselerle her yönden konuşmak, meşveret etmek, onlara danışmak, sormak.
İstişârenin cemiyette de mühim bir yeri vardır. Durum devlet işlerinden şahsî duruma kadar insanları ilgilendirir. Eski Türk devletlerinde istişâre yerinde kullanılan Kingeç Cemiyetlerine yer verilmiştir.
İslâmiyette de istişârenin önemi büyüktür. Peygamberimiz bile yapılacak bir işte sahâbenin fikrine baş vurmuştur. Allahü teâlâ; “Yapacağın işi önce meşveret et!” buyuruyor. Yavuz Sultan Selim’e, “Muvaffakiyetinin sırrı nedir'” diye sorulunca, şu meâldeki âyet-i kerîmeye uydum muvaffak oldum, dedi: “(Ey Peygamberim!) İş husûsunda (Eshâbınla) istişâre et. Bundan sonra bir şeyi yapmaya karar verdin mi, artık Allahü teâlâya tevekkül et. Muhakkak Allahü teâlâ tevekkül edenleri sever.” (Al-i İmrân sûresi: 159)
Meşveret yâni danışmak, insanı pişman olmaktan koruyan bir kale gibidir. İstişâre yapılacak kimsenin emin olması, doğruyu söylemesi, söylenilenleri başkalarından gizlemesi lâzımdır. İnsan, malını, emniyet ettiği kimseye bıraktığı gibi, doğru söyleyeceğine emîn olduğu kimse ile istişâre eder, danışır. Meşveret olunacak kimsenin, insanların hâlini, zamânın ve memleketin şartlarını bilmesi lâzımdır. Buna “siyâset bilgisi”denir. Bundan başka aklı, fikri kuvvetli, ileriyi gören, hattâ sıhhati yerinde olması gerekir. Bu şartları taşımayan kimselerle istişâre yapmak uygun değildir. İstişâreden sonra bir işe karar verildi mi bir daha karar değiştirilmez. Zîrâ Allahü teâlâ istişârede bereket yaratır. Hadîs-i şerîfte; “İstişâre eden pişman olmaz. İstihâre eden zarar etmez.” buyruldu.
Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.